1. YAZARLAR

  2. Hülya SEZGİN

  3. Üç değil, beş çocuk doğur!..
Hülya SEZGİN

Hülya SEZGİN

Ressam
Yazarın Tüm Yazıları >

Üç değil, beş çocuk doğur!..

A+A-

Ben emekli bankacıyım. Allah bağışlarsa iki çocuğum var. Çalışma hayatımda onlara bakabilecek uygun durumda bir aile büyüğüm olmadığı için onları kreşlerde büyüttüm.  Ne zorluklar çektim bir ben, bir de Allah bilir. Elbet bu sıkıntıları tek başıma çekmiyordum; Eşim Hikmet de hatta mini minnacık yavrularım da çekiyordu...

Neden derseniz sabahın köründe kaldır mama yedir, altını temizle, battaniyeye sar, paket gibi servis aracının arka cam boşluğuna yatır. Cahillik diyeceğim ama sanırım çaresizlikten ötürü idi benim cahilliğim… Kreşe giderken o küçücük bebeği tutan yok! O zamanlar servis arabalarında rehber öğretmen bulunmazdı… Hoş bizimkisi servis minibüsü bile değildi. Kaplumbağa büyüklüğünde bir şeydi…
 
Akşam 17.30 ile 18.00 arası kreşten gelir… ben gariban banka çalışanı… işe gidiş saatim belli… dönüşüm değil… O masum geldiğinde kim alır, nerede kalır? Yüreğim, aklım onda; elim, bedenim işte…  Allahtan her zaman komşularım sevmişlerdir beni sağ olsunlar. İlgilenir, evlerine alırlardı ben işten gelene kadar… Veya yaz günü ise sokakta oynarlardı gariplerim…

Okulda veli toplantısı olur izin almak dert, gösterileri olur katılmak dert…

Bunca sıkıntıya rağmen oğlumun da çok istemesi ile ikinci bir çocuk daha istedim. Ve kızıma hamileliğimi öğrendiğimde havalara uçtum. Uzun süre çalıştığım şubenin müdüründen sakladım. Çünkü  her ay doktora gitmek için 1-2 saat izin vermek, ağırlaşınca daha hafif bir serviste çalıştırmak, sonrasında yok çocuk hastalandı, yok süt izni… ooofff of…  müdürlerin hiç hoşuna gitmeyen bir şeydi bu!  Zaten bizim müdürün de öğrenince diken diken saçlarının hepsi havaya kalkmış, gözleri pörtlemişti… Uzun süre her sabah “Günaydın” dememle beni odasına çağırır; beni bekleyen zorlukları uzuuun uzun anlatır ve “Aldır onu.” telkininde bulunurdu…

Elbet dinlemedim onu. Her sabah erkenden gelip, karşılaşmamaya çalıştım. O da doğum iznine çıkana kadar en yoğun serviste çalıştırarak ve uzun süre terfi etmemi engelleyerek intikamını aldı benden…

Ülkemizde çalışan kadın hamile ise işverenler veya yöneticiler tarafından sevilmez, çocukları varsa gene sevilmez,  asla istenmez… Hatta isterseniz hamileyken iş başvurusu yapmaya kalkışın. Bakın bakalım nasıl karşılayacaklar sizi…  Dilekçenizi bile almazlar. Nezaketen alsalar bile siz kapıdan dışarı… dilekçe çöpe…

Şimdilerde Başbakanımız her evlenene önceleri “Üç çocuk yapın.” dedi. Sonra bunu dörde, beşe yükseltti. Geçen gün baktım bir çiftin nikahında “Altı çocuk isterim.” diyor…
Az maaş, işsizlik, geçinememe, sosyal imkânların yok denecek kadar az olması… “o çocukları doyurabilecek misiniz?” “ Gelecek verebilecek misiniz?”  falan demiyorum ben. Herkes dedi  zaten bunları. Başbakana inanmaya kalkışanlara ben bir de farklı bir açıdan gerçekleri anlatmaya çalışıyorum. Bakın başınıza daha neler gelecek diyorum…  Ve bütün bunların sonucunda merak ediyorum. Ben çalışırken başbakanımız gene başta olsaydı ve ben onun attığı yemi yutsaydım halim ne olurdu acep?..

Her sabah müdür “Neeee hamile misin, çabuk aldır onu… Aldırmıyor musun, en ağır servislerde çalış da aklın başına gelsin…” Aradan 1-2 yıl geçince Başbakan dedi ya… ben de inandım ya ve ben  hamile… Bu sefer müdürümün saçları havada, gözleri pörtlek pörtlek “Bak aldır diyorum sana!…”  “Ama Başbakan dedi ki…” “Bana ne onun dediğinden…  terfi mi bekliyordun? Daha çoook beklersin!”

Aradan 1-2 yıl daha geçer hâlâ akıllanmadım ya! İlle de Başbakanı dinleyeceğim ya! Gene hamile… Bu kez müdür duyunca bir avuç isot yutmuş gibi havaya zıplar. Tepesi hepten atmış durumda haykırır  “En uzak şubeye sürgün…”

Yemin ederim şaka değil anlattıklarım. Aynısı olurdu…
Böylece kadın sonunda mecburen eve kapanır…

Veee cahil kadınlar… cahil analar… cahil çocuklar… eşittir koyun toplum… mu sonumuz acabaaaa?

Hülya Sezgin / Kültür sanat bölüm yönetmeni
www.haberhurriyeti.com

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.