1. YAZARLAR

  2. Mehmet SORAL

  3. Dikkat! Millet ittifakı hedef gösteriliyor
Mehmet SORAL

Mehmet SORAL

platform
Yazarın Tüm Yazıları >

Dikkat! Millet ittifakı hedef gösteriliyor

A+A-

''Cumhur ittifakı'' düşmanlık hisleri ile ''Millet ittifakı''nı hedef gösteriyor
Biriniz milletin en az yarısına ''Zillet'' bir diğeriniz ''İllet'' dersiniz. İftiranıza muhatap kıldıklarınızdan birisi olarak sizi bilemem ama ben anamdan emdiğim süte hürmeten ve de ''Oğlum ipsize, sapsıza; edepsiz ve arsıza bulaşma'' öğüdünü de hatırlayarak size karşılık vermeyeceğim. Tabi ki; aynen o sözlerinizi paketlediğiniz adrese iade ediyorum.
...
Milletin yarısına ''İllet'' ve ''Zillet'' ithamında bulunacak kadar kin ve öfke kusan; gözü dönmüşlük ve düşmanlık sergilerseniz elbette birileri de bundan vazife çıkarıp ''Zillet, illet'' dediğiniz bizlere karşı silahlanmak isteyeceklerdir. Vasiyetimdir; başıma ne gelirse Cumhur İttifakı'nın kışkırtmalarından biliniz.

Bütün bunlar bir tesadüf olamaz.
Sizce bu bir tesadüf mü. İkiz yasaların çıkması Devlet Bahçeli'nin de inisiyatifinin dahil olduğu bir hükumet döneminde çıkıyor. AKP'lilerin başını çektiği bir heyet Almanya'ya "Almanya'daki Federatif yapılanma"yı incelemeye gidiyor ve yine ne tesadüf ki; Cumhur ittifakının mucidi Devlet Bahçeli AKP hükümetinin arkasında en büyük siyasi güç.
...
Öte yandan bizatihi Devlet Bahçeli'nin Türk milletine dayattığı ve Erdoğan ile paşa gönüllerine göre şartlarını belirleyerek inşa ettikleri tek adamlı partili Cumhurbaşkanlığı sistemi gereği; adeta bir zorunluluk haline gelen "ittifaklar" gereği CHP'nin belirlediği İzmir adayını ülkücü vicdana sorgulatan Devlet Bahçeli; niçin Almanya'ya federatif yapılanmayı incelemeye giden AKP heyetinin niyetini sorgulayarak esip gürlemedi? İdeolojik duruş gereği beklentinin; yer yerinden oynaması değil miydi? Ülkemizde federatif yapılanmaya arayışı nasıl oluyor da bir Kılıçdaroğlu kadar Bahçeli'nin canını sıkmıyor, kimyasını bozmuyor, küplere bindirmiyor? Federatif yapılanmaya arayışının varacağı nihai hedef beka sorunu yaratmayacak mı? Eğer sessiz ve aynı zamanda ketum davranıyorsa; bize "Demek ki bunda dahili var" demek olacaktır. 
...
Efendim şimdi aşağıda yazıma muhtemelen birileri "Bahçeli düşmanlığı"mdan bahsedecekler. Biz Bahçeli düşmanlığı yapmıyoruz ki; kendisinin dağıttığı kartvizitindeki adresinde arıyor, inanç ve ideolojimiz gereği sorgulama yapıp, çelişkilerini ortaya koyuyoruz. Cevabını bulamadığımız; akıl, fikir izanla açıklayamadığımız, millete niçin dayatıldığı bilinmeyen ve yine milletin gözünden kaçırılan hususları deşifre edip, açıklıyoruz.
...
Yani bunu da mı yapmayalım? Doğru bildiğini dahi üç beş kelime ile izah edemeyecek kadar sünepeliğe razı olup bir köşede sığıntı gibi yaşamak aydın onuruna, hadi bırakalım aydın olmayı; insan onuruna yakışır mı?
...
Onursuz ve haysiyet sizlerle gün gelir siyasi bir güç haline gelinebilir ama hiç bir zaman insan düşüncesine hükmedemezsiniz. İnsan onuru ile harmanlanmış düşünce; siyasi güç de olmak üzere her türlü gücü alt etmeye muktedirdir; yeter ki inanmış ve adanmış olalım, kime; hak edene, o da yoksa; kendi "Adamlığımıza". 

MHP'yi bölen Devlet Bahçeli'dir.
Çünkü 7 Haziran seçimleri sonrasında özelikle Devlet Bahçeli'nin yürüttüğü süreçten bunu anlamak hiç de zor değildir. AKP iktidarının ve onun lideri Erdoğan'ın iktidarının; gerekirse sistem değişikliği de dahil olmak üzere devam etmesi gerekiyordu. Nitekim de öyle devam etti. MHP'yi bölmesi gerekiyordu ki; Devlet Bahçeli'nin Erdoğan'ı sahiplenmesine meşru zemin oluşacaktı. Çünkü bölünmemiş ve liderini değiştirmiş MHP yüzde 20'lerdeki oyu ile AKP'nin tek başına iktidar olmasına ve Erdoğan'nın tek adam olmasına mani olacaktı. İşte bu nedenle Devlet Bahçeli marifeti ile MHP bilerek bölünmeye itildi.
...
Peki bölünmeseydi ne olacaktı; Devlet Bahçeli bugünkünden daha da güçlü olacak, muhalefet de bir o kadar zayıflayacaktı. O nedenledir ki; "Zillet" sıfatını kullanması aslında çaresizliğin bir ifadesidir.

FETÖ'nün siyasi ayağı niçin korunuyor?
Sen değil misin ki; Cumhuriyet tarihinin en büyük ihanet şebekesinin devlete yerleştirilmesine vesile olan ve sonra da onlarla yaptıkları izdivaçtan hasıl olan 15 Temmuz ihanet piçini peydahlayanların bir tarafı ile kader birliği yaptın; işte esas zillet ittifakı denen şey de budur. "Zillet İttifakı"nın mucidi sin ama farkında mısın; içini tam da sen ve efendin dolduruyorsunuz. 
...
Öyle bir zillet ittifakı kurdunuz ki; bu ihanet sürecine yol veren ve esasta siyasal yapılanma gücünü oluşturan fetö'nün siyasi ayağının açığa çıkmasına mani oldunuz. Neden korkuyorsunuz. Bunun içinde de kendinizi bulmaktan mı korkuyorsunuz.
... 
Kardeşlerin birisi FETÖ'cü, diğeri bakan. Yine bir başka örnek; birisi darbeci general, kardeşi büyük elçi. Ve siz esas zilletin ta kendisi olanlar; Soyer'ler üzerinizden ülkücü vicdanı tetiklemek isteyenler peki bu yaptığınızın adını ne koyacağız; "Zillet ittifakı"ndan başka sizce yakışan ne olabilir ki. 

Karar mı vermemiz lazım...?
Madem ki ülkücüler olarak bu sürecin içine girdik; hiç olmazsa arınarak çıkalım.
... 
Siyasal İslamcılığa teşne olanlar hazır yol almışlarken AKP'de ikamet etsinler, kalanlarımız ise olabildiğince Türkçü kalalım yeter; nasıl olsa su akar, yolunu bulur.

Lafı duymak değil icraatı görmek lazım
Öyle "Laf" ile hamile kalınmadığı gibi yine laf kalabalığı ile İYİ Parti ve HDP arasında bir ittifak ilişkisinin olduğunu iddia edemezsiniz. Eğer çok iddialı iseniz, buyurun; istediğiniz bütün sihirli ve süslü cümleleri kurarak birisini hamile bırakın ki; bizler de ancak o zaman iddianıza itibar edelim. 

Ülkücü vicdanı sınava sokmak
Bir parti var ki; Cumhuriyet tarihinin en büyük ihanet şebekesini devletin her yerine yerleştirecek ve bu ihanetin izdivacından hasıl olan 15 Temmuz piçini peydahlayarak yüzlerce şehidin şehadetine, binlerce gazinin mağduriyetine sebep olurken, devletin de itibarını yerle yeksan edecek. Bu gerçek burada dururken;Türk milliyetçilerine "Bütün bunları unutacaksın ama Tunç Soyar'a babasının kabahatini yükleyip, CHP'den adaylığına itiraz edeceksin" dayatmasını yapacaksın. Ülkücüler okuyan ve düşünen insanlar olup, sap ile samanı karıştırmaz. Dolayısıyla AKP'yi de bilir ve değerlendirir, CHP'yi de. 
...
Ülkücü vicdan 16 Nisan'da kararını vermişti; tek adamlı partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçit verilmeyecek, AKP ile her türlü ittifaka karşı olunacak ve tüm atraksiyonlarını bu minval üzerine geliştirecektir.
...
Dolayısıyla, İYİ Parti'nin CHP ile ittifakı konjonktürel olup, gücünü korumaya, siyasette tutunmaya yönelik sığınma stratejisine dayanmıyor. Ayrıca CHP ile İYİ Parti'nin müşterek vaatleri var ki; bu da tamamen İYİ Parti'nin kuruluş ilkeleri ile doğrudan örtüşen tekrar "Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistem"e dönüş vaadidir. 
...
Soyar üzerinden ajitasyon yaparak, ülkücü vicdanı sömürmeye kalkışmak; yine bir defa daha ülkücünün gücü ile muktedir olmaya matuf, sonuç alma kurnazlığıdır. Ülkücüler bu kadar kıymetli madem ki; haydin bakalım; Sayın Binali'den sonra meclis başkanı bir ülkücü olsun. Pratikte ülkücüye hiç bir mevki ve makamı layık görmeyen AKP; sıra kendi iktidarının gücünü korumaya gelince niçin ülkücünün hislerinin, duygularının hesabını yapar. Dolayısıyla değerli ülküdaşlarım sorgulamayı "Soyar"lar üzerinden değil; ülkücüleri sadece ve sadece kendi iktidarı için atlama taşı olarak kullanan AKP üzerinden yapmanızı tavsiye ederim. 
...
Eğer birilerinin ülkücülere ve devlete ne yaptıklarını sorgulamak isteniyorsa; Soyar'dan önce daha dünden itibaren başlayalım. Devlet Bahçeli niçin Ahmet Türk'ün hapisten çıkmasını sağlayarak Mardin Belediye başkanı adayı olmasını sağlamıştır. 
...
AKP'nin Iğdır'da yüzde 20 oyu varken MHP'nin de yüzde 24 oyu var. AKP, MHP'nin karşısına aday çıkarıp Iğdır'ı HDP'ye teslim ediyor.
...
Soyer'ler üzerinden ülkücü vicdanı sınava tabi tutanlar; Iğdır'ın HDP'ye ikram edilmesini nasıl izah edeceksiniz. 
...
Hayırlı olduğuna inanarak bir köprü yaptırmışız. Köprüden hayırsız birisi (HDP) geçiyor diye şimdi yıkmamız isteniyor. Ama sizin paşa gönlünüz istiyor diye elbette yıkmayacağız. Hayır işlemeye devam.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum