1. YAZARLAR

  2. Ercüment TUNÇALP

  3. Karabağ Azerbaycan'dır...
Ercüment TUNÇALP

Ercüment TUNÇALP

Ortakses
Yazarın Tüm Yazıları >

Karabağ Azerbaycan'dır...

A+A-

Yıllardır boyuna posuna bakmadan, sırtını sıvazlayanlara güvenerek etrafa çemkiren gaspçı Ermenistan, çalınan malın sahibi kapıya gelince de "yavuz hırsız ev sahibini bastırır” tavrını sürdürmekte…

İçimizdeki bazı sütü bozuklar da "Türkiye neden taraf oluyor?” diye soruyorlar.

Esasında söze gerek yok, en aydınlatıcı cevap aşağıdaki fotoğraftır !

azerbaycan.jpg

İşte Abdullah Ağar’ın sosyal medya hesabından aldığım, hayal ürünü Ermenistan haritası… 

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile Karadeniz Bölgesinin bir kısmını, Nahçıvan ile Azerbaycan’ı Hazar’a kadar sınırları içine alan bu teröristler niyetlerini duvara kazımışlar. Hem de hiç utanmadan Başkent Erivan’ın merkezindeki metro istasyonunun girişine asmışlar. O harita merkezi yönetimin inisiyatifi dışında oraya asılabilir mi?

Böyle bir ülkeyle dost kalınabilir mi?

Cevap bellidir…

Bir ülke içinde terörist gruplar, çeteler olabilir.

Bizde de var!

Ancak devlet bunlarla kararlı mücadeleyi sürdürür.

Peki devletin kendisi çete ise ne olur?

Harita üzerinden, “Dağlık Karabağ ne ki, bütün bu bölgeler ilgi alanımız” diye açık açık mesaj veren bir haydut devlet olur!  

O haydutla da mücadele sürekli olur. Yani hiç boş bırakmaya gelmez!

İçimizdeki Sorosçular'dan birisi soruyor; “İlk saldıranın Ermenistan olduğu ne malum?” diye.

Bunu sorgulamanın ne önemi var; Azerbaycan emaneti geri almak için bir gün kapıyı çalmayacak mıydı?   

Yani yeni bahaneye gerek var mıydı, zira yıllanmış bahanesi kenarda bekliyordu zaten!

Sorosçu Paşinyan’ın ise taktiği ve desteği nereden aldığı bilinmeyen bir şey değildi. Putin’in 12 gün boyunca kendisini duymazdan gelmesi boşuna mı ?    

Hâlâ Azerbaycan’ı oyuna getirmenin çarelerini arıyor…

Bir taraftan yalvararak ateşkes isterken, diğer taraftan Fransız televizyon kanalına, “Savaşı durdurmanın yegâne yolu Fransa’nın Karabağ bağımsızlığını tanımasıdır” diyor. Oysa Fransa’nın, BM Güvenlik Kurulu kararları altında bu toprakları Azerbaycan’ın bir parçası olarak kabul ettiğine dair imzası var. 

Savaş meydanından tankı, zırhlı aracı, kamyonu, silahı; En önemlisi namus sayılan sancağı bırakıp kaçacak kadar korkaktırlar ama birileri gaz verince de harita çizecek kadar ateşli…

Kalleşlikte sınır tanımazlar, sivil yerleşim yerlerini vururlar ki karşıdan cevap gelsin ve uluslararası platformda destekçi bulsunlar! 

Rusya’yı, İran’ı savaşın içine çekmek üzere binbir yalan uydururlar…

Biz bu filmi 100 yıl önce de görmedik mi?

Çeşitli sebeplerle iyi organize edilememiş ‘tehcir’i, “Soykırım” sakızı ile her sene gündeme getirirler ama tehcirin sebebi olan çeteleri nasıl organize ettiklerini ve en zayıf anımızı kollayarak (birçok cephede savaşmamız sebebiyle) nasıl sahaya sürdüklerini gizlerler!

Tekrar günümüze dönecek olursak, değişen bir şey olmadığını görüyoruz.

BBC sunucusu Paşinyan’a soruyor; “Ermenistan olarak uluslararası hukuka göre Dağlık Karabağ ve etrafındaki toprakları 25 yıldan fazla süredir yasa dışı şekilde işgal ediyorsunuz, bu konuda ne söylersiniz?”

Paşinyan efendi birkaç defa yutkunduktan sonra soruya cevap vermek yerine, “Tüm mesele şu; eğer Azerbaycan ordusu başarılı olursa, bu Dağlık Karabağ’daki Ermeniler'e soykırım yapılması anlamına gelecek” diyor.   

İşte yukardaki son cümle bu haydut devletin bazen niyet okuyarak, bazen de resmin bir kısmını gizleyerek ne kadar kolay “soykırım yalanı” üretebildiğinin  ispatıdır.

Bu ülkenin yalancı yöneticilerine güvenilmez!

İşgale son verilmeden ‘ateşkes’ sürdürülebilir olamaz. Zira bu tekrar başa dönmek olur. Ermenistan’ın tekrar palazlanmasına ve haydutluğa devam etmesine izin vermek anlamı taşır.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.