1. YAZARLAR

  2. Bahattin AYHAN

  3. Beyinsizleştirme, Büyücülük, Cehalet
Bahattin AYHAN

Bahattin AYHAN

Ortak Ses
Yazarın Tüm Yazıları >

Beyinsizleştirme, Büyücülük, Cehalet

A+A-

Beyinsizleştirme, Büyücülük, Cehalet

‘’ Tarihi süreç içinde büyücülükle başlayan inanç türleri, tarihin her döneminde cahiller tarafından benimsenmiştir’’

İlk çağlardan bu tarafa insanoğlunun sığınma limanı olan hurafeler âdeta tüm dünyayı örümcek ağı gibi sarmıştır. Hangi ilkel topluma baksanız doğayla başlayan tapınma, putla devam etmiş, bugünse Türkiye’de insana tapan zır cahiller türemiştir. Bunun adı ‘’cehalettir, beyinsizliktir. Bilim ve teknoloji çağı olarak adlandırdığımız günümüzde Türkiye’de yeni gerici akımlar yaratılmakta, insanımızın gelişmesine takoz konmaktadır. Cahil ve beyinsiz bir güruhun oluşması Türkiye’ye onarılması olanaksız zararlar vermekte ve artarak vermeye de devam etmektedir.

Beyinsizliğin ve cehaletin tek sorumlusu dünyanın obur sistemi kapitalizmin yarattığı ve devam ettirdiği cahil kitlelerin var olduğu dünya yaratma stratejisidir. Dev global sermayeler cehaletin bitmesini istemezler. Çünkü varlıklarını cehalete ve beyinsiz halklara borçludurlar. Bu bağlamda sömürünün devamı için her türlü yolu denemekteler, kendileri kar topu gibi palazlanırken geride yoksul, aç ve doğası tahrip edilmiş bir dünya bırakmaktalar. O kadar gaddarlar ki silah satma, doğal kaynakları sömürme uğruna savaşların çıkmasına neden olurken, sağlam bünyeli toplukları da bölmeye devam etmekteler. Varlıkları cehaletin çoğalmasına bağlı olan global düzen ‘’cahil kitle yaratılmadan, sonsuza kadar sömürü düzeninin devam etmeyeceğini ‘’ çok iyi bilmekteler.

Türkiye üzerine ilk global oyun 1820 sonrası devreye sokularak Osmanlı’nın sonunu hazırlayan din adamı yaftalı misyonerlerin ortaya sürülmesi ile başlamıştır. Yafta ve saptırma günümüzde de bütün hızıyla devam etmektedir. Tek amaç sömürünün ve aç gözlü kapitalist düzenin devamını sağlamaktır. Dini, ekonomik, sosyal sömürü saltanatının düzeni kurulmuştur, halkların aleyhine olan bu düzen nasıl devam ettirilebilir çalışması içinde halk ezilmekte, yokluğa, açlığa ve ölüme mahkum edilmektedir. Bu nedenledir ki batı emperyalizmi Türkiye’de olduğu gibi misyonerler aracılığı ile din ihracına çalışmaktadır. Türkiye’de ise bu misyonu siyaset ve tarikatlar üstlenmiştir. Mantar gibi çok sayıda tarikat, radikal örgüt ortalıkta boy göstermektedir. Din adına katliamlar gerçekleşmekte bunun adı da ‘’Cihat’’ olmaktadır. Görünüş zahiren budur ama aslı ekonomik çıkar ve doğal kaynakları sömürmektir.

Bu düzen nasıl işliyor? Arkasında menfaat olmayan hiçbir kuruma insanlar iltifat etmez. Ancak kenarından köşesinden menfaat elde ederlerse hizmet sunarlar. Patronların hizmetinde bulunan bu kitle önlerine atılan üç beş kuruşa bakarlar. Nemalandıkları sürede başarılı hizmette sunarlar. Devletin istekleri doğrultusunda kadere boyun eğen toplum yaratırlar. Sivil toplum kuruluşları adı altında zehirlerini saçarlar.

Siz kadere boyun eğdiğiniz sürece sülükler kanınız bitinceye kadar sizi emmeye devam eder. Sömürü düzeninin hiçbir zaman gözü doymaz, bu kadar bana yeter demez. Peki toplum bundan kendini nasıl kurtaracaktır? İşte yanıtı ‘’Bilimi yol gösterici olarak kabul etmek, ısrarla bilimi izlemek, toplumsal varoluşun tek güvencesidir’’ Unutmayalım uyku teslimiyeti sonucu oluşan kadercilik, toplumları yok eden kötü huylu kanser hücresi gibidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.