1. YAZARLAR

  2. Zeynel KOZANOĞLU

  3. O öyle değil efendim...
Zeynel KOZANOĞLU

Zeynel KOZANOĞLU

Ortak Ses
Yazarın Tüm Yazıları >

O öyle değil efendim...

A+A-

Bizde şöyle bir yanılgı var. Bir kimse bir görüş bildiriyor, bir durum değerlendirmesi sergiliyorsa, o kimsenin oturduğu koltuğa bakılıyor. Koltuk yukarılardaysa görüşe doğrudur ve yerindedir gözüyle bakılıyor. Yoksa o görüş çöpe atılıyor.

Bir devlet büyüğümüz diyor ki, “Mısır’da demokrasi ayaklar altına alındı. Demokrasiyi ülkede yerleştirmeye çalışan Cumhurbaşkanı devrildi. Bu darbedir, şöyledir böyledir..” Ağababamız Sam Amca pusuda bekliyor. Bizim büyüğümüz aklını başına alır da gerçeği görür mü acaba, gibilerden ona zaman tanıyor. Bakıyor ki, uyanan yok.

Bombayı patlatıyor: “Asıl şu şimdi iş başındakiler demokrasi yanlısı” diyor. Hem de Dışişleri Bakanının ağzından. Dilimizde sık kullanılan “Eşekten düşmüş gibi olmak” diye işte bu duruma diyorlar. Peki, şimdi ne olacak?. Nasıl ağız değiştirecek?

Hemen Çelik’ten Çomaktan adamları çıkar efelenirler. Gazze’ye gidişi olayında olduğu gibi… Sonra da uykuya dalarlar. Nasıl olsa kendisi için “Aslanlar aslanı” diye inanan geniş bir kitle var. Nasıl olsa uykuda diye bildikleri Anadolu çantada keklik.

Bir büyüğümüz de geçen hafta şöyle buyurdu:

“Demokrasi şu toplumlar için erken, şunlar henüz demokrasiyi hazmedecek düzeyde değiller, demek doğru değildir. En ilkel toplumlar bile demokrasiye hazır haldedirler. Böyle düşünmeyenler toplumlarına ihanet halindedirler.”

Böyle düşünen ve böyle diyen kişi sosyoloji biliminden habersiz biridir.  Demokrasi toplumlar için bir yeniliktir. Hiçbir yenilik alt yapısı olmadan toplumlarca benimsenmez.  Tarla anlaşmazlığı yüzünden iki aile birbirine giriyor, sekiz ölü var.

Oysa, alt yapısı çağdaş normlara göre oluşmuş toplum kesimlerinde toprak konusunda anlaşmazlığa düşen aileler devletten yardım istiyorlar. Ve kaç yüz yıldan kalma özlü sözümüz var: Şeriatın kestiği parmak acımaz.

1946 yılından beri demokrasicilik oynuyouz. Demokrasinin D'sini ülkemize getirebildik mi? Anayasa hazırlama komisyonu kuruyoruz. Dört partinin ortaklaşa paylaştıkları bir zeminde anlaşarak çalışmalar başlıyor. Bir tek kişi çıkıyor. Meclise bir takım oyunlarla girebilmiş bir kişi… İki laf ediyor, Anayasa hazırlığı çıkmaza giriyor.

Hani nerede demokrasi?

Milletvekili genel seçimleri yapılıyor. Sekiz milletvekili mahpus. Ve tutuklu. Kardeşim ver cezalarını kurtul, veremiyor. Bırak adamları, bırakmıyor. Ülkede ne var? Demokrasi var. Yüksek Askeri Şura toplanıyor. İki üye hapiste… Arkadaşım, bir kimse ya hapiste tutulacak kadar kötüdür, o zaman Yaş’tan at adamları… Ya da Yüksek Askeri Şura üyesi olacak kadar yüksek düzeydedir, o zaman bırak bu generalleri… Bırakmıyor.

Neyle yönetiliyorsun? Demokrasi ile.

Arap Baharı dediler… Kaç ülkede halk ayaklandı, despotları devirdiler. Yerlerine gelenler pek mi hırlı? Mısır’da Mübarek’i devirdiler. Yerine kimi getirdiler? Bizim ağaların da uğrunda savaşım verdikleri Mısri’yi…

Mısri kim?

Yakın geçmişte “Ölmüş karınızla ilk altı saat içinde cinsel ilişki kurabilirsiniz” diye fetva veren sapık. Ve ne yazık ki bu sapık adamın adında bir de “Muhammet” sözcüğü var. Hazreti peygamberin “tersi” bile olamayacak bir yaratık.

Allah bizimkilerin aklını korusun.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.