1. YAZARLAR

  2. Bahattin AYHAN

  3. Sayın Başbakan Size İnanabilir miyiz?
Bahattin AYHAN

Bahattin AYHAN

Ortak Ses
Yazarın Tüm Yazıları >

Sayın Başbakan Size İnanabilir miyiz?

A+A-

Sayın Başbakan Size İnanabilir miyiz?

Üç seçim geçti. Her üç seçimde de ünlü BALKON KONUŞMALARINIZI YAPTINIZ. Herkesin Başbakanı olduğunuzu, özgürlüklerden yana olduğunuzu ve kimsenin tedirgin olmamasını istediğiniz ilk balkon konuşması gerçekten milleti umutlandırdı. Ve beklemeye başladı.

İkinci balkon konuşmanızı da ayni konular üzerinde yaptınız. İnandırıcılığı birincisi kadar kuvvetli olmasa da gene insanlara umut verdi.

Ya üçüncü konuşmanız? Geride bıraktığınız yıllar içindeki uygulamalar karşısında soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Söylemlerin ve eylemlerin birbirini tutmadığı gerçeğinden hareketle halkta kıpırdanma başladı.

Sen misin kıpırdayan. Demokrasi adı altında ne yapılsa mübah diyerek nelere imzalar atıldı? Açılım dendi, çapulcu dendi….saymakla bitmiyor. Söylem ve eylemde tenakuza düşülünce inanırlık sorgulanır oldu. Hele hele hiç muhalafete tahammül edilmemesi, kişisel özgürlüklere din adı altında müdahale, sürekli muhalefet ve cumhuriyetle kavga, her ikisini kökten yok etme çabaları. Bu konuda oldukça da mesafe alınması…Aslında geriye fazla bir şey de kalmadı.

TOBB genel kurulunda bazı söylemleri özetleyecek olursak

Faiz lobisinin kampanyalarına rağmen….. Faiz lobisine kapıları sonuna kadar açan hangi iktidar acaba?

Boyun eğmedik….. Evet, beyzbol sopası kime gösterildi?

Kimse bizi sevmek zorunda değil…..evet yerinde bir teşhis. Ama siyasal iktidarın sevmediklerini de cezalandırmak başka bir handikap.

76 milyonun tamamının memnun olacağı politika üretmek sorumluluğu…… Balkon konuşmalarında da benzer söylemler olmuştu. Ne oldu ötekiler, candaşlar, taraf olmayanların bertaraf olmaları, çapulcular, lobiler……Bu sözcükler ne denli iç barışı sağlar doğrusu merak konusu.

Seçimin olduğu yerde diktatörlük olmaz. Demokrasiye inanan herkes bu konuda hemfikir. Türkiye’de kimsenin de buna itirazı yok. Uygulamalara ve tek liderliğe bakınca zıtlıklar sırıtmaya başlıyor.

Her şeyi yaparıma karşıyım demekle şimdiye kadar yapılanlar muhalif olanlara ve yüzde elliye karşı değil de Patagonya vatandaşlarına karşı mı yapıldı dersiniz?

İşgalle demokrasi olmaz söylemi çok yerinde. Uygulamaya gelince ‘’Demokrasi amaç değil araç’’ söylemi acaba neyi ifade eder. PKK’nın doğu illerinde yaptığı uygulamalar işgal değil midir? Her kafadan bir ses Türkiye’ye bir şeyleri dikte ettirmeye çalışıyor. Demokrasi bu mudur?

Kardeş olmaya mecburuz. Çok geç kalınmış bir söylem. Kardeşlik mi kaldı ki? İktidar olarak, yandaşlar hariç  kavgalı olunmayan kesim mi var? Tepki verenlerin küçümsenmesi ‘’Tencere tava hepsi aynı hava’’ söylemi ile geride kalan % 50’ye bakış açısını ortaya koymuyor mu?

Sayın Başbakan,

Çok sayıda yazar ve düşünür memnuniyetsizliği, Türkiye’nin geleceğine dair yazılar yazdı. Hepsi havada kaldı. Yazanlar işinden, aşından oldu. Yandaş medya, yanlış yönlendiren danışmanlar iç barışımızı ne hale getirdi. Kardeş olduklarımızla düşman olduk. İçerde Türk-Kürt, Sunni-Aleviler üzerine geliştirilen söylemler kardeşliğimize gölge düşürdü. Şimdi de komşuların bir birini espiyonlama uygulaması çıkarılması çalışmaları var. Bu mu iç barış?

Kendi iç sorunlarımız çözüm beklerken, bunlara birde dış sorunlar ekleniyor. Sonra da kardeşlikten söz ediyoruz. Susan, itaat eden makbul oluyor, tepki veren ve muhalefet eden cezaevinin yolunu boyluyor. Önce kamu vicdanın rahatlatma konusunda adım atar mısınız bilinmez ama, buda böyle gitmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.