1. YAZARLAR

  2. Nurettin BÖLÜK

  3. Nisa suresi 34. ayete göre kadınları dövmek caiz mi?
Nurettin BÖLÜK

Nurettin BÖLÜK

ortakses
Yazarın Tüm Yazıları >

Nisa suresi 34. ayete göre kadınları dövmek caiz mi?

A+A-

Nisa suresi 34. Ayet: Allah’ın birbirlerinden üstün yaratması ve kendi mallarından harcamaları sebebiyle kocalar, ailede kadınlara yöneticidirler. Saliha kadınlar, gönülden itaat eden ve kocalarının olmadığı yerde, Allah’ın koruduklarını koruyan kadınlardır. İsyan edip tamamen dikleşmelerinden endişe duyduğunuz kadınlarınıza, vakit geçirmeden nasihat edin! Fayda vermezse yataklarınızda kendilerine sırt çevirin! Bu da fayda vermezse vurun! Eğer size itaat ederlerse, artık aleyhlerine bir bahane aramayın! Muhakkak ki Allah yücedir, büyüktür.

Bu ayetin birinci pasajını bundan önceki yazımızda, kadın-erkek eşitliği konusunda açıklamış, özetle: Erkek ve kadının birbirinden üstün olmadığı, doğuştan getirdikleri bazı özellikleri dolayısıyla aile içinde görev dağılımı yapıldığı; bu görev dağılımında kadın, merhamet ve şefkat üstünlüğü ile çocuk bakımı, ev işlerini üstlenirken; erkek, fiziki gücü ve dirençli yeteneği ile daha çok riskli işleri, koruma, kollama, yönetim işlerini üstlendiğini belirtmiştik. Ayetin devam eden bölümleri de bu açıklamaları tasdik etmekte; aile bütünlüğünün devamı için yeri geldiğinde saliha kadınların, kocalarının olmadığı yerde yönetim işini yapabileceğini belirtmektedir.

Saliha kadın kimdir? Arapçada salih ve saliha: Fesat ve kötülükten uzaklaşmış, her yönüyle, herkesle barışık, aşırılıkları olmayan, itaatkar ve normal davranışlar sergileyenler anlamındadır. Bu anlamda erkeklere Salih, kadınlara da Saliha denir.

Saliha Kadın: Daima Allah rızasına uygun tavırlar sergileyen, aile menfaatlerini öne çıkaran, kocasına saygılı ve sadık, emir ve yasaklara uyan kadındır. Ailede şahsiyetli nesiller yetiştiren okulun öğretmenidir. Aile huzurunun kurucusu ve devam ettirenidir. Dertlere göğüs geren, teskin edendir. Sadakat da ve fedakarlıkta zirvedir. Bu özellikleriyle kocaların olmadığı durumlarda aile içinde kocalarının yerini alabilirler. Kendilerini de koruyabilirler.

İsyan edip tamamen dikleşmelerinden (Nüşuz): Burada dikleşme anlamında kullanılan nüşuz, tümsek, kabarıklık, çıkıntı manalarındadır. İnsanlar içinse: İsyan etti, dikleşti, inatlaştı, sertleşti, kabalaştı, aniden fırladı, üst üste yığdı gibi manalarda kullanılan bir kelimedir. Ayette geçen nüşuz, kadının kocasına dikleşmesi, baş kaldırması, isyan etmesi anlamındadır. Bunun tersi de nüşuz’dur. Yani, kocanın da Hanımına aynı davranışları göstermesi, O’ndan hoşlanmaması, haklarına saygı göstermemesi, zulmetmesi, sorumluluklarını yerine getirmemesi gibi. Bu durum Nisa/128 de: Bir kadın, kocasının nüşuzünden veya kendisinden yüz çevirmesinden endişe duyarsa aralarında bir uzlaşmaya varmalarında onlara bir günah yoktur ve sulh hayırlıdır…. Diye belirtilmiştir.

Yine ayetin devamında, ‘’Dikleşmesinden endişe duyduğunuz kadınlarınıza’’… ifadesi, dikleşme, kabalaşma, isyan, olduktan sonra değil; dikleşme (nüşuz) olmadan önce, hanımların gösterdikleri tavırlarda olumsuz değişikliler olmaya başladığı zamanlarda; ‘’Onlara nasihat edin’’ denilmiştir. (Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili II/1351)

Koca, sebebini tam da bilemediği eşinin olumsuz davranışları karşısında; onunla ailenin yöneticisi olması sorumluluğu içinde konuşmalı, var olan problemleri çözmeye çalışmalıdır. Problemleri çözerken gayet yumuşak ve müşfik bir tavır sergilemeli olumsuzlukları güzellikle halletmeye çalışmalıdır.

Bütün yakınlaşma ve nasihatlere rağmen, istenilen sonuç çıkmazsa; ikinci tavsiye olarak, ‘yatakta sırt çevrilmesi’ istenmektedir. Bu durumda bir süre evlilikteki yatak ilişkileri askıya alınır, fiili buğuz uygulamasına gidilir.

Bütün uyarı, nasihat, yatakta sırt çevirme süreçlerinde olumlu bir sonuç alınmadığında, dikleşme ve karşı gelme devam ediyorsa, son uyarı olarak; çoğunluk tefsircilere göre ‘’Onlara vurun’’ emri verilmiştir.

Nisa suresi 34. Ayette en çok tartışılan da ‘’Onlara vurun!’’ tavsiyesidir. Bu tavsiye gerçekten darb etmek anlamında vurmak mıdır? Yoksa başka anlamları da var mıdır?

Ayette geçen İdribuhunne sözcüğü genelde ‘’O kadınları dövün’’ diye çevrilmiş. Oysa Rum suresi 21. Ayette Allah kadın ve erkekten, aralarında huzur ve sukün, sevgi ve merhamet bağı kurmaları için eş olmalarını istemektedir. Bu istek, dövme emrine ters düşmektedir.

İdribuhunne kelimesinin kökü darabe fiilidir. Kur’an da tefsircilere göre 58 yerde geçer. Çeşitli ayetlerdeki anlamları içinde: Bir şeyi bir şeye sabitlemek, seyahat etmek, dışarı çıkmak, vurmak, dövmek, ortaya koymak, örnek vermek, muaf tutmak, kapamak, örtmek, açıklamak, uzak tutmak, orada tutmak, çıkarmak, ayırmak manaları vardır.

Bu ayet ile, sonraki ayete (35.ayet) Kuran ve siyak-sibak bütünlüğü içinde bakacak olursak, İdribuhunne sözcüğü ‘’O kadınları dövün’’ anlamını asla taşımamaktadır. "Onlardan uzak durun’’, "ayrılın", "Onları çıkarın" tavsiyeleri uygun düşmektedir. Yanlış tercüme olduğunu "O kadınları dövün" den sonra gelen Eğer size itaat ederlerse, artık aleyhlerine bir bahane aramayın emrinden anlıyoruz. Dövme olayı olduktan sonra bu emir veya tavsiye bir şey ifade etmez. Dövdükten sonra itaat beklenmez. İtaat gönüllü yapılır. Zorla yapılan itaat kocaya veya kadına değil, artık zora itaat olur.

İslam dininin temel kurallarından biri, "Dinde zorlama yoktur" (Bakara/256) Bu ayet ortada dururken, Kur’an sevgi saygı ve hoşgörülü olmayı emrederken; "Dövme" gibi bir zorlama, zorlama bir yorumdur.

Hatta! Nisa 34’ten sonra gelen Nisa suresi 35. Ayet, eşlerin ayrılmasını değil; aralarının düzelmesini tavsiye etmektedir. Nisa 35. Ayet: Eğer karı-kocanın ayrılmasından endişe duyarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin! Şayet onlar aralarının düzelmelerini isterlerse, Allah aralarını bulmakta onları muvaffak kılar! Muhakkak ki Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.

35. Ayete göre de Dövme uygun düşmemekte, ailesine yakınlarına haber verilerek ayrılma istenmektedir. Bu istekte bir zorlama olduğu ayetin bütünlüğü içinde anlaşılmaktadır. Dövme fiili ise asla düşünülmemelidir. Kadın yakın dövüş bilen biri olsa, erkek bırakın dövmeyi, eşinden dayak yer; kaçacak yer arar. Ayetlerde olumsuz durum aramak, Kur’an’ın ruhuna aykırıdır. Darabe fiilinin o kadar anlamı içinden sadece dövmeyi öne çıkarmak, iyi niyetli bir tefsir değildir. Erkekler lehine ayeti eğip bükmektir.                                                      

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum