1. YAZARLAR

  2. Mehmet YILMAZ

  3. Aynı Tas, Aynı Hamam:Yıldırım'da Değişmeyen Siyaset Anlayışı
Mehmet YILMAZ

Mehmet YILMAZ

Platform
Yazarın Tüm Yazıları >

Aynı Tas, Aynı Hamam:Yıldırım'da Değişmeyen Siyaset Anlayışı

A+A-

 

Kongre Değil, Kısır Döngü... Yıldırım’da Yeniden Sahne Aldı

Pazar günkü yazıda dile getirdiğim “Liyakat mı, sadakat mı?” sorusunun cevabı, Yıldırım İlçe Kongresi’nde ete kemiğe büründü.
Salonun yarısı boştu. Konuşmalar inandırıcılıktan uzaktı. Katılım, geçmiş yıllara kıyasla dramatik biçimde düşmüştü.
Bu manzara, bir ilçenin değil; bir anlayışın çöküşünü temsil ediyordu.

 

Hastalık Doğru Teşhis Edilmezse İyileşme Olmaz

Tıp dünyasında bilinen bir gerçektir: Hastalık doğru teşhis edilmezse, tedavi de fayda etmez; hasta iyileşmez.
Ne yazık ki bu durum siyasette de geçerlidir. Yıldırım teşkilatında uzun süredir yaşanan sorun, tam da bu yanlış teşhis ve yanlış tedavi sendromudur.
Sorunlar dışarıda değil, içeridedir. Kişisel hesaplar, kurumsal aklın önüne geçtiğinde partiler kan kaybeder.

 

Sözde Birlik, Fiiliyatta Ayrışma

  1. kürsüden “Birlik ve beraberlik” mesajları verildi, ancak salonun havası tam tersini yansıtıyordu.
    İlçe başkan adayı İsmail Seyis, vadelerini anlattıktan sonra birlikten söz etti ama bu söylemi destekleyecek kapsayıcı bir tavır sergilemedi.
    Diğer aday Mustafa Gökbulut ise delegelere kendini tanıtmakla yetindi.
    Oysa birlik sadece kelimelerle değil, davranışla inşa edilir.
    Bu kongrede ise “birlik” kavramı, içi boş bir slogandan öteye geçemedi. Seçimi açık ara farkla İsmail Seyis kazandı ve yeni İlçe Başkanı oldu.

 

Eski Heyecan, Yeni Umursamazlık

2019 ve 2022’deki delege seçimlerini hatırlayalım. O dönemlerde partiye büyük bir ilgi vardı. Delegelik için adeta yarış yaşanıyor, hararetli tartışmalar çıkıyordu.
İnsanlar söz sahibi olmak için mücadele ediyordu.
Bugünse o büyük salonların yerini küçük salonlar aldı. Birçok mahallede delege olabilmek için müracaat dahi yapılmadı.

Rakamlar her şeyi söylüyor:
400 delege olması gerekirken yalnızca 342 başvuru yapıldı. Müracaat edenlerin tamamı delege oldu.
Ancak sadece 225’i oy kullandı.
Yani her üç delegeden biri sandığa gitmedi.

İlginin bu kadar düşmesi, sadece yorgunluk değil; güven kaybının ve kırılmanın açık göstergesidir.

 

Adaletsizlik Güveni Erozyona Uğrattı

Ne yazık ki delege müracaatları bile adil yürütülmedi.
İsmail Seyis’e müracaat listeleri gün gün verilirken, çeşitli bahanelerle Mustafa Gökbulut’tan gizlendi.
Bu durum, yarışın daha baştan eşit koşullarda olmadığını gösterdi.

Delege seçimleri kesinleştikten sonra da mevcut İlçe Başkanı Mustafa Bozkurt, listeyi Gökbulut’a vermemek için elinden geleni yaptı.
Ancak şeffaflık ve samimiyet duygusu çoktan zedelenmişti.
Bu tür uygulamalar sadece seçim değil, güven kaybettirir.

 

Değişen İsimler, Aynı Anlayış

2022’de açık farkla kazanan Serkan Beklen büyük umutlarla göreve başlamıştı. Ancak kısa sürede sergilediği tutarsız tutumlar üyelerde ciddi bir hayal kırıklığı yarattı.
Özellikle belediye başkan adayının belirlenmesi ve meclis üyelerinin sıralanmasındaki hatalar, teşkilatta güveni sarstı.
Yönetim içindeki dağınıklık, motivasyonu düşürdü.
Sonunda Beklen, görev süresini tamamlayamadan istifa etti.

Ne var ki başarısız bir dönemle istifa eden Beklen, kısa süre sonra İl Muhasibi olarak ödüllendirildi.
Bu atama, “Liyakat mi, sadakat mi?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı.
Ancak bu görev de yeni bir başarı değil, yeni bir hayal kırıklığı getirdi.

Ardından atamayla gelen Mustafa Bozkurt da aynı anlayışı sürdürünce teşkilatın damarlarındaki kan çekildi.
Üye yapısını tanımadan, geçmişten ders almadan yürütülen bu yönetim tarzı partiyi büyütmek yerine küçülttü.
Bugün o eski delege seçimleri mumla aranır hale geldi.

 

Katılım Azaldı, Heyecan Söndü

Yeterli başvuru olmayınca bazı mahallelerdeki adaylar boş kalan bölgelere serpiştirildi.
Bu durum sahici bir demokrasiye değil, şekilci bir sürece dönüştü.
Her üç delegeden biri sandığa gitmedi. Çünkü insanlar oy vermek istemediklerinden değil, oylarının artık bir anlamı kalmadığını düşündüklerinden sandığa gitmedi.

 

Küskünlük Partiye Değil, Yönetim Tarzına

Yıldırım’da yaşanan kırılma partinin misyonuna değil; temsil biçimine duyulan güvensizlikten kaynaklanıyor.
Üyeler partinin ideallerine değil, partiyi temsil eden tavra küsmüş durumda.
Yine de bütün üyeler, ülkenin İYİ Parti’ye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğuna inanıyor.

Ancak o inancı temsil eden davranışları göremeyince sessiz bir protestoya yöneliyorlar.

 

Sadakat, Parti Sadakati Yerine Kişisel Bağlılığa Dönüştü

Yıldırım’daki tabloyu anlamak için tek kelime yeterli: Sadakat.
Ancak bu sadakat, partiye değil; kişilere.
Kendisine koşulsuz bağlılık gösterecek isimlerin tercih edilmesi, liyakatli insanların sistem dışına itilmesine yol açtı.

 

Kendimizle Yüzleşme, Gerçek Özeleştiri Zamanı

Bugün Yıldırım’da sorulması gereken asıl soru, her üç delegeden biri neden sandığa gitmedi? Devamında, “Kim yanlış yaptı?” değil; “Neyi yanlış yapıyoruz?” olmalı.
İnsanlar neden küstü, neden ilgisini kaybetti, neden artık sandığa gitmiyor?
Bu sorular cesaretle yanıtlanmadıkça hiçbir değişim samimi olamaz.

Ne yazık ki hâlâ “Ayna korkusu!” hâkim.
Kendini hatasız gören, eleştiriyi tehdit olarak algılayan her yapı, en sonunda kendi sessizliğinde kaybolur.
Unutmayalım: “Kendi gözündeki merteği görmeyenin, başkasının gözündeki çapağa söz söyleme hakkı yoktur.”

 

Değişim Zihniyette Başlar

Bir partiyi yenileyen şey, isimlerin değişmesi değil; zihniyetin yenilenmesidir.
Liyakat yerine sadakatin, adalet yerine kişisel yakınlığın öne çıktığı bir anlayış sürdükçe, ne salonlar dolar ne de gönüller…

Pazar günü Yıldırım’da yapılan kongre için “Aynı tas, aynı hamam!” sözü, sadece bir deyim değil; bir teşhistir.
Kongre salonundaki boş koltuklar, partililerin sessiz çığlığıdır.
Siyaset, insan kazanma sanatı iken bugün insan kaybetme pratiğine dönüşmüştür.

Ve sözün özü: Gerçek siyaset, rakipleri yenmek değil; gönülleri kazanabilmektir…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.