1. YAZARLAR

  2. Murat YAZAN

  3. Tahammül yok !
Murat YAZAN

Murat YAZAN

platform
Yazarın Tüm Yazıları >

Tahammül yok !

A+A-

“Egemenlik devlette veya bir yöneticide olduğu takdirde, hüküm süren gerçek anlamda demokrasi değildir. Bu durumda “halkın yönetimi” gerçek bir egemen güçten çok, en iyi ihtimalle süreksiz, bölük pörçük ve bağımlı bir pratik halini alır. Öte yandan şayet egemenlik yönetimden kopuksa ve halk sadece dönem dönem (her dört, beş altı yılda bir) karar alabiliyorsa, o halde yönetim kendi kaderini tayin etmenin bir biçimi olmayacağı gibi, egemenlik de bir yönetim biçimi olamaz.” diyor Wendy Brown Yükselen Duvarlar Zayıflayan Egemenlik adlı kitabın 63. Sayfasında…

Sadece bu paragraf bile artık "normal" kabul ettiğimiz ve alıştırıldığımız anomalinin varlığını ortaya koyuyor.

Düşündürüyor !

Anomalinin varlığı mı dehşet verici yoksa anomaliyi normal kabul edip içselleştirmek, doğal karşılamak mı ?

Neredeyse son iki yıldır OHAL şartlarında yaşıyoruz. Öncesinde de (özellikle Gezi Direnişi ile başlayan dönemde) devletin sertleşme ve şiddete daha sık başvurma sürecini yaşadık. Öykünün en başına gittiğimizde iktidardaki partinin yönetimi almasıyla sivil toplum örgütlerinden iktidara yakın olanların "makbulleştirilme ve diğerlerine göre daha söz sahibi olma" pratiğini anımsarız.

Yukarıdaki alıntıda geçen "egemenlik" kavramını bugün  yaşadığımız yönetim sistemi içinde değerlendirmeyin. Bugün halkla arasına duvar ören, halkı yüzdelere bölüp onların arasına da dikenli tel çeken, çok parçalı ve "hasımlık" üzerine inşa edilmiş siyasetin egemen olması mümkün değildir. Gerçek egemenlik zengin demokratik katılım, sivil toplum kuruluşlarının kararlarda söz sahibi olması, “birilerinin” kendini ötekileştirilmiş hissetmemesi, çok sesliliğe tolerans gösterilmesi, devletin uzlaşıyla yönetilmesini içerir. Elbette her kesimin fikir birliğine varması ütopyadır ancak "fikirlerin alındığının ve değerlendirildiğinin" bilinmesi bile gerçek egemenliğin inşası için yeterlidir!

Diğer durumda (KHK ile yönetilen tek adam sistemi) egemenlik ve demokrasiden söz etmek olanaksızdır.

Hele ki iktidarca vaat edilen başkanlık sisteminin hayata geçmesi egemenlik ve demokrasiyi bir basamak daha aşağıya taşıyacaktır.

Bugüne kadar iktidara sahip olan her parti ve siyasal eğilim gerek bürokrasi gerekse sivil toplum içerisinde örgütlenmiş, kendisi gibi düşünenleri iş başına getirmiştir. Ancak Cumhuriyet tarihinin (tek parti dönemleri dahil) hiçbir zaman diliminde tek taraflı baskı bu kadar artmamış, insanlar seçimlere “ölüm kalım meselesi” olarak bakmamıştır. Özellikle önümüzdeki seçimlere "var olma mücadelesi" olarak bakılmakta, birçok insan seçimi "köprüden önce son çıkış" olarak görmektedir. Hatta mevcut iktidar tekrar yönetimi elde ederse ülkeyi terk etmek dahil son derece radikal seçenekler değerlendirilmektedir. Mağduriyet söylemiyle iktidara gelenlerin kat kat büyük mağduriyetler yarattığını görmezden gelemeyiz.

“Başörtüsüne ve yaşam şekline saygı” parolasıyla iktidar olanlar neredeyse kendileri gibi yaşamayanları dışlama noktasına gelmiştir. "Türbanlıların okuma hakkı ellerinden alınıyor" diyen anlayış, 24 Mart 2018 tarihinde Samsun il kongresinde; "O komünist vatan haini gençlere üniversitelerde okuma hakkı vermeyeceğiz" demiştir.

Bu büyük bir savrulmadır ve ülke yüzde elli ile yönetilemez!

Bu iktidar tarzı ile varılabilecek bir yer yoktur! Bu yaklaşım sadece çatışma ve kavga iklimini tetikler, toplumsal hareketlere neden olur!

Yaklaşan adil olmayan seçimle (medyanın iktidarın sesi haline gelmesi, diğer liderlere ve partilere söz hakkı tanınmaması, bürokrasinin iktidar partisine her şeyi “mubah ve meşru” görmesi ancak aynı hareket alanını muhalefete tanımaması) mevcut iktidarın değişmesi en büyük dileklerimden biri. Bu toplumun beş yıl daha, daha kötü şartlar altında yaşamaya tahammülü olduğunu düşünmüyorum.

Kaynakça : Wendy Brown – Yükselen Duvarlar Zayıflayan Egemenlik – Metis Yayınları

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum