1. YAZARLAR

  2. Hakan TANIM

  3. Herşeye rağmen Ne Mutlu Türk'üm diyebilene...!!!!
Hakan TANIM

Hakan TANIM

Platform
Yazarın Tüm Yazıları >

Herşeye rağmen Ne Mutlu Türk'üm diyebilene...!!!!

A+A-

Uzun zamandır yazmıyorum... Bekleyelim dedim... Yazacak o kadar çok şey birikti ki... Bu uzun zamanda kamuoyunu hareketlendirecek aksiyon filmlerini aratmayan siyasetiyle ülkemiz tam bir tez konusu...

Öncelikle Arda Turan olayı basına yansıyarak olay hukuki süreç kazandı... Bu tam da ABD'li Brunson ajanının serbest bırakıldığı günlere denk getirildi... Arda Turan olayı bayağı bir abartıldı... Ki bu insanlar küresel dünyada popüler kültürün ve basının, magazinin her daim malzemesi insanlar... Mesela Berkay efendinin Fenerbahçeli Caner'in eşini ayartıp ayrılmalarına sebebiyet vermesi... Çok çabuk unutuldu... Bu da unutulur... Tıpkı Brunson davasının 3-5 gün gündemde kalıp unutulması gibi...

Daha neler oldu neler...

Kendi güvenlik güçlerimiz Suud büyükelçiliğine giremedi... Cemal Kaşıkçı olayının yaşanmaması için ki sorsanız İç İşleri Bakanımız Kaşıkçı'nın koruma talebi olması gerek diyecek... Bu olay yaşanmadan önce Sayın bakanın kamuoyu önüne çıkıp olayı açıklaması yerine bu kadar mühim bir şahsiyetin iki güvenlik görevlisi nezdinde Suud büyükelçiliğine girmesi ve işlemlerini halletmesi sağlanamaz mıydı?

18 gün sonra gelen açıklama Kaşıkçı Suud büyükelçiliğinde çıkan arbede sonucu öldürüldü... Peki bu bizim için ne demek? Siyasi otorite boşluğu demek... Ekonomimizin yara alması, yabancı yatırımcının parasını güvensizlik ortamında iç piyasadan çekmesi demektir... Peki yerli üretimi savunup yabancı sermayeye ihtiyaç duyulur mu? Bu ortamda duyulur... Çünkü 17 yıllık özelleştirme enkazının ortadan kalkması için en az 25 yıl üretip pazarlamamız ve tasarrufa gitmemiz gerekir...

Yine bu ekonomik ortamda AK Parti ve MHP lideri bir buluşma gerçekleştirdi... Muhtemelen yaklaşan seçimlerde yol haritalarını çizdiler. Ama İş Bankası olayı da elbet görüşüldü... Daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kayseri'deki toplu açılış programında konuştu. İş Bankası'ndaki CHP hisseleriyle ilgili olarak Erdoğan, "İnşallah Meclis'ten çıkaracağız ve bu hissenin Türkiye Cumhuriyeti Hazine'sine devrini sağlamış olacağız" dedi...

Olay bitmiştir, konu kapanmıştır... Artık 10-15 günlük bir sürede Meclis'ten çıkacak karar ile uzun bir hukuki süreç bizleri beklemekte... Doğru ya da yanlış bu yerel seçimler için bence bir manevradır... Çünkü iktidardan yoksun ve mali açıdan yeterli olmayan CHP belediyelerine özellikle kredi mevzuatı açısından para sıkıntısı yaşayacak, hizmette sıkıntı çekecektir... Yani bu olay iktidarın yine halkın iradesini lehine kullanmak olayından başka bir şey değildir.

Peki MHP liderinin açık açık elindeki hazine yardımını dolara çevirip 1'e 5 takla attırması olayı bir cezayı gerektirmez mi? Bu olayın bir daha yaşanmaması için bu konu hakkında da yasal bir düzenleme yapılmaz mı? Bu kadar büyük meblağ dolar hangi bankalardan ve hangi kanallar ile alındı? Bu kamuoyu ile paylaşılamaz mı?

Paylaşılamaz, çünkü ülkemizde siyaset yerle yeksan olmuş durumda... İktidarın elinde kamuoyuna yaşanan tüm olayları unutturacak bir malzeme hep var... Var olmaya da devam edecek... Genel Af Yasası yolda... Kim bilir bu olay kamuoyu gündemine getirilerek hangi önemli olay bizlere unutturulacak. Ki unutturulacak olan bu İş Bankası davası olacaktır...

En son da okullarda söylenen Andımız olayı gündeme getirildi...

Temel eğitimin başladığı ilkokul eğitiminde her sabah söylenen bu yemin neden siyasi malzeme yapıldı?

Söyleyeyim bu ülkede Türk olmaktan rahatsızlık duyanlar var... Peki sayın Cumhurbaşkanım bu ülkeye tek millet kavramını nasıl oturtacaksınız?

Bizim ilkokul çağlarımızda andımızı 5. sınıf çağına gelmiş genelde A, B ve C şubelerinden yaklaşık 120 öğrenci haftada 5 gün her gün bir kişi sabahları okurdu ve bizlere okuttururdu... Kimse de rahatsızlık duymazdı. En azından ulusal bilinç yerleşmiş olurdu. Bizler de "Keşke 5. sınıf olsak da okula bunu okutsak" diye içimizden geçirirdik...

5'inci sınıfa geldiğimizde de numaramızın gelmesini bekleyip bir hafta önceden prova yapıp coşkulu şekilde bu andımızı okuttururduk... Topluluğa karşı hitabeti öğrenirdik... Şimdi bakıyorum eğitim kurumlarındaki en önemli eksiklik özgüven ve hitabet eksikliği...

Sayın Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Sayın Adalet Bakanı Abdülhamit Gül bu olayı siyasi malzeme yapmayı bırakın bunu aileler, öğretmenler ve öğrenciler ile bir anket yapıp kararı Türk toplumuna  bırakın... Hem içimizdeki Türk düşmanlarını da tanımış oluruz... Hukukta temyiz yolu her daim açıktır... Siz temyize giderseniz Türk toplumu da temyize gider... Siyaseti doğru insanlar ile yapmak gerekir...

Şu ortamda her şeye rağmen "Ne mutlu Türk'üm" diyebilene....!!!

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.