1. YAZARLAR

  2. Abdullah ALAGÖZ

  3. İYİ Parti'de milletvekili adaylarının duruşu
Abdullah ALAGÖZ

Abdullah ALAGÖZ

YAD
Yazarın Tüm Yazıları >

İYİ Parti'de milletvekili adaylarının duruşu

A+A-

Kitle partisine mensup bir vekil adayı ya da aday adayı toplumla iletişimde partinin programında, seçim beyannamesinde belirtilen hususlar çerçevesinde konuşmalıdır.

Ülkemizde lider odaklı siyasetin belirleyici olduğu bir süreçte Genel başkanımızın açıklamaları, duruşu bizler içinde yol gösterici ve o mesajı en küçük birimlere ulaştırıcı bir görev olduğu bilinmelidir.  

Kullanacağı üslup, dil ve sembolleri de yine partinin ruhuna uygun olmalıdır. Zira kitle partisi adından da anlaşılacağı üzere bütün kitlelere hitap eden ve her kitlenin orada kendini bulduğu bir partidir. Parti içinde hizipçiliğe sebep olabilecek her türlü dil, üslup ve sembollerden uzak durmak zorundadır. Sembollerin doğruluğunu tartışmıyoruz, hitap edilen kitleyi bütün olarak kapsayıp kapsamadığının önemi üzerinde duruyoruz.  

Bizler için önemli hatta nostaljik olabilecek bir duruş başkaları için o kadar önemli değilse kullanmanın bir esprisi de olmamalıdır. Kitlelerimiz istediği sembollü kullanabilir, istediği sloganı atabilir ancak vekil adayları bütün kitleyi temsil ettiği gerçeğini de unutmamak lazımdır.

Hitap edilecek kitlenin duyuş düşünü tarzı, öncellikleri, kaygıları ve beklentileri bizler için verilecek mesajı belirlemelidir. Geçmişi çağrıştıracak, yıpranmış, yorgun, bitkin ve iğfal edilmiş kavramlara sığınmanın bir anlamı olmamalıdır.

Hitaplarda; din, cinsiyet, mezhep, meşrep ve etnik kitle gibi ifadelerden kesinlikle kaçınılmalıdır. İYİ PARTİ’nin Türkiye tasavvurunda belirlediği hedefler ile yerel problemler ve çözümleri konusunda konu bütünlüğü bakımından çelişkilerin olmamasına dikkat edilmelidir.

Cesurlar hareketi, cesurluğunu fazlasıyla ispatlamıştır. Şimdi sıra ERDEMLİ DURUŞUYLA kitlelerin gönlünü fethetmeye gelmiştir. Çalınmadık kapı, gezilmedik sokak, dokunulmadık insan bırakmamacasına insanlarımızla hemhal olma zamanı gelmiştir. 

Teşkilatlarımız sen-ben ayırımına hiçbir şekilde girmeden, ekip ruhu içinde çalışmak kaydıyla güneşin doğuşunu sağlayabilirler. 24 Haziran akşamı ülkemiz için yeni bir dünyanın doğuşuna, gerçek liderin ortaya çıkışına, millet iradesinin sağlanmasına vesile olacağını unutmamalıyız. Türk toplumunda ortaya çıkan dip dalganın kaçak sarayı sarstığını, sahte kahramanları yerle yeksan ettiğini, haramzadeleri şimdiden telaş sardığını bakan gözler duyan kulaklar rahatlıkla anlayabilmektedir.

İnşallah; 15 yıl sonra  24 Haziran akşam, hor görülen, öz yurdunda garip duruma sokulan, kendisiyle alay edilen Büyük Türk Milleti; hep bir ağızdan NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE deme huzuru ve mutluluğuna kavuşacaktır ve “Meral abla” Cumhurbaşkanı olacaktır vesselam.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.