Umudun öyküsü...
Şimdi size bir öykü anlatacağım. Okuyunca siz de benim gibi eminim
"Hâlâ umut var!.." diyeceksiniz...
Yıllar önce Kastamonu Taşköprü'de sevgili Aynur Mahmudova Kaplan ve Ziver Kaplan çiftçinin organizasyonunu yaptığı bir resim çalıştayında tadına varmış ve farkını anlamıştım diğer sarımsaklar ile arasındaki farkı Taşköprü sarmısağının...
Hoş çocukluğumuzda zaten başka sarımsak bilmez hep Taşköprü sarımsağı kullanırdı rahmetli annem mantıya, tarhana çorbasına...
Sonra zaman içinde ithal Çin sarımsağı market raflarında yerini aldı...
Hatta o kadar çok ithal edildi ki bu gün bile kapalı minibüsüne yükleyenler hoparlörle "Her derde çare, sağlık iksiri Taşköprü sarımsağı!.." diye bağıra bağıra sokaklarda satar oldu Çin sarmısağını...
O dönem belediye başkanı bu uygulamadan rahatsızlığını dile getirmiş "Bize zarar veriyor, inanmayın, almayın!.." diye uyarmıştı...
Başkan çok haklıydı çünkü bu ithal ürün bizim mis gibi sarmısağımızın ne lezzet ne de vitamin ve mineral açısından yakınından bile geçmediği gibi zararları da olduğunu anlatmıştı. Taşköprü sarımsağı insan sağlığı için büyük bir öneme sahip Selenyum açısından dünyada başı çekiyordu...
Ayırt etmek için dişlerinin kabuğunun pembe renkli olması gerektiğini vurgulayarak bilgilendirmişti.
Neyse döndükten sonra sosyal medyada araştırdım ve Taşköprülü Sarimsakçi adı ile aradığımı buldum. İlk yıl deneme sipariş verdim. On numara, beş yıldız orijinal olduğunu görünce bir daha istedim. Sonraki yıllarda kargo ücretsiz diye komşum ile birlikte sipariş verdik...
Sohbet sırasında arkadaşlarıma da verdim adresi, herkes memnun... siparişler geliyor, ürün kaliteli...
Geçtiğimiz mayıs ayında bitince yeniden istedim
Alper Yıldız bey "Şimdi almayın... dayanmaz. Kısa sürede içi boşalır. Pazardan alarak idare edin." diye uyardı. Para kazanmak uğruna etik olmayan bir davranış sergilemedi...
Yeni hasat olunca temmuz sonrasına doğru yine sipariş verdim üç kg. ürün boy olarak. Sipariş geldi ancak orta boy olarak. İnsanlık hâli, sipariş karışmıştır diyerek sesimi çıkarmadım.
Ancak zaman içinden her baş sarmısakta üç-dört diş boş çıkınca üzülerek durumu WhatsApp'tan yazdım...
Hemen yanıtladı:
"Altlarda kalanlar olduysa ondan olmuştur abla, ne kadar olduysa hemen telafi edelim." deyince diğer sorunu da bildirmek istedim.
"Üç kg iriboy demiştim, orta boy geldi. Sesimi çıkarmadım ama üçte birini kullandım, her dişte böyle çıkınca yazmak istedim..." diye yazdım...
Üç kg. yerine, yarım kg.da telafi için gönderelim sizce de uygunsa efendim." diye kibar bir dille yanıtladı...
Dürüstlüğünden öyle etkilendim ki
"Teşekkür ederim, üç kg. yeterli." dedim...
Dört gün sonra hiç bir bedel ödemeden sarımsaklar ürün boy olarak elime ulaştı...
Böyle dürüst insanları... hele bir de genç ise içimde umut yeşeriyor... Hâlâ Dürüst, ahlaklı, kibar insanlar... insanlığı paradan üstün gören esnaf var diye seviniyorum...
Haksız mıyım?..



YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.