1. YAZARLAR

  2. Murat YAZAN

  3. TAMİR SÜRECİ
Murat YAZAN

Murat YAZAN

platform
Yazarın Tüm Yazıları >

TAMİR SÜRECİ

A+A-

Çok zor ve yıpratıcı bir 15 yıl geçirdik…
Ülkenin tüm ayarlarıyla oynandı, devletin tüm gelenekleri tersyüz edildi.
Ciddi bir tamir sürecini yaşamak zorundayız!
Kastettiğim ekonomik sorunlar, işsizlik, ithalat ihracat dengesi değil. O konuları bilmem ve bilenlere bırakmayı tercih ederim.

Benim derdim eğitimim gereği sosyal sorunlar ve siyasal sistemin çürümüşlüğü. Toplumsal geriye gidiş, dengelerin bozulması ve devletin tarikatların eline geçmesi !

Birçoğumuz “partiler üstüyüm” diye böbürleniriz ya hani… Bu da partiler üstü bir sorundur.

Bakalım bu 15 yıl içinde neler olmuş, nelerin düzeltilmesi gerekli ?

Eğitim :
Neredeyse her milli eğitim bakanı değiştiğinde eğitim politikaları, sınav sistemleri değişti. Ne okullar ne de çocuklar ve aileler uyum sağlamaya fırsat bulamadılar. Ortalık tarikatların merdiven altı anaokullarıyla doldu. Milli eğitimin müfredatı dışında kimsenin kontrol etmediği bir eğitim (!) verdiler

Soyut zekası gelişmemiş çocuklara dinsel eğitim vermeye kalkıştılar ve “marifetmiş” gibi fotoğrafları paylaştılar. Tek milli eğitim müfettişi de gereğini yapmakla görevlendirilmedi. Bu anaokullarının tümü kapatılmalı, sahiplerine, yöneticilerine, öğretmenlerine  ibretlik cezalar verilmelidir ! Yöneticilik, kuruculuk, öğretmenlik hakları ellerinden alınmalı, ağır para cezaları kesilmelidir ! Ki bir daha kimse böyle bir şeye kalkışamasın ! Kimse “dindar çocuklar yetiştirilmesine karşı mısınız?” uyanıklığı yapmaya yeltenmesin. Din eğitimi soyut zekanın başlangıcı olan 11 yaşlarıyla başlar ! Allah, cennet, cehennem, ölüm, şeytan gibi kavramlar bu yaşlarda idrak edilmeye başlar.  Öncesinde bu bilgiyi vermek kafa karışıklığı, travma, korkudan ibarettir. Ortalık sosyal medyada gördüğünüz “Günahkar olmadan önce öleyim ki cennete gideyim” diyen yaşama yabancılaşmış ve hurafelere kapılmış çocuklarla dolar ! Jean Piaget (Bilmeyen kim olduğunu Google’a yazıp görebilir )  bu teoriyi geliştiren bilim insanıdır ve eğitim psikolojisi ciddi bir bilimdir !


Eğitimde fırsatlara ulaşma eşitsizliği bu iktidardan önce de vardı dolayısıyla bu konuda sadece mevcut iktidarı suçlamam. Ama gereği yapılmalı, Şemdinli lisesindeki çocukla Robert Kolej öğrencisi arasındaki adaletsizlik giderilmelidir. Bu konuyla ilgili çalışmalarımızı Türk Aydınlanması Platformu çatısı altında sürdürüyoruz. Gerekli bilgilendirme platformdan yapılacaktır.

Parti Devleti :

Bir trafik polisi yanı başımda bir aracı durdurdu. Aracın sürücüsü cep telefonuyla konuşuyordu ve polis durdurunca bile istifini bozmadan konuşmaya devam etti. Polis ehliyet ve ruhsat istedi, adam cüzdanından Akp parti kimlik kartını uzattı…
“Sen benim kim olduğumu biliyor musun ?” sözünün elle tutulur hali bu kimlik kartıydı.

Defalarca duymuştum devlete iş başvurusunda bulunanların Akp üyeliğine bakıldığını. Hatta mülakatların bu nedenle zorunlu olduğu söylenirdi. Medyada haber olarak okur, söylenip yazardım. İYİ Parti Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı’nda üye kaydı yapılırken bu durumun daha vahim olduğunu gördüm… İnsanlar partiye üye olmak için akın ediyordu ancak aralarında sessiz oturanlar da vardı. Sorduğumuzda partiye üye olmayı çok istediklerini ancak olamayacaklarını söylediler. Dediklerine göre çocukları devlete iş başvurusu yapmışlardı. Başka bir partiye, hele ki en ciddi rakibe üye olmak çocuklarının işe alınmasını engelleyebilirdi… Seçimde bize oy vereceklerini söylediler ve gittiler.

Herkes kendini bir partiye ait hissedebilir, bunu da özgürce, kaygısı olmadan ifade etme hakkına sahip olmalıdır. Daha da önemlisi iş dağılımında partizanlık değil liyakat ön plana çıkmalıdır.

Tamir sürecinde “benden olmayan aç kalsın” zehirli anlayışı bitecek, liyakat ön plana çıkacak.

 

Kendini ifade, hak ve özgürlükler ;

 

15 yılda edilen ayrıştırıcı sözleri buraya yazmaya kalksam sayfa yetmez!
“Ermeni dölü”, “Yahudi tohumu”, “Yüzde elliyi evinde zor tutuyoruz” , “Milliyetleri ayaklarımız altına aldık” vs.
Kimsenin böyle bir hakkı yok !
Herkes düşündüklerini söylemekte özgürdür. Yasa dışına çıkanlar için kanunlar gereğini yapar.
Farklı düşünceler zenginliktir. Korkmak yerine yararlanmak gerekir!
Sadece kendisini özgür hisseden halkların yaşadığı ülkeler ilerleyebiliyor. Çünkü bu güvenle yaşıyor ve çalışıyorlar.

 

Ne tarikat  ne parti devleti :

Devlet sadece ülkenin vatandaşlarına aittir. Devlet tarikatlara de partililere de ait değildir. Bu bilinci tekrar aşılayacak, her bir ferdin devletin kendisine ait olduğunu anlamasını sağlayacağız. Böylece FETÖ gibi başkalarının uşağı oluşumlar devlete sahip olamayacak !

Bu ülke “yanmaz kefen” tacirlerinin, kerameti kendinden menkul el etek öptürenlerin ülkesi asla olamaz !

 

Sonuç :

15 yılda verilen ağır hasar, rantçılık, partizanlık, tarikatçılık ve toplumun kutuplaştırılmasını tamir etmek en az 20-30 yıl sürecek. Tüm devlete format atılacak, toplumsal bilinç baştan inşa edilecek…

İnsanlarımızın düşüncelerini özgürce ifade edebildikleri, Alevilerin hakaret edilmeden ve ötekileştirilmeden yaşadıkları, Ermeni ve Musevilerin kendilerini hedef tahtasında hissetmedikleri,  huzurla yaşadıkları ülkeye kavuşuncaya kadar.
Tarikatların yanmaz kefenlerini özgürce satacakları ancak devlet sistemi içinde yer alamayacakları güne kadar !
Bir kanser hastasının derdini anlatmak için gittiği bakandan sadaka yerine bilimsel destek alacağı merkezlere yönlendirileceği güne kadar.

65 milyonluk camilerin değil 65 milyonluk okulların, sağlık merkezlerinin, ARGE ve Know How merkezlerinin kurulacağı güne kadar…
 

Milletvekilliğinin rant değil hizmet kapısı olarak görüleceği, milletvekillerinin asgari ücret alacağı ve sağlık hizmetlerine her vatandaş gibi SGK bünyesinde ulaşacakları güne kadar…

İnsanların “işimde başarılıyım… o halde zaten önüm açılır” diyebileceği güne kadar…

Kimsenin politik düşüncesini, dinini, inancını, eğilimini, mezhebini saklamak zorunda kalmadığı, liyakatiyle öne çıkacağına inandığı güne kadar !

Girişimcilerin yatırımlarını hayata geçirmek için parti üyeliği veya tarikat müritliğine ihtiyaç duymayacağı güne kadar !

Derin bir nefes almak için ilk fırsat yaklaşan seçimlerdir! Başımızı suyun altına bastıran ellerden sadece kendi çabamızla kurtulabiliriz ! Ve bu seçimler ciddi bir dönüm noktasıdır. Köprüden önce son çıkıştır !


Önümüzde çok uzun bir yol var. Umarım her şey İYİ olur !



 




 
 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.