1. YAZARLAR

  2. İlker KARATAŞ

  3. Covid'le yeni bir yıla giriyoruz!
İlker KARATAŞ

İlker KARATAŞ

Ortakses
Yazarın Tüm Yazıları >

Covid'le yeni bir yıla giriyoruz!

A+A-

Salgının başladığı ilk aylarda hayatta kalma içgüdüsünün ne kadar güçlü bir biçimde ortaya çıktığını hatırlar mısınız? Virüsün yayılma hızı ve ilk ciddi ölüm haberleri karşısında nasıl kaygılandığımızı... Endişe ve korkuyla karışık o duyguyu hepimiz yoğun biçimde hissettik. Günlük ölüm rakamlarını takip ediyor; doğal olarak kendi hayatımızı, sevdiklerimizi kaybetmekten korkuyorduk. Peki, şimdiki duygularımız?

Ülkemizde bile her gün bir uçak dolusu insan hayatını kaybediyor ve biz artık bunu kanıksamış gözüküyoruz. Aşıyla sağlanan korumanın getirdiği rahatlama ve virüsle birlikte yaşama pratiğinin de etkisiyle insanlar kendileri ve yakınları için eskisi kadar endişelenmiyor. Bunun yerine kaçırdığı anlara odaklanıyor. Çünkü haftalar, aylar geçti. Tam 1 yıl 9 aydır başka bir hayat yaşıyoruz. Ne birbirimize doya doya sarılıyor, ne gönül rahatlığı ile dostlarımızla bir araya geliyoruz. Ömrünün son demlerini yaşayan annesine babasına sarılamayan çocuklar, yeni doğmuş torununu kucağına alıp doya doya sevemeyen büyükanneler büyükbabalar var. Keza ömrünün en güzel yıllarını evde veya maske ardında geçiren genç bir nesil var ki kişiliklerinin oluştuğu en hassas dönemlerinde ne doğru dürüst eğitim alıyor, ne de sokakta sosyalleşebiliyorlar. Üniversiteyi kazanıp amfi yüzü görmeden, kampüs atmosferi nasıldır bilmeden iki yılı geçiren, hatta aidiyet duygusunu tatmadan mezun olan öğrencilerimiz var. Ertelenen planlar, çıkılmayan seyahatler, buluşulmayan dostlar, yaşanmamış heyecanlar, kaçırılan tesadüfler ve ara ara zihnimizi yoklayan bir gerçek: 

“Hayat, güzel şeyleri sonraya bırakacak kadar uzun değil!"

Oysa bundan birkaç sene önce, biri çıkıp böyle bir dönemden geçeceğimizi söylese, bunun bir komplo teorisi için dahi abartılı bir hayal olduğunu düşünürdük. 

İnsan hayatını tehdit eden ölümcül bir virüs ortaya çıkacak ve hayatımızı alt üst edecek. Alınan önlemler, yasaklar, maskeler, karantinalara rağmen her gün binlerce insan ölecek. Ve daha kötüsü devletler tüm imkânlarını seferber etmesine rağmen bilimin onunla baş etme beceresi, virüsün hayatta kalmak için gösterdiği değişim hızına yetişemeyecek. 

“Bu kadar distopik bir gelecek ancak filmlerde olur,” der geçerdik muhtemelen. Bu koşullarda nasıl yaşayacağımız, ne hissedeceğimiz aklımızın ucuna bile gelmezdi.

Maalesef aklımıza gelmeyen başımıza geldi. Önümüzde bir seçenek veya ayrıcalık da yoktu; hep birlikte top yekûn içine girdik. 2020 yılının mart ayından bu yana bu gerçekle yaşıyoruz ve yakın bir gelecekte sona erecekmiş gibi görünmüyor. Fakat kimse pes etmiş değil, mücadele ediyoruz... 

Çünkü insan, her yeni duruma göre kendini yeniden kurgulama, oluşan şartlara göre yeni yaşam pratikleri geliştirme yeteneğine sahiptir. Doğadaki milyonlarca canlı içinde bir gün öleceğinin farkında olan tek varlık olan insanın yaşama direnci, yine sadece ona ait bir duyguyla yakından ilgilidir: Umut etmek! İnsan umutlarıyla yaşayan yegâne canlıdır. En dar zamanlarda zihninde açılan kapı, en karanlık anlarda içinde yanan ışıktır umut. Hep vardır, ömrünün sonuna kadar onu terk etmez. 

Yarın, yeni bir yıla giriyoruz. Zamanın kesintisiz akışı değişmez ama dünyanın neresinde olursa olsun, insan yeni bir yıla girerken yeni umutlarla girer. Bu umut, ona yeni başlangıçlar yapması için cesaret ve güç verir. Şu dar zamanda heyecanla yeni bir başlangıç yapmanın zorluğunu hepimiz biliyoruz. Yine de 2022 ile ilgili sağlık ve sıhhat temennilerimin dışında umudunuzu kaybetmeyin diyorum. Sabahattin Ali‘nin dediği gibi “Perişan bir haldeyim fakat içimde kendimden bile sakladığım bir ümit vardı.” İşte kendinizden bile sakladığınız o umuda tutunun. Hepimiz için güzel bir yıl olsun. İyi seneler...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.