1. YAZARLAR

  2. Murat YAZAN

  3. Sübyancılık ve pedofili
Murat YAZAN

Murat YAZAN

platform
Yazarın Tüm Yazıları >

Sübyancılık ve pedofili

A+A-

Kendisini "dindar" olarak tanımlayan kişilerle ilgili yazarken "sübyancılık ve pedofili" kavramlarını kullanmak zorunda kalmaktan utanıyorum, ama “dindar” geçinen bu insanlar yaptıkları rezaletlerden utanmıyorlar.

Freud ilkel benliğe "id" adını verir. İd; hazcıdır. Şiddet sever. Yok etmekten keyif alır ve karşısındakini umursamaz. Süper ego; Tüm ahlaki ve dini kuralların en bağnaz dayatmalarıdır. Ego ise; İd ve Süper egoyu dengelemeye çalışır.

Normal bir yetişkin erkek, 6 yaşındaki bir kız çocuğunu "çocuk" olarak görür ve ona cinsel bir haz beslemez. Normalin kodları buna izin vermez. Sadece bir pedofil ya da sübyancının nefsi bir çocuğa kabarır ki bu da hem akıl sağlığında sorun olduğunu gösterir, hem de açıkça suçtur! Bu yaş farkında gerçekleşen cinsel birleşme, kız çocuğuna uygulanan şiddettir. Cinsel ilişki bazı yönüyle biraz şiddet içerir. Hatırlarsanız yukarıda tarif ettiğim İd; hem hazcı hem de şiddete yakındı. Bu da pedofillerin "ilkel insanlar" olduğunu gösteriyor.

Ahlak kuralları; toplumların yazılı olmayan uzlaşma setleridir. Türk örf ve adetlerinde çocukla, hayvanlarla cinsel ilişki kesin olarak yasaktır, hatta köy yerlerinde bir sapığın buna yeltendiği görülürse linçe varan sonuçlar yaşanır.

Arapların böyle bir merakı olabilir, ancak bu da Araplıkla Müslümanlığı sürekli karıştıran bizdeki bazı yobazların işlerine gelir. İslam’ı yanlış yorumlayanlar yaklaşımlar da bu yobazlara çanak tutar.

Ortada bir çocuk ve bir ilkel insan var. Daha feci olanı anne ve babanın gönül rızasıyla çocuklarını bu ilkel yaratığa teslim etmeleri. Çocuklarını koruyup kollamaları gereken ebeveynler, çocuklarının hayatını kendi elleriyle karartıyorlar. Bu bambaşka bir ahlak erozyonu demek.

Ortada masum olan tek varlık, 6 yaşındaki kız. Hayatı bilmiyor, cinsellik de kendisine "oyun" olarak tanıtılmış. Cinsel ilişkideki fiziksel ve ruhsal travmalarının şiddetini tahmin bile edemiyorum. Çocukluk ve ergenlikte yaşanan cinsel travmalar yaşamın tamamını etkiler ve izlerin silinmesi psikolojik destekle bile imkansızdır. Yaşadıklarını “geçmişin çöpleri” olarak tanımlamaya çalışır ve bu insanları tekrar yaşama bağlamaya, hayattan keyif almasını sağlamaya çalışırız. Bilinç dışına atıkları bu ağır travmalar hiçbir zaman tam olarak tedavi EDİLEMEZ!

Amerika’da Pedofili üzerine yapılan çalışmalar, madde bağımlılarının ya da ruh hastalarının çocuklara cinsel saldırıya daha meyilli olduklarını gösteriyor. Münferittir ve organize değildir. Hele ki böyle evlilikler asla kabul edilmez. Bizdeki "sakat" taraf, bunun bazı cemaatlerce doğal olarak kabul edilmesi, o cemaatten olan bazı insanların bunu yaşam biçimi haline getirmeleridir. Oy kaygısıyla iktidarların yeterli önlemleri almadıkları da açık bir gerçektir. Yargı da bu tür konularda gerekli kararlılığı göstermemektedir.

Türkçülüğün yerine Arapçılığı, milliyetçilik yerine ümmetçilik gibi kaotik bir kavramı yerleştirmeye çalışan anlayışların ülkemize verdiği en büyük zararlardan biri budur. Özellikle yeni peydahlanan "çocuğun rızası vardı" cümlesini duyduğumda gerçekten sinirleniyorum! 18 yaşından önce imzası bile resmi geçerliliği olmayan, ehliyet vermediğimiz, seçme ve seçilme hakkı olmayan çocuk ve gençler, birilerinin penisinin keyfi yerine gelsin diye "rızası vardı" denilerek kurban ediliyor. Gerçekten rızası da olabilir ama bu "rıza" pedofiliyi ve suçu ortadan kaldırmaz. Devlet araba ve oy kullanmasına izin vermiyor ama bedenini kullandırmasını kabul ediyor olamaz!

Cemaat ve tarikatların tasfiyesi, kapatılması. Çok isterim ama yakın tarihimiz böyle durumlarda tarikat ve cemaatlerin merdiven altında faaliyetlerine devam ettiklerini, daha kötüsü; "dinimize saldırıyorlar" söylemini ürettiklerini gösteriyor.

İhtiyacımız olan şey zihinsel bir devrim, aydınlanma. Bunu başlatması gerekenler de, gerçek Müslümanlar. Yoksa kız ya da erkek çocuklarımız göz göre göre kurban edilmeye devam edecekler.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.