Ülkü Ocakları eski Genel Başkan Yardımcısı Şenol UĞURLU'nun "Türkiye Gündemi.com" haber sitesinde yayımlanan, "Koray AYDIN'a Sorular" başlıklı yazısı esasen bütün Genel Başkan Adaylarını kapsayacak şekilde "MHP Genel Başkan Adaylarına Sorular" başlığı ile kaleme alınabilir.Bu sorulara tabi ki MHP'nin mevcut Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ de dahildir.1980 yılından bu yana bulunduğumuz ortama göre Devlet abi,Devlet Hocam,ve/veya Sayın Genel Başkanım diye hitap ettiğim Devlet BAHÇELİ'nin rahmetli Başbuğu'un vefatından sonraki 1997 yılndaki ,Genel Başkanlık mücadelesinde ana çalışma ekibinde bulunan bir kişi olarak sayın Şenol UĞURLU'nun yazısı üzerinde düşüncelerimi şöyle ifade etmek istiyorum.

4 Kasım 2012 tarihinde yapılacak olan MHP 10. Olağan Kongresinde MHP Genel Başkanlığı'na adaylığını 1 Eylül tarihinde açıklayacak olan sayın Koray AYDIN rahmetli Başbuğu'un sağlığı esnasında son MHP Genel Sekreterliğini yapmıştır.Başbuğ'un vefatından sonraki kongre sürecinde ise MHP Genel Başkanlığı'na adaylığını açıkladığı ilk günden itibaren de Devlet Bey'in yanında yer almıştır.Bana göre Devlet Bey'i Genel Başkanlık koltuğuna birinci derecede taşıyan 2 kişi vardır.Bunlardan biri bugün siyasi inzivaya çekilmiş olan Şevkat ÇETİN ve diğeri de Koray AYDIN'dır.Bu görüşümün detayları MHP ve devlet arşivlerinde yerini almıştır ve Ülkücü kamuoyunun malumudur.1999 Genel seçimlerinde MHP, 5,5 iddialı parti arasında, %18,4 oy oranı ve 6,1 Milyon oy ile sağın 1'nci Türkiye'nin 2'nci partisi olarak ,129 M.Vekili ile TBMM'ne girmiştir.

 

Bu sonuçlar MHP'nin 40 küsür yıllık siyasi hayatında en büyük başarıdır.Bu başarı rahmetli Başbuğ'un emeklerinin bir sonucudur.Ama ne yazık ki bunu görmek kendisine nasip olmamıştır.Cenazesinin kalktığı gün Koray AYDIN'nın Ankara Karanfil Sokaktaki MHP Genel Merkezi'nin penceresinden Başbuğ'un aziz ruhuna seslenerek verdiği "İktidar Sözü" bütün Ülkücülerin hafızalarındadır.

 

Koray Bey 1999 Mayıs ayında kurulan DSP-MHP-ANAP Hükümetinde Bayındırlık ve İskan Bakanı olmuştur.17 Ağustos 1999'da ise Türkiye ,cumhuriyet tarihinin en büyük bölgesel depremi olan "Marmara Depremi" ile karşı karşıya kalmıştır.Bayındırlık Bakanı sayın Koray AYDIN'nın bakan olarak yaptığı çalışmalar devlet arşivinde yer aldığından burada tekraren söz etmenin bir anlamı yoktur.Ülkücüler çalışmalarından dolayı sayın Koray AYDIN'a "Efsane Bakan" lakabını takmışlardır.

 

Koalisyon Hükmeti 3,5 yılını henüz doldurduğunda MHP genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ'nin Bursa Kocayayla'da yaptığı açıklama ile Türkiye 2002 Kasım ayında erken genel seçimleri yaşamıştır.Bu seçim sonuçlarında ise Türk Milleti koalisyon hükümetine 3,5 yıllık icraatları sonucunda "Kırmızı Kart" göstermiş ve MHP %8,5 oy oranı ile TBMM dışında kalmıştır.2002 seçimlerinde TBMM iki partili olarak oluşmuş ve AKP ve CHP TBMM'de yer almıştır.

 

Türkiye halen o günden bu yana AKP'nin tek partili hükümetleri ile yönetilmektedir."Hesap Sorma" iddiası ile AKP'nin ilk yaptığı icraatlarından birisi ise Bayındırlık ve İskan Bakanı Sayın Koray AYDIN'nın "Marmara Depremi İcraatları" 'ndan dolayı "Yüce Divan'a sevk edilmesidir.

 

Herhangibir T.C. Bakanı'nın "Yüce Divan"'a sevki için geçerli prosödür şudur.Yüce Divan'a sevk edilecek Bakan TBMM Genel kurul Salonunda kürüsüye çıkarak savunmasını yapar ve konuşmasını tamamladıktan sonra Yüce Divan'a sevk edilip edilmemesine TBMM'de oylama yapılarak karar verilir.Unutanlara hatırlatma anlamında söylüyorum .Koray AYDIN konuşmasını yapmak üzere Genel Kurul kürsüsüne çıkmış ve kısa bir süre konuştuktan sonra mikrofonun sesi kapatılarak konuşması kesilmiştir.Bu tablo TBMM Tutanaklarında,arşivinde yer almaktadır.Yapılan oylama ile sayın Koray AYDIN ,AKP'li M.Vekillerinin oyları ile "Yüce Divan"'a sevk edilmiştir.

 

Eğer hafızam beni yanıltmıyor ise, Koray AYDIN 3,5 yıl süren yargılama sürecinde toplam 100 yılı aşan hapis iddiası ile yargılanmıştır.Sonunda yargılandığı 3 davadan da "Oy Birliği" ile 11-0 skor ile beraat etmiştir.

 

Bilindiği üzere Anayasa Mahkemesi aynı zamanda "Yüce Divan"'dır.Anayasa Mahkemesi üyelerinin malum yapısı bile Koray AYDIN'ı mahkum edecek bir şey bulamamıştır.Peki MHP Genel Başkanı ve Genel Merkez Yönetimi,iktidar olduğu dönemdeki icraatlarından dolayı Yüce Divan'da yargılanan ve beraat eden Bayındırlık Bakanı ile ilgili nasıl davranmıştır.Söyleleyim, görmemezlikten gelmiştir,yok farz etmiştir.Bu şekildeki bir davranış Türk siyasi tarihinde bir ilktir.MHP yerine başka hangi parti olursa olsun bu durum karşısında Türkiye'yi ayağa kaldırırdı.

 

MHP Genel Başkanı sayın Devlet BAHÇELİ "GüçBirliği" söylemi ile diğer bazı siyasetçiler ile birlikte Koray Bey'i tekrar beraber siyaset yapmak üzere davet etmiş ve Koray AYDIN yargılanma sürecinden sonra 2011 seçimlerinde TBMM''ne Trabzon M.Vekili olarak girmiştir.Bu süreçten önceki "Olağanüstü Kongre" ile ilgili olarak delegelerin imza toplaması hadisesinde ise öncülük yapmıştır.

 

4 Kasım 2012 MHP Olağan Kongresi'nde aday olacak Koray AYDIN'a Şenol UĞURLU'nun sorduğu sorular esasen bütün Ülkücüler adına sorulan sorulardır.Ancak MHP Büyük kongre üyeleri kanaatimce bu sorulardan önce 1997'den bu yana 15 yıldır MHP'yi yönetenlerin durumlarını dikkatle değerlendirmek durumundadırlar.Belden aşağı vurmak gayesi ile "Ülkücü Vicdan" tabirini ağızlarına alanlar Türk Milliyetçilerini,Ülkücüleri 15 yıldır temsil edenlerin "Vicdanları"'nı da sorgulamalıdırlar.

 

Ben şahsen iptal edilen İstanbul İl Kongersinde "Üst Kurul delegesi" iken YSK'nun hukuki değerlendirmesi ! Sonucunda bu hakkımı kaybettim.eğer kaybetmemiş olsam bu günlerde şunu ilan edecektim.İstanbul'un 147 delegesinden eğer Büyük Kurultay'da sayın Koray AYDIN'a 1 oy çıkarsa o da benim oyum diyecektim.Nasip değilmiş.40 yılı aşan Ülkücülüğüm ile yaşadıklarımı, gördüklerimi,bildiklerimi üst üste koyduğumda tam kannatim şudur MHP Genel Başkanı Sayın Develt BAHÇELİ 15 yıl sonunda gerek Türk Milliyetçileri'nin ,Ülkücülerin ,gerekse Türk Milleti'nin teveccühüne yeterli dercede mazhar olamamıştır.4 Kasım 2012 tarihinde olacak bir "Değişim" Türk Milliyetçileri'nin tekrar Türk Milletine hizmetin önünü açacaktır.Allah Müslüman Türk Milleti'nin yar ve yardımcısı olsun.

 

Turgut ALBAŞ