1. HABERLER

  2. POLİTİKA

  3. 'Neye mâl olursa olsun bu işi çözeceğiz'

'Neye mâl olursa olsun bu işi çözeceğiz'

AK Parti İstanbul İl Danışma Meclisi Ekim ayı Toplantısı'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç seçim ve çözüm süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.

A+A-

Ak Parti İstanbul İl Danışma Meclisi Ekim Ayı Toplantısı, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İl Başkanı Aziz Babuşcu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ak Parti İstanbul Milletvekilleri, ilçe ve belediye başkanları ile teşkilat mensuplarının katılımıyla Sütlüce'deki İl Başkanlığı binasında yapıldı. Toplantıda, önümüzdeki günlerde İstanbul'da yapılacak olan il ve ilçe kongreleriyle, 2015 yılında yapılacak olan genel seçimlere yönelik değerlendirmeler yapıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Bülent Arınç, Ak Parti'nin aldığı oy ve nüfusu itibariyle İstanbul'un önemine değinerek, "İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanıyor, İstanbul'daki başarı Türkiye'deki başarıyı getiriyor" diye konuştu.
2002 yılından itibaren Ak Parti'nin hem İstanbul'da hem de Türkiye'de girdiği her seçimden başarıyla çıktığını kaydeden Arınç, bu başarıda emeği olanlara teşekkür etti. 2015 yılında yapılacak olan seçimlerin önemine vurgu yapan Arınç, "Şüphesiz siyaset seçimle ve sandıkla mümkündür. Bu kadar sınavlardan çıktık ancak işimiz bitmedi. Hemen hemen 2015'in ilk yarısında çok daha önemli, çok daha dikkatli olmamız gereken bir seçimle karşı karşıyayız. Bu seçim ister Haziran'da olsun, isterse de 3-5 gün önünde olsun...Olmaz olmaz diye bir şey yok, Türkiye'de ihtiyaçlar olabilirse biraz önünde biraz arkasında da bu işler yapılabilir. Dolayısıyla biz, 2015'in Haziran 7'sini hedefleyerek bu işten de başarılı çıkmak zorundayız" dedi.

"MİLLETVEKİLLİĞİ SÜRESİNİ 4 YILDAN 5 YILA ÇIKARMAK LAZIM"

Ak Parti'nin iktidar olmasının zorunluluğuna dikkat çeken Arınç, seçimlerin Türkiye'nin kader seçimi olacağını söyledi. Arınç, "Çok büyük hatalar yapılmadızsa, millete verilen sözlerden dönülmezse, bu millet bizi hep destekledi ve destekleyecektir. Seçimlerden sonra 4 yıl istikrarlı bir dönem olacak. 2019'a kadar seçim yok. Büyük bir istikrar döneminde bütün hizmetlerimizi taçlandıracak çok güzel şeyler yapacağız. 2019'da bütün seçimleri yapacağız. Belkide 3 sandığı yan yana getireceğiz. Cumhurbaşkanımızın görev süresi 2019'da bitecek. Allah'ın izniyle, Allah ömür, imkan verirse cumhurbaşkanımızın 2. dönemini göreceğiz. Milletvekilleri ve belediye başkanları yenilenecek. Belki bize yaramayacak ancak bizden sonraki milletvekili arkadaşlarım için düşünüyorum, geçmişte bir yanlışlık yapılmıştı. Milletvekilliği süresini 4 yıldan 5 yıla çıkarmak lazım. Böylelikle milletvekili arkadaşlarımıza yapılan haksızlık da ortadan kalkacaktır" diye konuştu.

"MİLLET UFKU, HEDEFİ OLAN İNSANA İNANIYOR"

Önümüzdeki günlerde Cumhuriyetin 91'inci yıldönümünün kutlanacağını hatırlatan Arınç konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Cumhuriyetimizin 100. yılı için büyük projelerimiz var. Bir insanın hedefi kendi boyu kadar olmaz, ufuklar kadar olur. Ufka bakarsınız ve görebileceğiniz en son nokta sizin hedefiniz olmalı. Bizim hedeflerimiz işte böyle. Recep Tayyip Erdoğan 2023'te durmuyor, 2053, 2071 diyor. Ancak bizim dışımızdaki partilerin hedefine bakar mısınız, Pazar günkü seçimi düşünüyorlar ancak pazartesiyi düşünen yok. Millet ufku, hedefi olan hinsana inanıyor, küçük hesaplar yapan, dalevera peşinde koşan, ayağa çelme atan hokkabazlara inanmıyor."
Başbakan Yardımcısı Arınç, konuşmasında geçmişte baş örtüsü konusunda yaşanan olaylara da değindi. Kendi kızının Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nde okuduğu yıllarda baş örtüsü nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları anlatan Arınç, "Kızım başörtüsüyle üniversitenin 1. yılında herhangi bir sorun yaşamadı. Ancak 2. sene üniversitenin kapısı duvar oldu, kendisini okula sokmadılar. Arkadaşlarıyla birlikte 'Siz artık bu okula giremezsiniz" dediler. Ve böylelikle zulüm devam etti. Benim kızım gibi pek çok kız buhran yaşadı.Çocuklarımızın eriyip gitmesi karşısında her gün onlar ağladı biz de ağladık" dedi.

"UTANMAZ ADAMLAR..."

Konuşmasına, "Geçen gün HDP'nin Genel Başkanı 6-7 Ekim olaylarından sonra günah çıkartır gibi bazı açıklamalar yaptı ya..." diye devam eden Arınç , "Sokaklarda insanlar öldü, araçlar yakıldı, şu oldu, bu oldu... Demirtaş, 'Peki sorun bakalım neden oldu?' diyor. Peki bizde sorduk 'Neden yaptınız bunu?'... (Demirtaş) 'Kürtler, Duygusal kırılmaya uğramış, Kobani'yi IŞİD işgal etmiş' diyor. O bölgede zaten güvenlik yok. Bu IŞİD denilen şey başka şehirleri de işgal etti. Gazze'de bombalar patladı, Filistin'de şunlar oldu, Mısır, Kerkük, Telafer, Tel Abyad gibi yerlerde de kanlar döküldü. O zaman bir duygusal kırılma olmadı mı, sadece Kobani'de mi duygusal kırılma oldu? Siz duygusal kırılma olup sokağa çıkıp 3 insanı pencereden atıp, başlarını ezip, üstlerinden araçla geçmek için fırsat mı kolladınız. Her duygusal kırılmaya uğrayan, milletin ambulanslarını, polis araçlarını yakacak, sokakta insan kurşunlayacak olursa Türkiye'nin hali ne olur. Bunları söyleyince şaşırdık tabi.. Senin duygusal kırılmanın bin mislini ben yaşadım ancak dağa çıkmadım, isyan etmedim, elime silah almadım. Utanmaz adamlar..." ifadelerini kullandı.

"ÇÖZÜM SÜRECİ SİYASİDİR, BİZ ONU YÜRÜTMEYE GAYRET EDİYORUZ"

Çözüm süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Bülent Arınç, terör sorunu çözülmeden hiçbir şeyin kıymeti olmadığını söyledi. Arınç, "Bİzden önce hiçbir hükümet bu işe elini sokmadı. Biz, bu işi neye mal olursa olsun çözeceğiz. Millet bizim arkamızda, bize güveniyor. İki seneden beri bu süreç devam ediyor. Bu iş, bütün başarılarımız gibi başarıyla sonuçlanacak. Bu işin çözülmesini istemeyenler belki sayı olarak bizden çok az ancak hala etki alanları içerisinde bir takım işler yapıyorlar. Karşımızdaki örgüt, Kandil, parti içerisinde bulunanlar, terörden beslenenler, çıkar sağlayanlar değil, bazı kurumların içerisinde de bu iş olmasın diye ayağını geri geri atanlar, iş bozmaya kalkanlar, hepsi var. Sokaklarda bu olanlar sadece bunların bir parçası. Bu aldatılmış, satılmış hainlerin çok kan döktüğü günleri geçirdik. Bunların hepsi Türkiye'yi karıştırmak ve çözüm sürecine son vermek için yapılıyor. Çözüm süreci siyasi bir süreçtir. Biz onu yürütmeye gayret ediyoruz. Ancak Türkiye'de terörün bitmesi ve bu olayların asayişsizlik noktasına gelmesi ayrı bir konudur. Kamu düzenini bozacak hiçbir şeye müsade etmeyeceğiz ama çözüm süreci de kendi içerisinde ayrıca devam edecek" dedi.

"SEN ÖCALAN'IN KARŞISINDA HANGİ KONUMDASIN"

Çözüm sürecini akılcı bir şekilde sürdürdüklerinin ancak birilerinin inkitaya uğratmaya çalıştığını ifade eden Arınç ise, "Birisi, 'Öcalan başmüzakerecidir' diyor. Nereden bu sıfatı aldın sen. Kim, kiminle neyi müzakere ediyor? Sanki Avrupa Birliği'nde bir tane başmüzakerecimiz var; onun yanına bir tane daha eklendi. Beyefendini ağzından çıkan laf bu...Başmüzakereci, sekreterya, bilmem ne...Sen haddini bil kardeşim. Sen oraya gidip geliyorsun, oradaki insan ile konuşmanı yapıyorsun ve oradaki laflar alınıp bir yerlerde değerlendiriliyor. Sen, Öcalan'ın karşısında hangi konumdasın? Aldığın, götürdüğün Kandil'deki insanlarla arandaki ilişki nasıl bir ilişkidir? Ne amaçla bunları yapıyorsun? Hükümeti zor durumda bırakmak için bundan daha iyi bi provakasyon olabilir mi? Ancak biz aklımızla bütün bunları bilerek yola çıktık. Allah'ın izniyle niyet hayırsa akibet de hayır olacaktır. Çözüm sürecinde Türkiye, yılların en kronik, ciddi meselesi olan terör sorununu çözecektir" diye konuştu.
Bülent Arınç, konuşmasının ardından basına kapalı olan bölümünde, ilçe ve belediye başkanları ve teşkilat mensuplarıyla önümüzdeki dönemde İstanbul'un ilçelerinde yapılacak kongrelerle ilgili olarak partililer ile görüş alışverişinde bulundu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.