1. YAZARLAR

  2. Ruhittin SÖNMEZ

  3. Talibanlaşan Mücahitler...
Ruhittin SÖNMEZ

Ruhittin SÖNMEZ

Yazarın Tüm Yazıları >

Talibanlaşan Mücahitler...

A+A-

ABD ve NATO güçlerinin Afganistan’dan çekilmesi ve Taliban’ın ülkeye tek hâkim olması üzerine Türkiye’de sevinenler ve kutlayanlar oldu.

Ayasofya Camii eski baş imamı Prof. Mehmet Boynukalın da “Taliban işgale karşı duran bir milli mücadele hareketidir” diyerek bu sevincini açığa vuranlardan oldu.

Oysaki, aynı anda Afganistan havaalanında ABD uçaklarına binmek için yüzlerce Afgan birbirini eziyor, uçak kanadına tutunmaya çalışan üç kişi düşerek ölüyordu. 4 bin km yol kat ederek gelen binlerce Afgan varını yoğunu insan kaçakçılarına veriyor; Türkiye sınırlarındaki duvarları aşıp, çeşitli şehirlere dağılıyordu.

Oysaki, Taliban’ın zaferine sevinenlerin, destekledikleri AKP döneminde, Türkiye 20 yıldır Taliban’ın karşı tarafında yer alıyordu. Bir ABD dostu ve NATO ülkesi olarak Taliban’a karşı güçler içinde aktif rol alıyordu.

“Ümmetin lideri” diye kutsadıkları Cumhurbaşkanı, ABD’nin isteği üzerine, herkesin çekildiği Afganistan’da, Kabil Havaalanının gönüllü bekçiliği rolüne talip oluyordu.

Afganistan’daki iç savaşta Türkiye’nin desteklediği tarafın karşısında olan Taliban’ın “zafer” kazanmış olmasına İslamcı kesimden böylesine sevinenler olması çelişkili ama şaşırtıcı değil.

*  *  *

ERDEM BAYAZIT’IN ANLATTIĞI OLAY

Afganistan’da bugünkü gelişmelerin tohumları 1979-1988 Sovyet-Afgan Savaşı’nda atıldı.

Sovyetler Birliği Afganistan'daki Marksist hükûmetin daveti üzerine Afganistan'a girmişti. SSCB’nin İslamcı mücahitlere karşı yürüttüğü 9 yıl süren bu savaşta “mücahitler” diye anılan, işgale direnen Afgan güçlerinin mücadelesine halkımız gönülden destek verdi.

Bu destek kapsamında muhafazakâr kesimin sevilen şairlerinden, yazar ve eski Milletvekili Erdem Bayazıt’tan (1939-2008) dinlediğim bir anısını hatırlıyorum.

Erdem Bayazıt’ı 1990 yılında Özbekistan- Azerbaycan seyahatinde tanıdım. O sırada ANAP milletvekili idi. Edebiyatımızı çok iyi bilen bu naif ve kültürlü insanla, çok samimi sohbetlerimizin olduğu, uzun zamanlar geçirdik. İşte bu sohbetlerden birinde şu anısını anlattı:

Erdem Bayazıt, ünlü film yönetmeni Yücel Çakmaklı ile bir film ekibi Afgan mücahitlerinin Ruslara karşı mücadelesini filme çekmek için Afganistan’a giderler. Afganistan dağlarında “cihat” yapan mücahitlerle beraber katır sırtında taşıdıkları malzemelerle mücahitlerin hayatını belgeselleştirirler.

Ancak mücahitlerin en çok korktuğu şey Rus askeri helikopterleridir. Rusların havadan silahlı taraması karşısında mücahitler sığınacak bir yer bulamadıklarında çaresiz kalmaktadır. Dağlarda nakil işlemi yaptıkları bir sırada, düz bir arazide yük taşıyan katırlarla birlikte yürümekte iken, Rus helikopterlerinin sesi duyulur.

Bundan sonrası Rahmetli Erdem Bayazıt “hepimiz tekbirler ve dualarla Allah’tan canhıraş yardım dilemeye başladık. Büyüklerin ruhaniyetinden istimdat eyledik. O sırada umulmadık bir şey oldu. Hava karardı, bulutlandı ve helikopterler aşağıdaki mücahitleri ve bizi görmeden uçup gitti” diye anlatmıştı.

İşte buralarda çekilen filmler Milli Gençlik Vakfı vb İslamcı kesimde VHS videolardan yıllarca seyredildi ve bu anıya benzer anlatılan hikayeler, yazılan romanlar okundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bugün devletimizi yönetenlerin çoğu bu bilgilerle yetişti.

Şimdi Taliban zaferine sevinenlerden bir kesim o günün Mücahitleri ile Taliban’ın aynı olduğunu düşünmekte.

Halbuki Mücahitlerin CIA bağlantıları, Bin Ladin ve El Kaide örgütlenmesi, Taliban iktidarının İslam’a aykırı uygulamaları biliniyor olsaydı farklı düşüneceklerinden eminim.

Nitekim bu videolarla yetişen bir vatandaşımız sosyal medyada yaptığı yorumda “Nereden bilirdik ki dünyayı cehenneme çevirerek cennete gitmek isterlermiş” diye özeleştiri yapmış.

*  *  *

TALİBAN

“80'lerin başından beri, Afganistan'ın Ruslar tarafından işgaline karşı başlatılan cihadı sürdürmesi için mücahitler CIA tarafından silahlandırıldı ve Suudiler tarafından finanse edildi.”

“Sovyet güçlerinin çekilmesi sonrasında Batılı güçler bölgeden ayrılsa da geride farklı ülkelerden gelerek Sovyet karşıtı cihadı sürdüren 40 bin militanı bıraktı.”

Afganlara destek amacıyla ülkeye gelen bu Arap mücahitlerle, cihada devam edilmesi için Ağustos 1988'de Usame bin Ladin'in liderliğinde el-Kaide'nin kuruluşu gerçekleştirildi.

Taliban lideri Molla Ömer, 1989'da Sovyetler Birliği güçlerini yenerek ülkeden çıkartan "mücahitlerin" komutanlarından biriydi. Taliban’ı 50 medrese öğrencisiyle birlikte 1994'te kurdu.

“Taliban ABD, Pakistan ve bazı körfez ülkelerinden para ve silah desteği alarak büyüdü. 1996'da Başkent Kabil'i de ele geçirerek kendi hükümetini kurdu. Resmi olarak "Afganistan İslam Emirliği" adını alan Taliban, kurucusu Molla Ömer'i de "müminlerin emiri" ilan etti. Taliban iktidarı, katı Selefi yorumlarına göre, şeriatı temel alan bir anayasal sistem uyguladı.

Kadınlar hayatın her alanından soyutlandı. Kız çocuklarının okula gitmesi ve eğitim görmesi tamamen yasaklandı. Kadınlara peçe, erkeklere ise takke ve sakal zorunluluğu getirildi. Sakalını kesenler 6 ay hapis cezasına çarptırıldı, yüzü görülen kadınlar ise kırbaçlandı. Şeriat yasalarını çiğneyenlerin uzuvları kesildi, baskıya karşı çıkanlar "hain" ilan edilerek asıldı.”

Taliban, el-Kaide ile yakın ilişkiler kurdu. “11 Eylül 2001'de ABD’ye ikiz kuleler ve Pentagon'u hedef alan saldırıdan sonra El- Kaide elebaşı Usame Bin Ladin'i Afganistan'da sakladı.”

Dönemin ABD Başkanı George Bush, Taliban'dan Bin Ladin'i talep etti. Taliban talebi reddedince ABD bu bahaneye dayanarak Afganistan'ı işgal etti. Gerçek niyeti nükleer güç olan Çin, Rusya ve Hindistan’ın bu stratejik mevkiden kontrolünü sağlamaktı.

75 bin kişilik Taliban ordusu zaman içinde, ABD destekli merkezi hükümetin 300 bin kişilik ordusuna karşı mücadelesinde başarılı oldu. ABD güçleri çekildi ve Taliban yeniden Afganistan’a hâkim oldu.

*  *  *

Cumhurbaşkanı Erdoğan (20 Temmuz 2021’de) “Türkiye’nin Taliban inancıyla ters bir yanı yok” dedi.

Taliban totaliter bir Selefi örgüttür. Binlerce Müslümanın kanına girmiş, dünyayı kadınlara zindan etmiştir. Bu örgütün liderlerinin resimlerine baksanız İslam’dan soğursunuz. Milyonlarca Müslüman Afgan, Taliban zulmünün korkusundan ülkesini terk ediyor.

Taliban’la diplomatik ilişki kurulabilir hatta kurulmalı. Fakat bilelim ki, bizim Taliban’ın inancıyla ortak tarafımız yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.