1. YAZARLAR

  2. Bahattin AYHAN

  3. Türk nüfus nerede?
Bahattin AYHAN

Bahattin AYHAN

Ortak Ses
Yazarın Tüm Yazıları >

Türk nüfus nerede?

A+A-

Siyasetin her şeyin üstünde yer alması, istismarlar, yolsuzluklar, cinayetler, çocuk istismarları, tacizler, katiller  ve diğer olumsuzluklar sürekli olarak  beynimizi meşgul ediyor. İsyan etmediğimiz, üzülmediğimiz gün yok. Yalan, dolanla gelecek inşa ediyoruz ! Hal böyle iken yaşamakta olduğumuz fiili işgalin farkında bile değiliz. Bir iki örnek verelim.

İstanbul’da olan yabancı uyrukluların sayısını değil de kaç Türk’ün yaşadığını bilen var m?

Geçelim diğer illere. Kilis, Gaziantep, Hatay, Mersin başta olmak üzere "Türkler Go home" söylemlerini açıkça ifade eden, dillendirenlere karşı tepki çok ama yapılan bir şey yok, önlem alan yok. Millet haksız da değil. Bu ne yahu! Arapça tabelalar, Arapça reklamlar, sokaklarda Arapça dışı konuşmaya rastlanmıyor.

Bu nedir böyle? 

Evet fiili işgal altındayız. Uyuşturucu kaçakçısı bizde, kara para aklayan bizde, İşidçisi, PKKlısı, mafya, seri katiller, radikal akım liderleri bizde ne kadar suç unsuru ve suça meyilli varsa biz de... Sanırsınız ki aşure. Her şey var içinde. Aşure tatlı olur ama yaşadıklarımız zehirden de öte acı ve yıkıcı.

Antalya Kent Konseyi'nin yaptığı bir araştırmaya göre Antalya’da yaşayan yabancıların artışı yüzde 40’ı bulmuş. Artan nüfus karşısında ekonomiden barınmaya, altyapıya, demografik dengenin bozulmasına, ahlaka, asayişe, iletişime kadar çok sayıda sorunu da gözler önüne sermiş.

Antalya eski Antalya değil artık!  TÜİK raporlarının doğruluğu her zaman tartışılıyor, TUİK’e göre Antalya’da 136 bin 946 yabancı uyruklu yaşıyor. Antalya Merkez, Kemer, Kaş, Kalkan gibi ilçelerde yabancı uyrukluların çoğunlukta olduğunu da belirtelim.

Kanal İstanbul’un gerçekleşmesi durumunda burada yoğunlaşacak Arap Nüfusun fazlalığı ve getireceği sorunları da düşünelim. Durum felç ve kadastrofik... Siyasi kaygılarla Türkiye nüfusunun yabancılaşmasına seyirci kalınıyor ve bilinçli olarak da göçü teşvik ediyor. Bunlar yapılırken Türkiye'nin ve insanının geleceği düşünülmüyor. Para nasıl gelirse gelsin durmak yok diyerek yola devam ediliyor.

Buyurun bir de TÜİK rakamlarına bakalım:

Antalya'daki yerleşik yabancı uyruklu nüfus yoğunluğunda 29 bin 691 kişiyle Rusya Federasyonu ilk sırada bulunuyor. Kazakistan 18 bin 214 kişiyle ikinci, İran 11 bin 620 kişiyle üçüncü, Almanya 11 bin 328 kişiyle dördüncü, Kırgızistan 9 bin 331 kişiyle beşinci, Ukrayna 8 bin 444 kişiyle altıncı sırada. Antalya, yabancı göçmen yerleşiminde İstanbul ve Ankara’dan sonra üçüncü sırada yer aldı.

TÜİK’in Eylül 2022 verilerine göre, Antalya’da son bir yılda yabancılara 14 bin 880 konut satışı gerçekleşti.

Demoğrafik bozulma siyasi iktidarın pekte önemsediği konu değil, aksine teşvik ettiği bir olgu. Rakamlar sağlıklı olmamakla birlikte Türkiye nüfusunun yüzde 15’i işgalci gruplardan meydana geliyor. Gerisini siz düşünün. Suriyeli göçü derken, global göçte Türkiyeyi zora sokuyor. Bir de siyasi kaygılarla yabancılara Türk vatandaşlığı veriliyor ki, Türkiye'nin geleceği ipotek altına alınıyor. Tıpkı müteahhitlere ödenen paralar gibi. Şimdiden gettolaşan gruplar var. Bu demektir ki bir takım talepler ortaya atılacak ve Türkiye’nin çok zor durumda kalmasına neden olacak.

İlgililer bunu görmüyorlar mı? Görmez olurlar mı? Tecahül arif yapıyorlar. (Bildiği halde bilmezden gelme)

Seçime gitmekte olan Türkiye’de (!) siyasi partiler bu konuyu nasıl çözeceklerini dile getirmezken muhalefet Suriyeliler'i geri göndereceğini çözüm olarak ifade ediyor, siyasi iktidar ise oy uğruna vatandaşlık hakkı veriyor.

Bir de her gün şehidimiz geliyor, yürekler parçalıyor. Şehitlerimize Allah’tan rahmet ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Yıllardır Türkiye’in başını ağrıtan PKK terörünü lanetliyorum.

Tarih tekerrürden ibarettir sözünü yabana atmayalım. II. Abdulhamit döneminde Sultan tarafından en sevilen askerin Kabasakal Mehmet Paşa olması orduyu o kadar çok etkilemişti ki yaşını başını almış, aksakallı komutanlar bile sakallarını siyaha başlamıştı.

Değişen hiçbir şey yok Osmanlı kafası gene aynı kafa. Memleketin hiçbir sorunu yokmuş gibi gündemi başörtüsü, çocuk istismarı, meclis kavgaları gibi utanç tabloları dolduruyor. Mecliste adam öldürmeye dahi teşebbüs edilen kavgalar yaşanıyor. Ülke elden gidiyor. Geleceğin Türkiye’sinde meydana gelecek olumsuzluklar ve çözüm yolları konuşulmuyor. Bu konuda siyaset bildiğini yapıyor?

Anekdotta belirtildiği gibi malum çevreler sakalını siyaha boyamış olsa gerek...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.