Neşe DİLEKÇİOĞLU

Neşe DİLEKÇİOĞLU

TRT THM Sanatçısı
Yazarın Tüm Yazıları >

Gelibolu

A+A-

Kadim dostlarım TRT İstanbul Radyosu THM ses sanatçısı Mücellâ-Salih Ata ailesinin davetlisi olarak gittiğim Bodrum'da beş günlük sanat dolu ve güzelliklerle geçen tatilimi bitirip Ankara'ya döndüm.

Evde sevgili eşim, hayat pusulam Ali bey mükellef bir kahvaltı sofrası hazırlamış, beni bekliyor. Sofrada bir kuş sütü eksik desem yeridir. Gıda maddelerine bu kadar zamdan sonra o kahvaltılıklarını çok sevdiğim Ankara'nın en pahalı mandırasından alınan peynir çeşitlerini (ki hiç dayanamam) görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı.

"Ali bey naptın? Bu neee?" diyebildim. Demek ki çok özlemiş dedim içimden (sonuçta iki emekliyiz).

Dedi ki; "Hayat pahalı, ancak sonuçta ölmeyecek miyiz? Tek lüksümüz bırak bu olsun, bu konuda taviz yok. Boğazdan keserek birikim olmaz".

"Eee iyi bari" dedim, valizleri bir kenara bırakıp yüzümü yıkadım, karı-koca uzun uzun kahvaltı masasında sohbetli mükellef bir kahvaltı yaptık.

Aileme düşkünlüğüm bilinir... İlk işim hayat enerjim annemi ziyaret oldu. Nasıl da özlemişiz birbirimizi, sarıldım öpüştük koklaştık... Sonra elinde sararmış bir fotoğrafla odaya geri döndü.

"Bak sana geçmişimizi hatırlatan bir fotoğraf buldum... Gelibolu'da çekilmişiz. Burada miniciktin daha... Hatırladım mı bu fotoğrafı..?"

Fotoğrafı elime aldım gözlerim dolarak baktım beş kişilik aileme... (Üç kişi kaldık. Biri hayırsız çıktı). Sıvası olmayan iki katlı evin penceresinden, artık kim çektiyse, gülümseyerek birbirimizin tepesinden poz vermişiz. Gelibolu'daki o evin penceresinden annem üstümüze kilitleyip çamaşırları elde yıkarken, dışarıda oynamak istedik demek ki komşumuzun benimle yaşıt arkadaşımla...

"Pencereden önce sen atla" dediğimi hayal meyal hatırlıyorum. Tek adımım dışarıda tam atlamak üzereyken annem kapıyı açtı. Aşağıdan arkadaşımın can hıraş ağlama sesi geliyor, annem korkuyla iki elleri yukarıda bağırıyor; "Neşe kızım sakın atlama, bekle ben seni bahçeye götüreceğim dur bekle atlamaaa..."

Tek ayağım aşağıda, tek ayağım sedirde öylece durdum. Annem gelip can havliyle pencereden içeri çekti beni... Arkadaşımın her yeri kırık içinde. "Az laf işitmedik" diyor annem bu arada. Neşe niye önce atlamadı, o ev sahibi, benim kızım sen önce atla demese, atlamazdı...

Kilitleri bu yüzden sevmedim desem yeridir hani... Her nedense geçmişe daldık o gün... Babam askerdi son görev yeri Gelibolu... Burada doğmuşum. Gelibolu'nun o mistik havasını ve kahramanlık hikayelerini rahmetli babamdan çok dinledim. Üzerimde hep ağırlığını hissettim o şehitler kokan mistik havayı. Bu yüzden bir yanım Gelibolu'da kaldı...

Sıkı ATATÜRKÇÜ olmam da bu nedenledir... Şehitlikleri her hafta ziyaret eder dua ederdik şehit atalarımıza. Bir dedem de Çanakkale'den dönmedi. O küçük aklımla tüm mezarlıkta tek tek dedemi aradığımı iyi hatırlıyorum "Neredesin dedem?" diyerek.

"Sen dua oku, ona da gider" derdi annem. Minicik avuçlarımı açar, bildiğim tek duayı okurdum o yaşta...

Şimdilerde yangın sofralarımızda... Ekonomik bir savaş veriyoruz Emperyalizm ile... Gazi olan dedem, elbette Dolar'dan anlamazdı. Ruslar'a esir düştüğünde postallarının altını ıslatıp yediklerini ve bir üzüm salkımının hayatını nasıl kurtardığını anlatırdı bizlere, nereden bulduysa bilmem ki...

Kahramanlık böyle bir şey.. Vatan toprağı kutsal. Sınırları korumak elbette önemli ancak içeride ATATÜRK'ün kurduğu fabrikalar da önemli, tarım da önemli, eğitim de, kimseye muhtaç olmadan, borçlanmadan, ayaklarının üzerinde durmak da...

Milli duruş da ancak böyle olur... Dolar, kahramanlık hikayeleri ile Türk Milleti olmuş bir milleti esir alabilir mi? Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK yaşasaydı bizlere gülerdi.. Hani benim sizlere bıraktığım eserlerim. Nerede tam bağımsız Türkiye özlemim. Nerede milli şuur.. Rahip diyecek olsak.. Biliyorum ki 15 lileri gösterirdi... Bağımsızlık ruhunun parayla ölçülmediğini, inançla olduğunu söylerdi... Gelibolu'

da mermilerin havada birbirlerinin içine geçmiş halini gösterir di. Haçlı ordusunu nasıl püskürttüklerini , o sarsılmaz tavizsiz inancı anlatırdı ..Rahip ne ki...Kahramanlık yaratmış bir milleti , bir ırkı Dolar la pes ettirebilir misiniz..?İşte bu düşündürücü..Ali bey şu Alman menşeyli telefonumu getirebilirmisin..Milli şuurum halâ yerinde çok şükür..Dedemin postalının derisini ıslatarak yediği kurtuluş savaşındaki insan üstü mücadelesinden sonra, o mükellef kahvaltı sofrasında oturmaktan gerçekten utandığım doğrudur...

Bundan sonra semerin cinini yerim, onurlu duruşumdan taviz vermem.. Bizler o dedelerin torunlarıyız... Ve yastık altında bozduracak ne altınımız var ne de Dolarımız. Bizler o dedelerin torunları olarak gerçek vatanseverleriz. Maaşlarımızı Dolar'la almıyoruz. Dolar biriktirmiyoruz. Hâlâ üzerinde Ata'mızın olduğu Türk Lirası'nın bizler için özel ve vazgeçilmezimiz olduğuna inanıyoruz...

Milli şuur mu...?

Dolar biriktirdiklerini söyleyen ve sahte dolarları yalakalık olsun diye yakanlara bakın. Onlar İngiliz Mandasını savunanların torunlarıdır kesin. Gemiyi önce onlar terkeder emin olun... Bizler kalır savaşırız, dedelerimizin yaptığı gibi...

Hadi biriktirdiğiniz Dolarları alın da ............?

Ya sevin... Ya terk edin...

Bu arada Dolarlarınız hangi bankada istifli?

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.