1. HABERLER

  2. ÇEVRE/TARIM/HAYVANCILIK

  3. 'Uyusun da Büyüsün' Ninnisi Gerçekmiş

'Uyusun da Büyüsün' Ninnisi Gerçekmiş

Uzmanlar, uykunun ve uyku bozukluklarının etkilerini inceledi, bakın sonuçlar neleri gösteriyor...

A+A-

Uzmanlar, uykusuzluğun hassas bir konu olduğuna dikkat çekerek, uyku problemi çekenleri uzmanlara görünmeleri konusunda uyardı. Prof. Dr. Mehmet Karadağ, günlük yaşamda insanların hayatlarının neredeyse üçte birini uyuyarak geçirdiğini anlattı. 

Yeni doğan bebeklerin günün 18-20 saatinde uyurken, erişkin insanlarda bu sürenin 4-11 saat arasına düştüğünü kaydeden Karadağ, "Anadolu'da, 'Uyusun da büyüsün' diye bebeklere söylenen ninnilerin altında yatan gerçeği bugün çok daha iyi anlıyoruz. Gerçekten de büyüme hormonunun en fazla uyku sırasında salgılandığını, uykunun vücudun büyüme ve yenilenmesinde, öğrenme ve bellek fonksiyonlarının gelişmesinde çok önemli bir rol oynadığını bilim insanları ispatladı" dedi. 

Vücut yenileniyor 

Sağlıklı uykunun kasları gevşeterek dinlendirdiğini ifade eden Karadağ, şöyle devam etti: 

"Tüm sistemlerimiz bir bilgisayar gibi kendini test etmekte ve fonksiyonlarını yeniden düzenlemektedir. Bağırsak hareketlerimiz yavaşlamakta, karaciğer, böbrek gibi önemli organlarımız günlük streslerin etkisinden kurtulmak için fonksiyonlarını azaltmaktadır. Yapılan çalışmalarda derin uykuda, vücutta protein sentezinin, hücre mitozunun ve büyüme hormonu salgılanmasının arttığı, buna karşılık adrenalin ve kortikosteroidler gibi katabolik, yıkıcı hormonların salgısının azaldığı gösterilmiştir." 

Cinselliği de olumsuz etkiliyor 

Uykuda solunum bozukluğu olan kişilerin sabah uyandıklarında yorgun kalktığını söyleyen Karadağ, "Uyku sırasında farkında olmadan nefes darlığı çekmişlerdir. Solunum eforunun yorgunluğu ile güne isteksiz ve yorgun başlarlar. Zaman içerisinde sabah baş ağrıları görülebilir. Beyin fonksiyonları berraklığını kaybetmeye başlar. Unutkanlık, isteksizlik, mutsuzluk, gerginlik ve kişilik değişiklikleri görülmeye başlar. Uykuda solunum bozukluğuna bağlı olarak gelişen depresyon, cinsel isteksizlik ve cinsel güçsüzlük önemli sosyal problemlere yol açar" dedi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.