1. YAZARLAR

  2. Murat YAZAN

  3. "Sessiz" anneler!
Murat YAZAN

Murat YAZAN

platform
Yazarın Tüm Yazıları >

"Sessiz" anneler!

A+A-

Annelerin yaşamlarımızda önemli yerleri vardır. Doğurmanın ötesinde yaşamımızı inşa ettiğimiz çocukluk ve gençlik sürecindeki tavır ve davranışları hayatımızı kökten etkiler, hayatımıza dokunuşları ya da “dokunmayışları” belirleyici olur.

Bazen haber bültenlerinde ya da sosyal medyada babanın, üvey babanın ya da sevgilinin tacizine, tecavüzüne maruz kalan çocuklarına sahip çıkmayan, ses çıkarmayan anneler olduğunu öğreniriz. Fiili işleyene duyduğumuz öfkenin bir tık fazlasını anneye duyarız. Çocuğuna neden sahip çıkmadı ve olup bitene göz yumdu diye.

Akıl sağlığı yerinde olan hiçbir annenin bu tavrı açıklanamaz, kabul edilemez ve makul karşılanamaz. “Eğitimsiz olduğu için” diyenlere annelik içgüdüsü ya da ahlaki/ailevi değerlerin okullarda öğretilmediğini, ailede ve toplumda edinildiğini hatırlatırım. Ki Türk toplumu bu konuda son derece katıdır. Yapılan araştırmalar bu annelerin önemli kısmının gidecek yeri olmayan, ekonomik özgürlüğü olmayan kadınlardan oluştuğunu gösteriyor ancak bana göre bu da yeterli mazeretler değil.

Tecavüzün ne olduğu malumumuz ancak taciz tanımına daha geniş açıdan bakmak gerekiyor. Taciz bedene dokunmaktan ibaret değildir. Giyinip soyunurken ya da banyo yaparken gizlice izlemek de taciz tanımı içine girer. Kısaca mahremin her türlü ihlali tacizdir.

Anneler neden sessiz kalmamalı?

Bu fiillerin tamamı çocuklarda derin yaralar açar. Evliliğe bakışlarını etkiler. “Evlenirsem kocam bunları çocuklarımıza yapar mı?” duygusu evlilikten soğutan önemli etkenlerdendir. Aile danışmanları olarak özellikle kadınlardaki obezite sorunları ardında taciz öyküsü olabileceğini aklımızın bir köşesinde tutarız. Bedenlerini deforme ederek, kilo alarak güzel ve arzulanır görünmek istemezler. Elbette her obezite vakasının arkasında bu tür hikâyeler yoktur. Erkek çocuklarda eşcinsel eğilimlere neden olabilir.

Bunları yapan babalar zaten psikolojik sorunları olan bireylerdir ancak göz yuman sessiz anneler çocukları tarafından affedilmez.

Eski kuşaklarda neredeyse “Katolik” bir tutum söz konusuydu. Ne pahasına olursa olsun evlilik sona ermez, evde olan evde kalır, aile sırları üst üste yığılıp dağ gibi olsa da başkalarına mutlu aile tabloları çizilir, sosyal hayatta “sorunsuz aile, müşfik baba, fedakâr anne” rolü oynanırdı. Olan da çocuklara ve onların hayatlarına olurdu. O dönemde yasalar da, toplumsal reaksiyon da, kurumlar da yeterli değildi. Bugün durum çok farklı.

Günümüzde böyle bir fiille karşılaşan annenin tavrı durumu kolluk kuvvetlerine bildirmek olmalıdır. Savcılık ve dolayısıyla devlet devreye girer. Sosyal hizmet uzmanları, pedagog ve psikologlar çocuk ve anneyle iletişime geçer, baba/sevgili hapsi boylar. Taşınma masrafları dâhil olmak üzere anne ve çocuğa devletin ciddi destek verdiğini biliyoruz.

Evlilik birliği değerlidir ancak gerek kadının gerek erkeğin bu değerin farkında olması, anne ve baba yükümlülüklerini hakkıyla yerine getirmeleri gerekir. Taciz ya da tecavüz durumunda evlilik hızla sonlandırılmalı, yasal süreç işletilmelidir.

Aile toplumun en küçük ve en değerli birimidir. Aile içi ilişkilerin sağlığı aynı zamanda toplumun sağlığını belirler. Aile içinde yaşanan taciz ve tecavüzlerde annenin tavrı çok önemlidir. Hem evlatları hem de toplum için.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.