Asgari ücret ve yaşam denklemi
Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre 2020 yılında Türkiye’de çalışan kayıtlı işçi sayısı 15 milyon 203 bin 423. Bunların 6 milyon 390 bin 19’u ise asgari ücretle çalıştı. Bu da kayıtlı işçilerin yüzde 42’sinin asgari ücretle çalıştığını gösteriyor.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu en geç 2023 yılının son haftası olan bu hafta yılın son toplantısını yapmasını bekliyoruz.
Aralık ayı başından itibaren ülke yöneticileri tarafınca yapılan açıklamalarda yıllardır artan oranda asgari ücrete zam yapıldığı ve sabit ücretliyi üzmeyecek bir rakamın açıklanacağının söylemleriydi.
Açıkçası sabit ücretli yapılan zam oranlarının yüzdesel karşılığı ile değil alım gücü ile ilgileniyor. Asgari ücretli aldığı aylığı göremeden kira, kredi kartı ,tüketici kredisi derken asgari ücret buharlaşıp kayboluyor.
İşveren ve iktidar yetkilileri henüz bu durumun farkında olduklarını dile getiren bir açıklama yapmadılar.
İşverenler katlanarak servetlerini büyütürken, sabit ücretli kredi taksitleri ile en temel gıda ihtiyaçlarını, barınma sorunlarını çözmeye çalışıyor. Bu nedenle rakam olarak neye karar verilirse verilsin, sabit ücretlinin alacağı zam oranı cebine girmeden gelen zamlarla buharlaşıp yok olacak.
Asgari ücretin belirlenmesi ile özel sektörde sabit gelirlinin aylıklarına yapılacak zamlarda belirlenecek bu nedenle de önem arz ediyor.
2024'te vergi ,harç ve cezalarda yüzde 58,46 oranında artış yapılacak. 2023 yılında TÜİK'in hatalı olduğu artık herkesçe kabul edilen rakamlarına göre bile yıllık yüzde 65 enflasyon var.
Tüm bu rakamlar ve yılda bir kez asgari ücrete zam yapılacağının duyurulması üzerine asgari ücrete 2023 ve 2024 rakamları göz önüne alınarak yüzde yüz zam yapılması gerekir. Kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan ve çalışan işçiye kabul ettirilmeye çalışılan oran ise yüzde elli bunu hepimiz kabul ettik. Bize bu rakamı kabul ettiren de Asgari Ücret Komisyonu'nda işçiyi temsil eden Sendika'dır.
Yoksulluk sınırından az pazarlık olmaz! Sendika bu açıklama ile masaya oturunca bize de yüzde elli altında zam olmaz düşüncesi geldi yerleşti. Asgari ücrete yüzde 50 artış olursa; brüt asgari ücret 20.121 TL net asgari ücret 17.103 TL olacak bunun da işverene maliyeti 25.143 TL olacaktır. Bunun altında bir rakam telaffuz dahi edilmemelidir.
Böylece hepimiz bir aydır asgari ücrete yüzde elli rakamında zam gelirse sevineceğimizi bariz ilan ettik. Seçime doğru saat işlerken Asgari Ücret Komisyonu son toplantısından yüzde elli üzerinde çıkacak her karar beklenti karşılandı, duygusu uyandıracaktır.
Türkiye'de ücretlinin alım gücünde yıllardır bir gerileme söz konusu, ücret dengesi yıllar içinde bozuldu. Hangi veri ile bakarsanız bakın sabit ücretlinin alım gücünde reel düşüş var. Türkiye’nin yetişmiş insan gücünü kaybetmemesi için ücretlerde düzenleme yapılması gerekiyor. Sadece asgari ücret değil daha makro düzeyde bakmak gerekiyor.
Herkesçe bilinen bir gerçeklikte var ki aslında rakamı da komisyondakiler değil Sayın Cumhurbaşkanımız belirliyor. Ülke yöneticilerinin haftalar öncesi kafalarında yer edinen rakam da aslında basın ve medya aracılığı ile topluma alıştırıldı.
Çalışan işçilerinin yaşam denklemini hem ekonomik hem de sosyal yönden doğrudan etkileyen asgari ücret maalesef yüzde elli zamma doğru yol alıyor...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.