1. HABERLER

  2. SANAT/TARİH

  3. Tolga Akalın'dan "Büyük Mekânların Küçük Siluetleri" sergisi

Tolga Akalın'dan "Büyük Mekânların Küçük Siluetleri" sergisi

Etimesgut Belediyesi’ne bağlı aylık ziyaretçi sayısı yaklaşık kırk bini bulan, Türk Tarih Müzesi ve Parkı içinde yer alan sergi salonu, Prof.Dr Tolga Akalın'ın “Büyük Mekânların Küçük Siluetleri” adlı Resim ve Heykel Sergisine ev sahipliği yapacak.

A+A-

Etimesgut Belediyesi’ne bağlı aylık ziyaretçi sayısı yaklaşık kırk bini bulan, Türk Tarih Müzesi ve Parkı içinde yer alan sergi salonu, Prof.Dr Tolga Akalın'ın “Büyük Mekânların Küçük Siluetleri” adlı Resim ve Heykel Sergisine ev sahipliği yapacak.

Hem akademisyen hem de ülkemizin yetiştirdiği nadir sanatçılarımızdan birisi olan Akalın, günümüz sanat anlayışını ve insanlarının durum tespitlerini eserlerinde usta bir şekilde kullanmakta.

Akademik eğitim ve hocalık kariyerine Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü'nde başlayan Akalın, 2015 yılında Giresun Üniversitesi bünyesindeki Güzel Sanatlar Fakültesi'ne 'Doçent' olarak geçiş yapmış ve 2020’den bu yana da 'Profesör Doktor' unvanıyla aynı üniversitede akademisyenlik hayatını sürdürmekte.

Sanatçının alan ile ilgili kitapları, makaleleri, bildirileri, sempozyumları, çalıştay faaliyetleri, yüzlerce karma ve grup sergileri, ulusal ve uluslararası ödülleri ve kişisel sergileri bulunmaktadır. Yüzlerce eseri elçilikler, şirketler, bankalar, devlet kurumları ve özel koleksiyonlarda yer almakta.   

Sergide, sanatçının toplam 21 eseri izleyiciyle buluşacaktır. Bu tablolardan 20 tanesi 50x50, 1 tablosu ise 50x150 ebadında tuval üzerine akrilik boya şeklinde yapılmıştır. Resimlerin yansıra sergide yer alacak metal heykellerin boyu 45 cm olup, tekli ve çoklu figürlere göre yatay ebatları çeşitlilik göstermektedir.

Resimlerde, plastik değerler ve renk kullanımı açısından sanatçıya has özellikler göze çarpmaktadır. Yüzey resmi esaslarına uygun yapıldığı sanılan resimlerin aslında ayrı bir matematiği olduğu ve her bir resmin kendi içinde kapalı mekân oluşturma isteğinin yanında boya kullanımındaki üst üste bindirme ve renklerin şeffaflaşması ile yer yer hava atmosferi oluşturduğu ve derinlik etkisi verdiği anlaşılmakta.  

Sanatçı kendi sorgulamaları esnasında, modern dünyanın bir ferdi olma çabası ile insanların çoğu zaman sahip olamayacağı kapitalin peşine düşerek, kendi öz benliklerini tüketme noktasına gelip, ruhsal anlamda yitip gitmelerine atıfta bulunmak adına, resimlerinde bu "yitik insanları" ince, uzun, kolsuz ve yüzleri olmadan resmetmiştir. İnsanlar benliklerini kaybedince, artık hepsi birbirine benzer tek tip özellikler göstermeye başlamıştır. Sanatçı, insanların kendilerine büyük görünen suni mekânlar içinde aslında ne kadar küçük kaldıklarını kâinat bazında düşünüldüğünde yok hükmünde olduklarına dikkat çekerek, suni gündemlerle ömürlerini nasıl heba ettiklerini durum tespiti yaparak eserlerinde anlatmak istedi.

sergi-afisi-resim-03.jpg

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.