1. YAZARLAR

  2. Mehmet YILMAZ

  3. SÖMÜRGECİLİK
Mehmet YILMAZ

Mehmet YILMAZ

Ortakses
Yazarın Tüm Yazıları >

SÖMÜRGECİLİK

A+A-

Ön söz: “Ummalı (Lugal Zagessi), Ekissurra’yı, Antasurra’yı, İnanna’nın Tapınağı’nı ateşe verdi, Ebabbar’a, Şapada’ya, Nindar’ın Evi’ne el koydu. Değerli metalini ve lacivert taşını alıp götürdü. Ummalı, Lagaş’ın tuğlalarını tahrip ettiği için, Ningirsu’ya karşı günah işledi.”

Urukakina tableti

Sömürgecilik, bir ulus veya bir devletin başka bir ulus veya devletin üzerinde egemenlik kurarak doğal ve ekonomik kaynaklarından haksız ve sürekli olarak çıkar sağlamaktır.

Son yüzyıllardaki şekliyle görülen sömürgeciliğin tam anlamıyla doğmasına sebep olan dönem Rönesans dönemi olmuştur…

Eski dünyada üretim tarım, zanaatkârlık ve el emeğine dayanırken, ticaret de esas olarak kıyı gemiciliğine ve küçük ölçekteki kervan ticaretine dayanıyordu.

Ancak Ortaçağ’ın sonlarına doğru teknik bir bir devrim süreci başlamış ve yeni yöntem ve ilişkiler yaratmıştır. Giardino Bruno, Kahramanca Öfkeler adlı kitabında yeni toplumun keşiflerde bulunmaya ve istilaya yönelik eğilimlerine işaret eder. Kilise, Bruno’yu ateşte yakmaya karar verdiği zaman, onun sadece bilimsel iddialarına “sinirlenmeyip”, Avrupalı sömürgenlerin barbar yönlerine işaret etmesini de sanırım gözden kaçırmamış olmalıdır.

Bir halkın başka bir halkı ezmesinin bütün türlerinde ortak noktalar vardır. Ancak biçimsel benzerliklerin dışında başka temel farklar da vardır. Avrupalıların devamı olan Amerikalıların (ABD) “makine uygarlığını” keşfi ve hayata geçirmeleri, Dünya’nın diğer kısımlarına göz koymalarına sebep olmuştur. Kendi uygarlıklarını “tek uygarlık” olarak gören Avrupalılar, kendilerinkinden daha güçlü topları ya da sanayi tezgâhları olmaya bütün toplumları barbar görmeye ve onları “uygarlaştırmaya” yöneldiler… Tabi ki Türkçe fakiri olmayanlar, bu uygarlaştırma maskesinin altındaki asıl niyeti, emperyalist niyeti anlıyorlardı.

“Uygarlık” götürmek için hangi halkın topraklarına hangi yolla girmiş olurlarsa olsunlar, orada bağımsızlık yitirilmiş, orada boyunduruk altına girilmiş, bu istilacılarca ve onların işbirlikçilerince sömürülmüş, halk sefalet ve aşağılanmaya itilmiş, ya da “kakılmış” kalmıştır…

Yani sömürgeciler hiçbir aman bu işi başkasını düşünerek ve insancıl duygularla yapmamışlardır.

Son söz: Upton Sinclair der ki: “Roma İmparatorluğu (siz bunu günümüzde ABD diye okuyun…) Dünya’nın gördüğü en muazzam yağma aygıtıdır.

Mehmet Yılmaz

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum