1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Buğra Kavuncu: İYİ Parti, mağduru temsil eden parti haline gelmiştir

Buğra Kavuncu: İYİ Parti, mağduru temsil eden parti haline gelmiştir

İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı, Genel Başkan Meral Akşener'in de katılımıyla "Anlat İstanbul" programının sonuçlarının açıklandığı bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

A+A-

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu basın toplantısında yaptığı değerlendirme konuşmasında, “Amacımız mümkün oluğu kadar fazla insanımıza ulaşmaktı. Böylece sahaya çıktık. Çalışmamızı verimli hale getirebilmek için bir yazılım geliştirdik. Bunu 'Anlat İstanbul' çalışmamıza uyarladık. Dokunduğumuz segmentleri sınıflandırdık. Olumlu ya da olumsuz duyduklarımızı buraya ekledik. 84 bin 500 kişiye dokunduk. Bunların hepsini yazılımın içine ekleyip kayıt altına aldık. 38 bin 688 esnaf, 44 bin 724 vatandaş, 467 STK, 314 muhtar, 339 kanaat önderi ile temas kurduk. Bir de kayıt altına almadıklarımız var. Bir kahvehanede yüzlerce kişiyle konuştuk. 150 bin ile 200 bin kişiye ulaştık. Onların ailelerine bizim konuştuklarınızı anlatmıştır. Bunu da hesaba katarsak 750 ile 1 milyon arasında insana İYİ Parti’nin varlığını hissettirdik” dedi.

"İSTANBUL’UN EN BÜYÜK SORUNLARININ BAŞINDA,
TARTIŞMASIZ BİR ŞEKİLDE BİRİNCİ SIRADA EKONOMİ
İKİNCİ SIRADA SIĞINMACI, ÜÇÜNCÜ SIRADA İŞSİZLİK GELİYOR’’

Basın toplantısında "Anlat İstanbul"a dair konuşan Buğra Kavuncu "İstanbul’un en büyük sorunlarının başında, tartışmasız bir şekilde birinci sırada ekonomi ikinci sırada sığınmacı, üçüncü sırada işsizlik geliyor” diyen Kavuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Enflasyon insanları perişan etti. Kira ayrı bir sıkıntı. Bugün orta ve üst gelirliler de ciddi sıkıntı yaşıyor. İnsanlar hayat standartlarını değiştirdi. Vatandaştan ilk duyduğumuz konu sığınmacı problemi. Vatandaşlar, AK Parti milletvekilleri nerede göremiyoruz diye soruyor. Onları da bize gönderin diyor. AKP de bir çalışma yapacak. Bazı ilçeleri önereceğiz. Hatta hiç yorulmasınlar bizde yapılmışı var. Kendisine teslim ederiz. TBMM'den bir an önce erken seçim kararı çıkarsın en düzgün faaliyet o olur.”

EKONOMİDEKİ ÇARPIKLIK, HUKUKTAKİ ÇARPIKLIK, EĞİTİMDEKİ ÇARPIKLIK,
SIĞINMACI PROBLEMİ BUNLARIN HEPSİ, TÜRKİYE’Yİ
BUGÜN İÇİNDEN ÇIKILMAZ BİR HÂLE GETİRMİŞ”

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, "Anlat İstanbul" programının sonuçlarını da açıkladı. Ekonomik problemlerin tartışmasız her ilçede birinci konu olduğunu, enflasyonun esnafı perişan ettiğinin anlaşıldığını belirten Kavuncu, "Ekonomideki çarpıklık, hukuktaki çarpıklık, sığınmacı problemi bunların hepsi, Türkiye’yi bugün içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir" dedi.

"ÇALIŞMALARIMIZI VERİMLİ HALE GETİREBİLMEK İÇİN, YANİ SAHADA
YAPTIĞIMIZ TESPİTLERİ BİR KAYIT ALTINA ALMAK İÇİN, BUNLARI
DOĞRU ANALİZ EDEBİLMEK İÇİN BİR YAZILIM GERÇEKLEŞTİRDİK’’

"Çalışmamızı verimli hale getirebilmek için, yani saha yaptığımız tespitleri kayıt altına almak için, bunları doğru analiz edebilmek için bir yazılım geliştirdik. Yazılım aslında daha önce bizim Avcılar ilçe teşkilatımızın kullandığı, Avcılar üzerinde kullandığı bir yazılımdı. Biz ‘Anlat İstanbul’ için bir yazılım yaptık. Bu yazılımda da bazı ana başlıklar belirledik. Bu ana başlıklardan bir tanesi mesela dokunduğumuz segmentleri sınıflandırdık. İşte esnaf, sivil topluk kuruluşu gibi kanaat önderleri gibi. Bu süreçte bizin vatandaştan duyacağımız bazı ana başlıklar var. Nedir? Bu ekonomi nedir? Bu sığınmacı içine bu ana başlıkları da ekledik ve rapörtörler oluşturduk. Raportörlerimizi eğittik.

"YENİ BİR APLİKASYONU HAYATA GEÇİRECEĞİZ."

Dijitalleşmeye hep önem verdik çünkü dünyada şirketlerin kurumların dijitalleştiği dünyada, devletlerin dijitalleştiği dünyada, siyasetin ve siyasi partilerin de bu dijital gelişine ayak uydurması gerektiği malumdur. Bir başka örneği de sizlerle paylaşayım. Geliştirdiğimiz bir başka aplikasyon var. Bu aplikasyon da yine kendi il teşkilatımız tarafından geliştirilen bir aplikasyon. Önümüzdeki eylül ayında da uygulamasına geçeceğiz. Aplikasyonun çıkış noktası, 100 bin üyeye ulaştık İstanbul’da. Şu anda 105 bine doğru gidiyoruz. Bu aplikasyon sayesinde bütün üyelerimizden bir şifre verip anında 105 bin üyemizden görüş, parti politikalarıyla ilgili bilgi gündeme dair düşünceleri ve çok hızlı veri toplayabilme ve anket yapabilme imkânımız olacak. Bunu da eylül ayında hayata geçirmiş olacağız.

"PROVAKASYONLARA RAĞMEN KİMSENİN İNCİNMEDİĞİ BİR SÜREÇ ATLATTIK"

Biz bütün İstanbul İl teşkilatının ve ilçe teşkilatlarının şu cümleyi zihinlerini ve yüreklerine kazıtmayı başardığımızı düşünüyoruz: ‘Sabır en büyük silahımız, öfke, en büyük düşmanımız.’ Biz bütün İstanbul il teşkilatının ve ilçe teşkilatlarının şu cümleyi zihinlerini ve yüreklerine kazıttık. ‘Sabır, en büyük silahımız. Öfke, en büyük düşmanımız’. Eğitimin temel odaklandığı nokta buydu. Allah’a çok şükür, yüz binlerce insan temas ettiğimiz bu 156 günlük süreçte ne bir insanın kalbini kırdık ne de herhangi bir tatsızlığa yol açtık. Zaten projenin adı da Anlat İstanbul ama provokasyonlara rağmen çok verimli, faydalı ve hiç kimsenin incinmediği bir çalışma süreci atlattık. 12 Şubat tarihinde çalışmamız başladı. 25 Haziran’da çalışmamızı neticelendirdik. Her hafta cuma, cumartesi, üç ilçe ve bu üç ilçenin içerisinde yer alan yaklaşık 70- 80 mahalleye oluşturduğumuz ekipler ziyaretlerde bulundular.

iyi-parti-aksener-kavuncu-resim-07.jpg

Hedef olarak da 39 ilçenin 963 mahallesinin tamamına dokunalım istedik. Bunu 25 Haziran itibarıyla bitirdik. Sahadan topladığımız verileri analiz ettik. Her ilçeye yaklaşık 400- 500 kişilik bir grup gitti ve her mahalleye de yaklaşık 20’şer kişilik ekipler hâlinde ziyaretlerde bulunduk. Bu ekiplerimizin içinde raportörlerimiz vardı fakat İstanbul il teşkilatının genel merkezimizde, genel başkan yardımcılarımızla, milletvekillerimizle, genel idare kurulu üyelerimizle birlikte yaptığı bir çalışma.

"İSTANBUL DEMEK, TÜRKİYE DEMEK. DOLAYISIYLA HER SİYASİ PARTİNİN
ÖZEL ÖNEM GÖSTERDİĞİ BİR KENT BURASI. İSTANBUL ELBETTE Kİ
İSTANBUL İL TEŞKİLATININ TAŞIYACAĞI BİR YER AMA
İSTANBUL ÇOK BÜYÜK, ÇOK ÖNEMLİ"

İstanbul demek, Türkiye demek. Dolayısıyla her siyasi partinin özel önem gösterdiği bir kent burası. İstanbul elbette ki İstanbul il teşkilatının taşıyacağı bir yer ama İstanbul çok büyük, çok önemli. Dolayısıyla bizler çalışmamızda da mümkün olduğu kadar genel merkezimizle birlikte entegre olarak bu süreçleri götürmeye çalıştık. 84 bin 500 kişiye dokunduk biz bu 150- 160 günlük sürede. 84 bin 500 kişi nettir. Bunlara baktığımız zaman yaklaşık 38 bin beş yüzü esnaf. 350’ye yakın da kanaat önderiyle konuşma imkânımız olmuş. Tabii muhtarlarla ilgili bir parantez açayım burada. Onunla ilgili ayrı bir çalışmamız da yürüyor. Mahalleler değişmiş, teknoloji değişmiş. Muhtarlar, eski muhtarlar değil, mahalleler, eski mahalle değil. Bütün bu gerçekleri masanın üzerine döküp muhtarların ki bu muhtarlarla birlikte de verdiğimiz bir karar, görev tanımlarının yeniden yapılması.

"750 BİN İLE BİR MİLYON ARASINDA İSTANBULLU'YA DOKUNMUŞUZ"

Bir de kayıt altına almadıklarımız var. Mesela bir kahvehaneye gittiğimizde 150- 200 kişiyle konuşuyorsunuz. Sokakta 10 kişilik gruplarla konuşuyorsunuz ya da vatandaş gelip sadece size iltifat ediyor, ‘İyi ki varsınız’ diyor ya da sitem ediyor. Bunları o yazılımın içine kayda almadık. Bunları da hesap ettiğimizde bizim tahminimiz 100 ile 200 bin kişilik bir nüfusa dokunabilmişiz. Tabii bu insanlar da evlerine gittiklerinde, şirketlerine gittiklerinde, okullarına gittiklerinde, iş yerlerine gittiklerinde ‘Bugün İYİ Parti’den geldiler, İYİ Parti ile bugün sohbet ettik, sıkıntılarımızı anlattık’ demişlerdir muhtemelen. Yani yaklaşık 750 ile bir milyon arasında bir İstanbulluya biz bu süreçte hep beraber dokunmuşuz.

"EKONOMİK PROBLEMLER TARTIŞMASIZ HER İLÇEDE BİRİNCİ KONU"’

Ne işitmişiz? İstanbullu bize ne söylemiş? 84 bin 500 yüz kişinin canını en fazla yakan, bugün gündemlerinde olan ana problem ekonomi. İkinci olarak başka konuları söylüyor olabilir ama ilk dokunduğumuzda bize ilk söylediği konuyu baz alarak bu verileri oluşturduk. Açık ara ekonomik problemler tartışmasız her ilçede birinci konu. Yani bize sıkıntısını anlatan vatandaşın yaklaşık yüzde 60’ı ekonomik sıkıntılarından bahsetmiş. Bu da yaklaşık 84 bin 500 yüz kişinin 56- 57 binine tekabül ediyor. Tabii işsizlikten bahsedenleri de bu sınıfa koyduk. Elektrik faturasından perişan olmuş esnafı da buraya koyduk. Ücretten dolayı geçinemeyen vatandaşı da buraya koyduk. Maliyetlere katlanamayan esnafın şikâyetlerini de bu başlık altında topladık.

"İKİNCİ ANA BAŞLIK SIĞINMACI PROBLEMİ’"

İkinci en çok duyduğumuz konu, yani vatandaşa dokunduğumuzda bize söylediği ana başlık, sığınmacı konusuydu. Burada başka bir durum var. Mesela şubat ayından 100 kişiden biz 2 ya da 3 kişinin bu konudan bahsettiğini tespit etmiştik fakat aylar ilerledikçe, haziran ayına geldiğimizde her 100 kişiden 10 kişinin sığınmacı probleminden bahsettiğine şahit olduk. Özellikle bazı ilçelerde çok daha yoğun Fatih gibi, Esenyurt gibi, Esenler gibi. İstanbul’un bazı ilçelerinde bunu çok daha fazla gündeme getirildiğini, genel olarak ekonomiden sonraki ikinci ana başlığın sığınmacı meselesi olduğunu gördük. Biz ilk günden beri söyledik. Ülkelerine insani şartlarda geri gönderilmeleri gerektiğini, bu işin tek çözümünün bu olduğunu fakat bunun nasıl olacağının da detaylı bir şekilde hukuku, insan hakları boyutunu, milli güvenlik boyutunu dengeli bir şekilde göz önünde bulundurularak ve bu insanların da insan olduğu gerçeği üzerinden hareket edilmeli. Bizim iktidarımızda nasıl bir çalışmayla bunun gerçekleştirileceğine dair bir hazırlık yapılıyor. Sanırım 2- 3 hafta içerisinde de kamuoyuyla bu çözüm önerimiz paylaşılacak.

"İYİ PARTİ, MAĞDURU TEMSİL EDEN PARTİ HÂLİNE GELMİŞTİR"

Çok net olarak söylüyorum. İYİ Parti bugün merkeze oturmuştur ve İYİ Parti vatandaşı nezdinde mağduru temsil eden parti hâline gelmiştir. Bunun başka bir açıklaması olamaz. Elbette eleştiriler oldu ama her yerde biz, büyük bir ‘hoş geldin’ ile karşılandık ve her mahalleye gidebildik. Bir başka mesaj İstanbul’dan aldığımız, aslında vatandaşın bize yüklediği bir mesaj. Başka siyasi partilere gönül vermiş ya da başka siyasi partileri tercih etmiş vatandaş da bizden bir talepte bulundu. Özellikle AK Parti için bir talepte bulundu. Dediler ki, AK Parti milletvekilleri nerede? Sizden rica ediyoruz. Ne yapın ne edin, ikna edin. AK Parti milletvekillerini buraya gönder. Biz bu mesajları da arz ederiz.

İYİ PARTİ GENEL BAŞKANI MERAL AKŞENER, İSTANBUL
İL BAŞKANLIĞINCA DÜZENLENEN "ANLAT İSTANBUL"
PROGRAMININ SONUÇLARININ AÇIKLANDIĞI TOPLANTIDA KONUŞTU.

"İYİ Parti kurulmamış olsaydı bugün ne konuşuyor olacaktık?” diye soran Meral Akşener, “Parlamenter sisteme geçişe dair herhangi bir cümle sarf edilecek miydi? Cumhur İttifakı zaten vardı, Millet İttifakı diye bir başka organizasyon olabilecek miydi? Yeni siyasi yolculuklara çıkan arkadaşlarımız, o yolculukları olabilecek miydi? Başlangıç sizsiniz. Zorlukları görüp, dayanıp ve Türkiye adına bir başarı öyküsü oluşturan sizlersiniz” ifadelerini kullandı.

"MİLLET İTTİFAKI’NIN ADAYI KONUŞULUYORSA BUNU SAHİBİ SİZLERSİNİZ"

Kolay gibi görünen pek çok konunun inanılmaz zor olduğunu belirten Akşener, partililere seslenerek “Millet İttifakı denilen organizasyonun neredeyse 2017’den beri var olan Cumhur İttifakı organizasyonunu geçtiği konuşuluyorsa ve ‘Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak’ diye merak varsa,  bugün İstanbul ve Ankara’nın kazanılmasına dair mutluluk- heyecan konuşuluyorsa ve muhalif seçmen diye kabul ettiğimiz, hangi siyasi partiye oy verirse versin, o seçmen bugün umutlu ve kendine güvendiyse, Türkiye’de muhalefet diye bir tarif hızlı-net ve güçlü bir şekilde yapılabiliyorsa bunun sahibi sizlersiniz.” şeklinde konuştu.

"ÜLKEYLE BAĞI ZAYIFLAMIŞ GENÇLERLE KARŞILAŞIYORSUNUZ"

20 Ocak 2020’de başladığı esnaf ziyaretleri sırasında karşılaştıklarını anlatan Akşener, “92 puan alıp mülakatta elenmiş ama buna karşılık 58-62’lik puanlarla yanındaki arkadaşının tayin edildiği umutsuz-mutsuz bu ülkeyle bağı zayıflamış gençlerle karşılaşıyorsunuz. Diyelim ki o çocuk yok, o dükkanların içinde bağıra bağıra ağlayan annelerle karşılaşıyorsunuz. KPSS diye derin bir problemin var olduğunu, inanılmaz bir kayırmacılığın oradan başladığını görüyorsunuz. Üniversitede okutabilmek için kendinden kızmış aileyi görüyorsunuz. Anadolu’da dişle ilgili inanılmaz bir sorun var bileseniz. Her gülümseyenin ağzında diş yok. Anne veya baba fark etmiyor. Çünkü çok pahalı ve yaptıramamış. Böyle bir sistemde kendinden kızmış, çocuğunu okutmuş. Bitmemiş oraya para harcama işlemi. Bu sefer KPSS’ye çalışmak için çocuk dershaneye gitmiş, özel ders almış, para harcanmış. Ailenin dişini sıkma hali devam etmiş.“ dedi.

"TÜRKİYE ASGARİ ÜCRETE MAHKUM OLMUŞ"

Esnaf ziyaretleri sırasında Türkiye’nin asgari ücrete mahkum olduğunu gördüklerini ekleyen Akşener, “Geziler tamamlanınca bir şey fark ettim. Ev kadınlarının hali perişan. Hayvan yetiştiricilerinin inanılmaz hikayeleri var. Mesela Kayseri’de gözleri yaşlı benden daha genç bir arkadaş var. ‘Abla ben hayvanlarıma oruç tutmayı öğretiyorum’ dedi.  Yem o kadar pahalı ki, aralıklarla veriyor. Bu arada o dükkanların içinde hiçbir siyasi partiyi yermedim, kendi partimizi övmedim ve asla propaganda yapmadım. Çünkü çok uzun bir zamandır, “o onu dedi, bu bunu dedi’ üzerinden seçmen velinimet olmaktan çıkmış ama müşteri velinimet. Biz bir sonuç olarak ‘seçmen velinimettir’i siyasilerin alnına çakabilirsek demokrasi o zaman gerçekten işler. Hizmet üzerinden, çözüm önerileri üzerinden rekabet eden bir siyaset hiç kimseyi birbiriyle dövüştürmez.“ değerlendirmesinde bulundu.

"BİZ MAKULÜN TEMSİLCİSİYİZ"

Manisa’da AK Partili bir yöneticinin “Hayvanlar oruç tutmaz Meral Hanım” dediğini aktaran Akşener, “Evet hayvanlar oruç tutmaz’ dedim. Ama yem fiyatları bu kadar pahalı olursa sevgili kardeşim, ağlayarak mizah olur. Bu ne biliyor musunuz; seçmen iknasına dair hiçbir anlayışın, birikimin kalmadığını somut olarak görüyorsunuz. Vatandaştan kopan, seçmenden kopan ve yine inandıklarımız üzerinden, aidiyetlerimiz üzerinden hala bizi dövüştürmeye gayret eden o tembel zihniyetin somut hali. Buradan çıkan nedir, buradan çıkan şudur; biz doğru yoldayız. Biz İYİ Parti olarak merkezde miyizdir, orada mıyızdır, burada mıyızdır; bütün tarifler değiştiği için buna bir şey diyemem ama net bir tarifimiz var, biz makulün temsilcisiyiz. Makulün peşinden yürümeye devam edeceğiz.” açıklamasını yaptı.

AKŞENER’DEN UYUŞTURUCU UYARISI

İstanbul’daki çalışmanın sonuçları arasında da yer alan uyuşturucu problemine değinen Akşener, “Bir ülkede eğer uyuşturucu ucuzsa bilin ki, her şey tatildir. Bir ülkede uyuşturucu pahalıysa bilin ki, görev yerine getirilmektedir. Öyle anlaşılır. Bu ülkede 100 liraya uyuşturucu satılıyorsa, bu uyuşturucu ucuz demektir, bu ülkenin içine giriyor demektir, bazıları da görevini yerine getirmiyor demektir. İstanbul, Ankara, Bitlis’ten bahsediyorum; her yerde annelerin şikayeti uyuşturucu. Demek ki, bir yerlerde bir bozukluk var ve bunun düzeltilmesi gerekiyor” dedi.

SİYASETTE HANIM KIZ TARTIŞMASI

Akşener şöyle devam etti:

“Biz buna kapı siyaset demiştik ama çok fazla hayata geçirme şansımız olamamıştı. Bu kapı siyaseti şimdi şöyle bir yere evrildi. Biz ilçe teşkilatlarımızın çalışmasıyla, izin almasıyla; ben, bir genç arkadaşımız ve sosyal hizmetler konusunda uzman bir hanım arkadaşımız – hanım kız deyince kızılıyor sürtük denilince problem yok – dolayısıyla iki genç kadın arkadaşla geziyoruz. O evlere izin alarak giriyoruz. Şimdi bu gezinin bir diğer ayağını yapacağız. Öğrenme kısmı benden başlıyor. İstanbul’un bazı mahallelerinde bazı sokaklarında tahmin edemeyeceğiz problemler, acılar var. Bir beka sorunu da burada."

Çocukların protein alamamasından dolayı zayıf kaldığına ve yaşadıkları sağlık sorunlarına işaret eden Akşener, sosyal devlet anlayışının öldüğünü ekledi.

İYİ Parti lideri konuşmasının son bölümünde sosyal devletin yapması gerekenleri sıraladı..

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.