1. YAZARLAR

  2. Ruhittin SÖNMEZ

  3. Siyasi ahlaksızlığa da bu kadar tepki göstersek
Ruhittin SÖNMEZ

Ruhittin SÖNMEZ

Yazarın Tüm Yazıları >

Siyasi ahlaksızlığa da bu kadar tepki göstersek

A+A-

Küçük çocuklara karşı cinsel istismar ve öldürme haberleri üzerine toplumsal bir infial oluştu.

Vicdanları kanayan vatandaşlarımız sosyal medyada Eylül’ün, Leyla’nın resimleri altına tepkilerini “kıyamet kopsun artık”, “bu mahlûklarla aynı ülkede yaşamaktan utanıyorum” gibi çığlıklarla dile getiriyor. Çoğu da ‘kimyasal hadım’, ‘idam cezası’nın geri getirilmesi gibi radikal tedbirler alınmasını talep ediyorlar.

Bu güzelim çocuklarımızın başına gelenlere gösterdiğimiz tepki kendi çocuklarımızın başına gelmesi halini düşünüp empati (duygudaşlık) yapmanın bir sonucu olabilir.

Hemen hemen bütün toplumlarda “pedofili” yani çocuğa karşı cinsel istismar ahlak kurallarına aykırı kabul edilir.

Kanunlara göre suçtur. Din kurallarına göre günahtır.

Ama biliyoruz ki hukuk devleti olmayan ülkelerde kanuni yaptırımlar güçlülere değil zayıflara uygulanır.

Günahların cezası ise ahiretin konusudur, bu dünyada verilmez.

Eğer hukuk devleti olmaktan uzak bir ülkede iseniz, ahlaksızlığa karşı toplumsal bir tepki olması bir ümit kaynağıdır.

Ancak tüm ahlaksızlıklara karşı aynı tepkiyi verebiliyor olsaydık böyle bir ümide kapılabilirdik.

Oysaki Türkiye’de artık ahlak sadece pedofili gibi sapıklıklar ve kadın davranışlarıyla sınırlı değerlendirilmekte.

Yalan söylemek, iftira, hırsızlık, rüşvet, başkasının hakkını çalmak, ehil olmayanı görevlendirmek, devlet gücünü adil kullanmamak gibi ahlaka uygun olmayan davranışlara karşı toplumsal tepkimiz sıfır mertebesinde.

Hazreti İsa’nın zina işlediği için recm etmeye (taşlayarak öldürme cezasını uygulamaya) hazırlanan gruba “ona ilk taşı aranızda günahsız olan atsın” deyince oradan sıvışan insanları hatırlayınız.

Galiba biz de diğer tüm ahlaksızlıklara karşı, aynı ahlaksızlığı yapan, bu günahkârlar gibiyiz…

**************************

DEMOKRASİSİ GELİŞMİŞ VE GERİ KALMIŞ ÜLKELERDE

Demokrasisi gelişmiş ülkelerde, devleti yönetenlerin halka yalan söylemesi, gerçeklerin üzerini örtmesi ve doğru bilgiye erişimi engellemesi en affedilmez kusurlardandır.

Geri kalmış ülkelerde bunun adı politik beceri ve hatta ustalıktır.

Demokrasisi gelişmiş ülkelerdedevleti yönetenlerin kamu gücünü veya kamu malını şahsı veya partisinin menfaati için kullanması ağır bir suçtur, büyük ahlaksızlıktır.

Hatırlayınız, Watergate skandalı ABD Başkanı Nixon’un rakip parti liderini dinletmesinden çıkmış, Nixon istifa etmek zorunda kalmıştı.

ABD’de bir beyzbol takımının maçı için 5 adet avanta bilet alan ve bu konuda yalan söyleyen Eyalet Valisi istifa etmek zorunda kalmıştı.

Geri kalmış ülkelerde ise bunlar “ayıp” bile değildir. Hatta bunun adı “politik beceri ve ustalıktır”.

Demokrasisi gelişmiş ülkelerde Başkan adaylarının bazılarına her türlü imkân verilmesi, diğerlerine karartma uygulanması hayal dahi edilemez.

Geri kalmış ülkelerde ise adayların birkaç TV programında eşit şartlarda tartışmasını istemeyi dahi hayal edemezsiniz.

**************************

GAYENİZ GÜZEL AHLAK OLSAYDI

Şanlı Peygamberimiz "İslâm, güzel ahlâktır" buyurmuş.

“Kur’an’ın amacı, inançlı ve güzel ahlaklı insanlar yetiştirmektir.”

“İslamiyet inanç ve ibadet kadar ahlaka da büyük önem verir. İyi huylu, güzel ahlaklı, dürüst, güvenilir, adaletli insanlar olmak dinimizin müminlerden beklediği davranışlardandır. Güzel söz söylemek, hoşgörülü olmak; yalan, iftira, dedikodu ve gıybetten kaçınmak vb dinimizin güzel ahlakla ilgili emirleridir.”

Ahlak kurallarından bu kadar bahsetmemizin sebebi uygulamada Hukuk devletine olan güvenin azalması, dinin sadece şekli ibadetlere indirgenip ahlak ve din bağlantısının koparılmış olmasıdır.

“Ahlaksız dindarlık” en fazla zararı dinimize zarar veriyor. Bunun siyasete yansıması ise kendisini Müslüman olarak tanımlayan kitlelerin “Külliye iradesini”, neredeyse, “Külli irade” sayar hale gelmesi şeklinde ortaya çıkıyor.

Rakiplerine en ağır iftiraları atmak, halka işine geldiği her zaman yalan söylemek, devlet malını şahsı veya parti menfaati için hoyratça kullanmak, kul hakkı yemek veadil olmayan bir yönetim tarzı İslami değildir.

“Seçim savaştır, savaşta hile mubahtır” diye fetva verenler ve bu fetvaya göre her türlü ahlaksızlığa prim verenler de ülkemize ve İslam’a zarar veriyor.

Bu İslam dışı davranışlara toplumsal tepki göstermek, hem daha İslami ve hem de daha demokratik bir ülke olmanın ilk gereğidir.

**************************

SİYASİ AHLAKSIZLIK VE PEDOFİLİ

Bana göre “siyasi ahlaksızlık” pedofili kadar çirkin bir durumdur. Hatta toplumumuz için pedofiliden daha tehlikelidir.

Çünkü Türkiye’deki en önde gelen Adli Tıp uzmanlarından biri olan Prof. Sevil Atasoy’a göre, Toplumlarda “pedofili”ye yani çocuğa karşı cinsel istismara yatkın insan oranı yüzde 1 ile 5 arasında değişiyor.

Oysa çocukluk çağını yaşayan demokrasimize saldıran siyasi ahlaksızların oranı daha yüksek. Toplumsal bedeli de daha ağırdır.

Çocuklarımızı, Eylül’lerimizi, Leyla’larımızı korumamız lazım.

“Cinsel istismar, kaçırma ve öldürme olayları için Türkiye, İtalya, İspanya gibi sokağa açık sıcak ülkelerde daha da dikkatli olmak gerekiyor.”

Demokrasimizi korumamız lazım.

Bizim gibi demokrasisi çocukluk çağındaki, çoğu sözde Müslüman ülkelerde daha dikkatli ve özenli olmak gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.