1. YAZARLAR

  2. Nurettin BÖLÜK

  3. Allah kötülük yapanlara müdahale eder mi?
Nurettin BÖLÜK

Nurettin BÖLÜK

ortakses
Yazarın Tüm Yazıları >

Allah kötülük yapanlara müdahale eder mi?

A+A-

                       

                Allah kötülük yapanlara müdahale eder mi?

                Allah kötülük yapanlara doğrudan müdahale etmez. Etmediğini İbrahim suresi 42. Ayette özetlemiş. Ayet: Sakın ha! Şu zalimlerin yaptıklarından Allah’ı gafil sanma. O zalimlerin hesabını gözlerin dehşetten belerip kalacağı bir güne (hesap günü) ertelemektedir.

                Yine Nahl suresi 61 ve Fatır suresi 45.ayette: Eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları hemen sorgulayıp cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde tek canlı dahi bırakmazdı. Fakat Allah, onları cezalandırmayı belli bir zamana ertelemiştir. Onlara belirlenen vakit geldiğinde… Kuşkusuz Allah kullarını görmektedir.

                Rahman suresi 31 ayet: Ey cinler ve insanlar! Yakında siz de hesaba çekileceksiniz. Buyurulmaktadır.

                Yukarıda verilen ayetlerden de anlaşılacağı gibi kötülük yapanlara; dünyada herkesin anlayacağı bir dilden görünür bir karşılığın verilmeyeceğini, yapılan her şeyin kayıt altına alındığını ceza veya mükafatın hesap günü ahirette karşılık bulacağı belirtilmektedir.

                İnsanoğlu, küçük çocuklara tecavüz edenlere, gücü eline geçirenlerin milletin malını haksız yere kendi üzerine geçirenlere, sebepsiz fakiri, yoksulu, güçsüzü ezenlere, mezalim yapanlara, haksız bir şekilde alenen insanları, toplumları öldürenlere Allah’ın doğrudan müdahale etmesini beklemekte ve istemektedirler.

                İnsanlar, Yaratanın yarattıklarını gözetmesini, korumasını, anında veya yaşarken cezalandırmasını, İlahi adaletinin tecelli etmesini isteyerek; toplumların daha huzurlu yaşamasının mümkün olacağının beklentisi içerisindedirler.  Yaşarken bu beklentilerinin olmadığını, yanlış yapanların yaptıklarının yanına kaldığını, zulmedenlerin daha iyi daha konforlu yaşadıklarını gören insanlar; Kur’an bütünlüğü içinde Allah’ın yarattıklarından ne istediğini kavrama zorluğu çekenler, iman zaafı bile göstermektedirler.

                Kur’an’ın bildirdiğine göre geçmişte top yekûn Allah’ın emir ve yasaklarına, Peygamberlerine isyan eden, zulmeden Ad, Lût, Semûd kavimleri gibi toplu bir helâk beklemek; yine Kur’an’a göre mümkün değildir. Kur’an’da Peygamberlerine zulmeden kavimlerin helak olduğunu bildirmesine karşılık, büyük günah işleme alışkanlığı içinde olacak toplumların helak olacaklarına dair bir bilgi yok. Ahirette, hesap gününde karşılıklarını göreceklerine dair ayetler var. Mesela: Nisa suresi 30.ayet: Kim haddi aşarak ve haksızlığa saparak yasaklanan fiilleri işlerse, şunu bilsin ki biz onu pek yakında o müthiş cehennem ateşine sokacağız. Bu ise Allah için çok kolaydır.

                Yine Enam suresi 58 ayette Allah Peygamberimizi konuşturuyor. De ki ‘’Eğer bir an önce gelmesini istediğiniz o azap benim elimde olsaydı, benimle sizin aranızdaki iş elbette çoktan bitirilmiş olurdu. Allah, zalimleri pek iyi bilir.

                Allah, yarattıklarına emir ve yasaklarına uyup uymama konusunda özgürlük vermiştir. Uyanlara cennetini vaad ederken uymayanlara da cehennemi salık etmiştir. Burada bir şüphe yoktur. Hatta yarattığı insanlara yanlış ve doğruyu ayırt etme ve uygulama serbestliği için akıl, irade ve vicdan vermiştir. Hatta insanları yanlışa sevk etmesi için şeytana da izin vermiştir.

                Allah birçok ayetinde insanları kendisine yeryüzünde halife yaptığından bahsetmektedir.  Bu ayetler gerçekten inanmış insanların yanlış yapanlara galip geleceğini kendi adına yeryüzünde istenen düzeni kuracağını ifade etmektedir. Akıl, irade, vicdanını iyi yönde kullananların; kötülükte ısrar edenleri hizaya getireceği anlamı da taşımaktadır. Nitekim toplumlarda kötü örneklerin uzun ömürlü olmadıkları yaşadığımız kısa dönemlerde bile görmekteyiz. Biz insan olarak aceleciyiz. İnsan ömrü toplumların ömürlerine göre çok kısadır. Resmin büyüğüne, tamamına, zalimlerin ömürlerinin sonlarına, nesillerinin çektiklerine bakarsak, çoğu zaman İlahi adaletin yaşarken de tecelli ettiğini görürüz. Zalimlerin iç dünyasını tamamen bilme şansımız da yoktur.

                Herkes kendi yakın çevresinde zalimlerin yaşarken büyük olumsuzluklarla karşılaştığını görmüştür. ‘’Etme-bulma dünyası” sözü böyleleri için söylenmiştir. Yine, “Dedenin çaldığı erik, torunun dişini çalar.” Atasözü, yanlış yapan dedesine müdahale etmeyen oğul ve torunların; cezalarını dünyada kendilerinin çekeceğine işaret etmektedir. Ki çektikleri doğrudur.

                Yazımın başında Allah kötülük yapanlara doğrudan müdahale etmediğinden söz etmiştim. Bu durum hiç müdahale etmediği anlamı taşımaz. Allah bizlere verdiği akıl irade ve vicdan sayesinde bu kötülükleri, yanlışlıkları görmemizi sağlamıştır. Bu yanlışlıkları gören insan, yapılan olumsuz davranışların yapılmaması gerektiği algısına sahip olur. Bu algı içerisinde olanlar, toplum idaresini eline geçirme uğraşı içine girer. İdare gücünü alan akıl, irade sahipleri, yanlışta ısrar edenleri dünyevi cezalarla cezalandırır. Yani kötülerle müdahale doğrudan Allah tarafında değil, dolaylı olarak insana verilmiştir. Halife olan o’dur.

                Allah’ı, peygamberini, gönderdiklerini bilen insan; sürekli ve kalıcı iyi bir eğitimle kötülük yapma alışkanlığı kazanımlarını azaltarak sıfırlar. Ciddi eğitim veren toplumlarda kötülükler, yok denecek kadar azalmıştır. Müslüman olmadıkları halde, ibadet dışında yaşayışları gerçek Müslüman gibi olan ülkeleri, toplumları canlı örnek olarak gösterebiliriz.

                Dileğimiz bütün insanlığın halifelik göreviyle, Allah adına gerekli müdahaleleri yaparak; kötülüklerin en aza indirilmesi. Selam ve dua ile.

 

                Nurettin Bölük 04.06.2025

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.