1. YAZARLAR

  2. Mehmet SORAL

  3. Oy hesabı üzerinden etnik ayrımcılık yapmak kalleşliktir
Mehmet SORAL

Mehmet SORAL

platform
Yazarın Tüm Yazıları >

Oy hesabı üzerinden etnik ayrımcılık yapmak kalleşliktir

A+A-

Oy hesabı üzerinden etnik ayrımcılık yapmak kalleşliktir
Türkiye, milleti ile bir bütündür. Oy hesabı yaparken; Kürtler'in, Çerkesler'in, Gürcüler'in, Rumeliler'in oyları diye ayrım yaparak söze başlamak alçaklıktır, şerefsizliktir; kısaca bölücülüktür. Bu etnik kimlikleri her vesile ile sıralamanın arkasında olsa olsa federatif yapılanmanın alt zeminini oluşturma düşüncesinin varlığıdır. 
...
Bu coğrafyada artık milletleşme süreci tamamlanmış olup, ihtiyaç duyulan şey; yönetenlerin kedilerini yeterince Türk milletine ait hissetmeleridir. Türk milleti tamamen homojen bir yapıda olup, etnik kimlikleri sayarak heterojen yapıda göstermek bir kasıt işidir, lütfen oyuna gelmeyeyim.
...
Yeğenimi Kürt bir damatla evlendirdim. Beni ve çocuklarımı damadımız ile hasım yapma düşüncesi puştluktan öte bir şey değildir. Lütfen her vesile ile etnik kimlikleri sıralayarak söze başlayan herkesi uyarın, mümkünse sohbeti terk edin, Türk milletinin bütünlüğüne kast edenlere fırsat vermeyiniz.

Büyük düşüne düşüne varılan sonuç
Muhterem "Büyük düşünün" diye diye en sonunda zerzavatçılığa kadar hedefi küçülttü.
...
Efendim neymiş; muhalefet hükumete komplo kurarak, suni bir girişim ile piyasayı pahalandırmış.
...
Bakın Sayın Hükumet yetkilileri, inanın ki; bu ileri sürdürdüğünüz organizasyonu, komployu kuracak kadar becerikli bir muhalefet olsaydı sizin ne iktidar olmanız; esameniz bile okunmazdı.
...
Bırakın tıraşı da; üretim nasıl artırılabilir ona çözüm bulun. Ülkemizde tarım bitti, üretim durdu. Şimdilik beka meka edebiyatı ile işi götürebilirsiniz ama nihayetinde tarlada yetişen domates, biber, soğan, patatesin olması lazım. Olmadığındandır ki; fiyatlar arttı. Eğer tarlanın başına gidip, toprağa bir şeyler üfürerek sebze yetişmesini sağlamak gibi bir hüneriniz varsa bilemeyiz.
...
Not: Sosyal devlet anlayışı gereği hükumetin tanzim satış noktaları belirlemesini elbette doğru buluyoruz. Burada bizi üzen devletin ve ekonomimizin içine düşürüldüğü durumdur. 
...
Yapma be muhterem domates, patates gibi sebze fiyatları üzerinden içine düştüğünüz acziyetinizi; Mehmetçik'in haine puşta sıktığı "kurşun"un fiyatı üzerinden açıklamak gibi basit bir duygu sömürüsü ile izah etmeye tenezzül etmenize; her şey söylenebilir belki ama lütfen kahraman Türk askeri ve onun şanlı mücadelesine gölge düşürmeyin.

Kim kimi affedecek
Senin affetmen değil, benim affetmem önemli ki; asla mümkün değil. Hala affetmeye değil, biata davetin var gibi. Olsa olsa karşılıklı affetmek söz konusu olabilir ki; benim için artık o da mümkün değil.
...
Bizim göremediklerimizi, yaşayamadıklarımızı belki çocuklarımız yaşarlar, görürler dedik. Onlara bile yarınlar için umutlu olmayı haram ettin. Her şeyden önce senin çocuklarımız ile helalleşmen lazım 
... 
Ümit Özdağ'a CIA ajanı demiştin; partiye davet ettin. Sinan Ogan'a Rus ajanı demiştin; partiye davet ettin. Sonra parti barajı aşma riskini aştıktan sonra aynı insanları yine itibarsızlaştırdın, hain ilan ettin, niçin; MHP'yi babanın "malı" bildiğin için.
...
Şimdi yine bir sıkıntınız hasıl oldu ki; tekrar kopup gitmiş ülkücülere affı gündeme getirdin. Sen bunu hep yapıyorsun ama kusura bakma bu sefer biz seni affetmeyeceğiz.
...
"Çıktığımız yolda mücadele ettik, elimizden geleni yaptık ama başaramadık" bile diyemiyoruz. Resmen, koskoca bir kurumsal kimliği; narsist duyguların hakim olduğu tek adamlı, yandan takviyeli otoriter bir rejimin meşruiyetine amade kıldın. Bu sefer ülkücüleri yarattığın algının peşinden sürükleyemeyeceksin. Aynı su ile iki defa abdest alınmaz.

Bir muktedirin ayakları altında olmak
Bir muktedirin ayakları altında olmayı kabullenenlerden elbette "Andımız"daki şuura vakıf olmaları ve umulan doğal refleksi göstermeleri beklenemez.
...
Onlara karşı biraz anlayışlı olalım; zira onlar esaret altındaki zavallılardır. 

Çekimser kalmak ne demek?
Çekimser kalmak acizliğin bir başka ifade edilişidir. Yani karar verememişler "Türküm, doğruyum, çalışkanım..." demenin doğruluğuna.
...
Belki de karar veremeyenlerin alayı da Türk olamayabilir saygı duyabilirim. Çekimser kalanlardan daima korkarım. Sanki bir gerçeği saklıyor gibiler. 

MHP niçin kurulmuştur
MHP'nin kuruluş gerekçesi; her şeyin Türk için, Türk'e göre ve Türk'ten olmasını sağlamak; Türk milliyetçiliğini yaşatmak o da yetmeyip yüceltmek ve nihayetinde iktidara getirmekti. 
...
Devlet Bahçeli ve Balgat müdavimleri "Türküm, doğruyum, çalışkanım..."diye başlayıp devam eden andımızın körpecik yüreklerde okunmasını o yürekler için "Zul" görmüş olmalılar ki; meclisten geçmesine mani oldular.
...
Eğer bir adam hasbelkader kendisini bir kitlenin önderi görüp, bu da yetmeyip söz konusu kitlenin her bireyini kendisine yüksek sadakatle bağlı azatlık kabul etmeyen iflah olmaz kölesi görüyorsa; buna karşılık o kitle de akıl, fikir ve izanı terk edip, aynı kişiye biat etmeyi tercih eder duruma gelmişse; artık o kitlenin varlığı kurum için değil biat edilen kişi içindir. Özgür irade değil, mankutlaşmış bir irade söz konusudur. Bunlar için "Efendi" ne isterse artık kabulleridir, istenirse ailelerini bile katlederler.

Ne HDP imiş be!
Her kapının iti olanlar, durumlarını sürekli getirip onun üzerinden izah etmeye çalışıyorlar.
...
Siyasi basuru azmış zavallı, sözüm sana. İYİ PARTİ'nin kuruluşuna temel teşkil eden, hatta gerekçesini ona dayandıran ana argüman; "Tek adamlı partili Cumhurbaşkanlığı sistemi"ne karşıtlık olup, tekrar "Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistem"e geçme mücadelesini vermek değil miydi. Ve sen de bu inanmış ve adanmışlığın öncülerinden olmak adına İYİ PARTİ'de kurucu olmadın mı?
...
Şimdi İYİ PARTİ'den ayrıldın. Cehennemin dibine kadar yolun var da; niçin AKP'ye geçiyorsun? Madem ki partiden istifa ediyorsun, hiç olmazsa başa dön, tek adamlı partili Cumhurbaşkanlığı sistemine karşıt olduğun noktaya dön ki; sana adamsın diyelim. 

''Zillet''nizi de ''İllet''inizi de size iade ediyorum
Biriniz milletin en az yarısına ''zillet'' bir diğeriniz ''illet'' dersiniz. İftiranıza muhatap kıldıklarınızdan birisi olarak sizi bilemem ama ben anamdan emdiğim süte hürmeten ve de ''Oğlum ipsize, sapsıza; edepsiz ve arsıza bulaşma'' öğüdünü de hatırlayarak size karşılık vermeyeceğim. Tabi ki; aynen o sözlerinizi paketlediğiniz adrese iade ediyorum.
...
Milletin yarısına ''illet'' ve ''zillet'' ithamında bulunacak kadar kin ve öfke kusan; gözü dönmüşlük ve düşmanlık sergilerseniz elbette birileri de bundan vazife çıkarıp ''zillet, illet'' dediğiniz bizlere karşı silahlanmak isteyeceklerdir. 

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.