Uzun bir süre ülke meseleleriyle ilgili düşüncelerimi yazmaktan uzak kaldım... Nedenini yazmayacağım… Ancak kısa ve öz bilgi vermek istiyorum. 

Türk siyaseti ülke sorunlarından uzak ,kişilerin şahsi çıkarları için kullanılan sözde demokratik bir araç olduğuna inanıyorum..

Sözlerim tüm siyasi partiler için geçerlidir. Ülkemizde faaliyet gösteren kaç siyasi parti varsa hepsi aynıdır. Mevcut siyasi partilerin birbirinden farkları yoktur.

Ülkücü Türk Milliyetçileri olarak birkaç yıl devam eden demokratik mücadele verdiğimiz siyasetle ilgili sonuçlar herkes tarafından biliniyor. Bu mücadeleyi zor şartlar altında hem Yalova’da hem de Türkiye genelinde yapan sıradan insanlardan birisiyim…Mücadele için yola çıkarken benim gibi yüzlerce arkadaşımızın hiç bir özel beklentisi yoktu.. Bazıları gibi makam, koltuk, unvan ve ya etiket peşinde koşan insanlar aramızda yoktu. Tek gayemiz ülkemizin içinde bulunduğu kötü durumun düzeltilmesi için nasıl bir siyasi oluşum inşa edilmeli ki kötü devlet yönetimindeki kötü gidişata son verile bilinsin.

Ülkücü Türk Milliyetçileri yıllardan beri her türlü bedeli ödemelerine rağmen ülke yönetiminde söz sahibi olamadılar. Siyasi mücadelemizin en önemli gerekçesi ise Ülkücü Türk Milliyetçilerinin muktedir olmalarının önündeki engelleri aşmaktı. Daha önce gönül verdiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi'nin idarecilerinin Ülkücü Türk Milliyetçilerinin söz sahibi olmaları için gayretli olmadıkları hepimiz gördük..

Türk kamu oyu şu sözleri birkaç defa bizzat MHP’in yöneticilerinin ağzından duymuştur…"MHP İKTİDAR OLMAK İÇİN KURULMUŞ BİR SİYASİ PARTİ DEĞİLDİR." Merak edenler bu tür sözlerin kimler tarafından söylendiğini öğrenebilirler… Bu gibi söylemler hepimizi yeni bir arayışa sevk etmiştir… Yeni bir yol, yeni bir çizgi ve yeni bir demokratik hareket kurulabilir mi, sorusundan yola çıkarak bazı ülkücü Türk Milliyetçileri MHP’den ayrılmak zorunda kaldılar. Hasbelkader hiç bir zaman üyesi olmadığım MHP’den ben de ZİHNEN ayrıldım. 

Bu zihniyet ayrılığı neticesinde demokratik mücadeleyi sürdüren ülkücü Türk Milliyetçilerinin olduğunu söylemek asla yanlış değildir. Sonradan yeni kurulan İYİ Parti’nin hem kurucuları hem de ilçe ve il yöneticilerinin büyük çoğunluğu Ülkücü Türk milliyetçilerinin mücadelesinden çok uzakta olduklarını da özellikle belirtmek istiyorum. Sonuçta İYİ Parti kuruldu. Ben ve benim gibi bir çok ülkücü Türk Milliyetçisi oldukları tescillenmiş arkadaşlarımıza İYİ Parti’nin yönetim kademelerinde göstermelik olarak yer verildi..

İYİ Parti Genel Merkez yöneticilerinin bazılarının şöyle talimat verdiklerini de ifade eden arkadaşlarımız oldu.."Şayet bir ilde il başkanı ülkücü ise merkez ilçe başkanı ülkücü olmayan birisi olacak." Bu sözlerden benim anladığım şu oldu… İYİ Parti daha kurulmadan aynen mevcutlar gibi hareket eden bir grup haline dönüştü. Yolun başında birlik değil, ayrımcılık söz konusu... Buradan hareketle bizim mide bulanmaya başladı.

Bir başka mide bulantısını da milletvekili ADAY ADAYLARININ isimlerini duyunca meydana geldi. İl yöneticilerinin büyük bir bölümü Milletvekili adayı olmak için İYİ Parti’nin ilçe ve il yönetim kurullarından istifa ettiler. Meğerse bizler çok safmışız. Hepsi bizden akıllı insanlarmış da haberimiz yokmuş. Sonuç ortada… Alınan siyasi netice ortada…Kalanlara hayırlı olsun… Bazılarınız şöyle düşünebilirler: "Madem ki hatalı işleri gördünüz niçin aynı yapı içinde yer aldınız?” Bu soruyu soran arkadaşlarımız haklıdır… Kendim için söylüyorum. Aylarca birlikte olduğum arkadaşlarımıza saygımdan dolayı belli bir süre sessiz kalmak zorunda olduğumu düşündüm…

Özellikle şunu ifade etmeliyim; ÜLKÜCÜ TÜRK MİLLİYETÇİLERİ bu ülkenin onurlu, şerefli, haysiyetli ,temiz ve ahlaklı insanlarıdır.. 

Ülkücü Türk Milliyetçilerinin geleceğe yönelik misyonu ve vizyonu vardır. Ne olduğu belli olmayan, ideolojisi sıfır noktasında olanlarla geleceği şekillendirecek siyasi yapı oluşturulamaz. Kişisel çıkar peşinde koşanlarla da ideal sonuç alınmaz..

Dün başka ,bu gün başka yarın da bambaşka davranış sergileyenlerle mutlu bir yolculuk yapılmaz..
24 Haziranda yapılmış olan seçimlerin sonuçlarını daha önceden gördüğüm için ,siyasetin kirliliğine fazla bulaşmadan “seçim sonuçları ne olursa olsun; siyaset yapmayacağımı" seçimden önce ilan etmiştim… Bu sözümün arkasındayım….Bundan dolayı diyorum ki "YENİDEN FARKLI BİR BAKIŞ..."