1. YAZARLAR

  2. Nurettin BÖLÜK

  3. Kalem suresi 10-14'üncü ayetler meal ve tefsiri
Nurettin BÖLÜK

Nurettin BÖLÜK

ortakses
Yazarın Tüm Yazıları >

Kalem suresi 10-14'üncü ayetler meal ve tefsiri

A+A-

Kalem suresi Mekke’de Hz. Muhammed’in elçi olarak gönderildiği 3 ve 4'üncü yıllarında iki seferde indirilmiştir. Kalem surenin ilk ayetinde geçer. Kalemin yanında diğer yazı malzemelerinden ve yazıdan söz etmesi; Alak suresindeki ikra (oku) emriyle bağlantılıdır. İnsanın ve toplumların kurtuluşu için, Kevni ayetlerin tanınması, (Tabiat Kanunları) ilim ve bilimin, düşüncenin, tefekkürün önemi ve yazıya dökülmesinin elzem olduğuna vurgu yapılmaktadır. Yoksa kalem yazmadıkça bir şey ifade etmez.

Allah Kalem suresi birinci ayetinde; "Kaleme ve yazdıklarına yemin olsun ki" diyor. Allah’ın burada kaleme ve yazdıklarına yemin etmesi, önemli bir vurguya işaret etmektedir. Burada aklımıza gelecek olan ilk soru kalemin neleri yazdıkları olacaktır... Kalem; Allah’ın ilmine insanların vakıf olması ve vakıf oldukları bilgi, düşünce, teknoloji ve her türlü ilmin kayıt edilerek, toplumdan topluma, kuşaktan kuşağa aktarılmasıdır. Neticede bu bilgi birikimleri toplumların, insanlığın gelişmesi, değişmesi, kurtuluşunu sağlayacaktır.

Bu konuda, Prof. Dr. Orhan Aslan Hocanın bir konuşmasının ilk bölümündeki harika tespitlerini sizlerle paylaşmak istiyorum:

"İnsan hayatı devam ettiği sürece, çalışmaya ve öğrenmeye devam etmelidir. Bir insanın nefes alması onun yaşadığı anlamına gelmez. Bir insan öğrenmeyince ölüdür. İnsan nefes alıyor, öğrenmiyorsa ölüdür.

İlim; alemde var olan şeylere ait olan bilgidir. İlim sahipsiz bir bilgi değildir. İlim sahibi Allah olan bilgidir. Allah El-Alimdir. Yani bilginin sahibidir. Bilgi sahibi El-Alim’den bilgi akar. Alimler bu bilgileri toplar.

Varlıkta alemde var eden ne varsa, bu var edenin görülmesi gerekir. İşte bu irtibat kurulmazsa ilim, ilim değildir. Veri, data veya malumat olur. İlim bu bağı kurmaktır. Alim de bu bağı kuran insandır. İlim; El-Alim olan Allah’a yapılan bir atıftır. Sen yarattın ben buldum.

Allah; Bilgi ile imanı eşitlendirir. Bilmiyorsanız imansızsınızdır.

İlminde ahlakı olmalıdır. Batı’da ilim var, güç var. Ama bu güç ahlaksız bir güçtür. İlmin ahlakının olmadığı yerde, ilim felakete dönüşür. Günümüzde bu ahlaksız gücün örnekleri çoktur.

Hayatta en hakiki mürşidin ilim olduğunu söylüyoruz. İlmin mürşidi de ahlaktır. İmanın mürşidi ilim, ilmin mürşidi ahlak, ahlakın mürşidi de Allah’tır.’’ (*)

Allah’ın kalem niçin yemin ettiğini bu ifadeler yeterince anlatmaktadır.

Kalem suresinde, kaleme verilen anlamı anlatmaya çalıştım. Surenin 10. Ayetine kadar olan bölümde; Müşrikler, Hz. Muhammed’e "deli, yalancı, kahin, mecnun" diyor, tedavi edilmesini istiyorlardı. Aşağılayanlar, tehdit edenler de az değildi. Allah; Kalem suresi 8'inci Ayette Peygamber'e hitaben: "Sakın ha, seni yalanlayanlara boyun eğme!" diyor. Devamla 10-14'üncü Ayetlerle de Peygamber'in şahsında bütün insanlığa sert bir şekilde ihtarda bulunuyor.

Kalem suresi 10. ayet; O çok yemin eden alçak. 11.ayet; Sivri diliyle insanları inciten, koğuculuk ederek söz getirip götüren. 12. ayet; İyiliği sürekli engelleyen, azgın, günahkar. 13. ayet; Zorba; bütün bunların ötesinde soysuzlukla da damgalı kimseye. 14. ayet; Mal ve oğul sahibidir diye sakın boyun eğme.

Yukarıdaki ayetlerde bahsedilen kişi ve grupları, iktidarları hem dünyada, hem de memleketimizde fazlasıyla görmekteyiz. Hele gücü elinde bulunduran iktidar mensuplarında kendilerinden olmayanlara; sivri dilleriyle hakaret etme, iftira atma, zorbalık yapma,söylemediklerini, yapmadıklarını yaptı gibi gösterip haksız yere adaletsizliği kullanarak içeri attırma, kendi soysuzluklarını başkalarına yükleme gibi ağır suçlamalar olağan hale gelmiştir. İşte bunlara karşı ve büyük güç sahiplerine karşı (O zamanki güç mal ve oğul, çoğunluk) Allah; sakın boyun eğme diyor. 15'inci Ayette "Bu da öncekilerin masallarıdır" diyen kişi için, 16'ncı Ayette; Yakında onun burnunu elbette kıracağız diyerek, yanlış yapanın yanında kalmayacağını, hem Peygamber'e, hem de bütün insanlığa haber veriyor.

Bizlerin yapacağı; bu öğütlere uymaktır. Gücü insanlık menfaatlerine değil de kendi menfaatleri için kullanan zorbalara asla boyun eğmemek, dik durmak, sözle, yazıyla, gerekirse fiili olarak mücadele etmektir. Allah’ın emri ve isteği budur. Yeter ki O’na inanalım ve güvenelim. Allah her şeye gücü yetendir.

(*) Prof.Dr. Orhan Aslan 27 Ekim 2017 Gazi Üniversitesi açılışı ilk ders konuşmasından.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.