Kuşatma daralıyor. İçerideki işbirlikçiler de orduyu terhis ediyor.

Balkan Harbi öncesi,Osmanlı da ordunun bir bölümünü terhis ettiği için muharebelere dayanamamıştı. Bedelini 500 yıla yakın sürede vatanlaştırmış olduğumuz topraklardan acılar içerisinde göç ederek, yollarda milyonlarca insanın ölümüyle, işkencelerle, tecavüzlere Balkanlar'daki Türk varlığının yok olması ile ödedik. 1.Balkan Savaşı'nda meydana gelen zaafiyeti toparlayabilmemiz için koca bir imparatorluğu kaybedip İstiklâl Harbi ile yeniden küllerimizden doğmamız gerekmişti.Selanik'in paşası,şehri tek kurşun atmadan YUNAN'a teslim etmişti.

Şimdi, sanki bu acı tecrübeler yaşanmamış gibi, ateş çemberi ile sarıldığımız biline biline, Türk Milleti'nin ordusuyla yeniden oynanıyor. Özellikle bu iktidar döneminde en adice kumpaslarla her türlü fitne ile ezilmeye çalışılan bu orduya zamanında sahip çıkılmazsa yeniden kötü tecrübeler yaşayabiliriz.

Türk Ordusu, dünyanın en köklü ordusudur. Türk Milleti ordu-millettir. Yeri gelince yek vücut olarak yediden yetmişe bütün Türkler bir ordudur. Kadını erkeği ile gereğini yapar. İyi güzel de, ille de bunların olması için önce susup oturup, bıçağın kemiğe dayanmasını mı bekleyeceğiz? Bu aşırı özgüven yüzünden zamanında küçümsediğimiz Balkan Devletleri başımıza ne işler açtı.

Hain içeriden olunca kapı kilit tutmuyor. Hele de bu hainlik Lawrens'ın günümüze uzanan müritleri ile din kisvesi altında yapılıyorsa... 

Bedelli askerlik ile para toplayanlar parayı nerelere harcayacaklar? Orduya mı? Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Heralde saraylarımız çoğalacak yine... Biz de diyeceğiz ki 'Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü, bin cihana değişmem şu öksüz Türklüğümü...'

Soruyorum; Ergenekon, Balyoz, Ayışığı derken toplumda gereken tepkiler zamanında verilebilmiş olsaydı 15 Temmuz'u yaşar mıydık? 

En büyük darbeyi yiyen ve düşmanın, işbirlikçi hainlerle ana hedef haline getirdiği Türk Deniz Kuvvetleri, bu pis kumpaslardan önce, Kıbrıs'ın güneyi ile Mısır arasında kalan bölgede çatır çatır atışlı tatbikat yapmıştı. Türk Denizciliği, zirveye o gün çıktı. Maalesef ana hedef olması da o günden sonra oldu. Şimdi ise yedi düvel gelmiş, Doğu Akdeniz'de petrol hesabı yapıyor.

Dünyanın en iyi pilotları Türk pilotları olduğu için kumpasın ikinci hedefi de onlar olmuştu. İğrenç iftiralara alışkın olmayan, askerliğin gerektirdiği meslek şerefine haiz insanların onurlarıyla oynandı. Şimdi ise pilot açığımız var. 'İstikbal göklerdedir' diyen bir milletin istikbalini karartmak içindi bu yapılanlar. İran-Irak savaşı sırasında pilot sıkıntısı yüzünden hava kuvvetlerini kullanamayan İran aklıma geliyor. Biz de aynı duruma düşeceğiz diye endişeliyim.

Belki diyeceksiniz ki; Bütün bunları sen düşünüyorsun da, Millî Savunma Bakanlığı veya Genel Kurmay bilmiyor mu?Belki de bir bildikleri var ki 5 milyona yakın, hangi terör örgütlerinin güdümünde olduğu belli olmayan, ya da belli olan, sığınmacıyı(!), kevgire döndürdükleri sınırdan, hudut namusunu, hudut yeminini hiçe sayarak içeri aldırdıkları bir dönemde, asker terhis ediyorlar. Ben de derim ki; O kadar iyi bildikleri belli ki, hep bedelini Mehmetçik olarak kanla ödedik. Köprüde lince uğrayan Mehmetçik kimin paşalığında katledildi? 15 Temmuz kimin döneminde oldu?Kadrolardaki zaafiyet olmasa idi bunları yaşar mıydık? Hendek savaşları ne için oldu? Bir hendek kaç şehit? Devlet adamlığı vasfında olanlar ne durumda?

Tarih tekerrür edecekse,ders alınmadığı içindir. Gaflet, dalalet ve hıyanet hep devam ediyor ve bunları farketmekte geç kalıyoruz.

Bilinçli toplumlar öngörülüdür. 18 Adamızın YUNAN tarafından işgaline ve silahlandırılmasına gık dendi mi?

Kara Kuvvetlerimizin 2228. kuruluş yıldönümü kutlu olsun. Tarihte Türk'e kefen biçenin sonu hep bellidir. Ne olursa olsun her Türk asker doğar.