Covid-19 günlerinde aşk...
A+A-
Çin’den çıkarak Dünyaya yayılan Covid-19 virüsü 11 Mart 2020 günü Türkiye’ye teşrif ettiler. Yalnız gelmedi. Can almak için elinde devasa tırpanı olan hain ve gaddar Azrail ile birlikte arzı endam ettiler. Biri virüsü yaydı, diğeri binlerce canı tırpanladı. Dünyaya gelmişken Türkiye’ye gitmemezlik olmazdı. Şu anda görev başında, her gün birilerini bu dünyadan birlikte gönderiyorlar. Ne zamana kadar gönderecekler bilinmiyor. Halk tecrit edildi, evlere kapatıldı. Buna rağmen cahil, asi ruhlular yasakları dinlemedi sokaklarda fing attılar. Sağlam insanlardan ya virüs kaptılar yada virüsü bulaştırdılar. Covid efendinin Şurada bir ay kaldı sene-i devriyesine . Endişe ve merakla ne zaman gidecek diye bekliyoruz. Belki nafile bekleyiş bu…Çokta hamarat efendi ağa, Türkiyeyi salgında ilk sıralara taşıdı, hep son sıralarda olacak değiliz ya...
Bütün buna rağmen kültürlü, sorumluluğunu bilen insanlar yasaklara uyuyor ve evlerinden çıkmıyor. Ortalama yüz metrekare bir alan içinde akşamdan sabahı, sabahtan akşamı ediyor. En kolay vakit geçirme aracı TV’yi seyrediyor. Her ne kadar kendilerine hitap etmeyen programlarda olsa katlanıyor. Durmadan zapping yaparak o kanal senin bu kanal benim. Bazılarımız şiir, hikaye yazıyor, bazılarımız resim yapıyor, bazılarımız müzik dinliyor veya icra ediyor. Okumayı sevmeyenler, güzel sanatlardan hoşlanmayanlar ise ortadaki sehpanın üzerine koyduğu tavlayla oynuyor. Sandalyenin birinde kendi, diğerinde yastık oturuyor. Atıyor zarını düşeş geliyor, pullarını hareket ettiriyor sonrada karşı sandalyeye geçip zar atarak bu şekilde mars oluncaya kadar devam ediyor. Bazılarımızda almış 52 lik desteyi fal açıyor. Konu Covid-19 ne zaman bitecek? Birde Covid-c karantinasına meydan okuyanlar var. PC başında olanlar var, dünyayı geziyorlar. Seyrediyorlar, okuyorlar. Bilmem siz hangisini tercih ediyorsunuz?
Sinirler gerilmiş bekliyoruz. Hiç bir şeyle uğraşmayanlar camdan dışarı bakarak boş sokakları, caddeleri seyrediyor. A bak bir araba geçti. Ya dışarı çıkmak yasak bu gezenlerde kim sorusuna yanıt arayarak vaktini geçirmeye çalışıyor. Olmadı eşyalarla konuşuyorlar. Gülmeyi unutmuş. Endişe ve stres içinde. Dokunsan patlayacaklar.
Uzun yıllardır hep araştırma kitapları yazdığımdan edebi yönüm zayıflamış. İşte bu ahval içinde bende kütüphanemin derinliklerinde olan kitaplarımı buldum. Acaba takipçilerimi bir nebze olsun rahatlatabilir, gülümsetebilir miyim diye yola çıktım. Bu endişe ve acı dolu dünyada nasıl güleceğiz? Sorusunu mutlaka soracaksınız. Nasıl mı? Nükte, fıkra, şaka, tecahül arif… teşbihte hata olmaz diyerek kolları sıvadım. Anlatılacak olanların bir kısmı günün özeti adeta bir kısmı da birilerine ders verir nitelikte yazılar. Neyse…
GÜLMEK, DANS EDEN RUHUN SESİDİR (Jarod Kinz) diyor. Hazır mısınız?
Neyzen Tevfik’i çoğumuz bilir. Belagat, incelik ve kinayeyi bir arada vurmadan kırmadan anlatan bir insan Neyzen Tevfik. Ankara Maltepe Camisinin arkasındaki sokaklardan birinde oturduğu için sokağın adını Neyzen Tevfik Sokak koymuşları. "Adı duruyor mu?" diye Google amcaya sordum. Haritada Neyzen Tevfik Sokak 39.922592 enlem ve 32.845535 boylamda olduğunu teyit ettim. Hayret hiciv ustası, alkolü seven birinin nasıl olurda ismi Hacı Tevfik olarak değişmemiş. Aradan sıyırmış Corna-19 gibi illetten kurtulanlar arasına katılmış. Türk edebiyatında Hiciv Ustası olarak bilinir. Dili maşallah; giyotin bıçağı gibi keskin, söyledikleri kamçı sesi gibi etkili, mısraları ise boranda çakan şimşekler gibi.
İçki içmediği boş vaktinde sokakta gezinmeye başlamış. Bakmış ki bir kalabalık bir yere girmeye çalışıyor. Hemen kuyruğa dahil olmuş. İçeri girmiş Yeşilay'cı bir profesör içkinin zararlarını anlatıyor. Profesör bir ara dinleyiciler yönelmiş ve sormuş:
- Kovanın birinde su, diğerinde içki olan iki kovayı eşeğin önüne koysak hangisini içer? diye. Dinleyiciler koro halinde "suyu" demişler. Profesör "Neden suyu içer?" diye tekrar soru sormuş
Bir kenarda sessiz sakin kendi halinde oturmakta olan Neyzen Tevfik: "Eşekliğinden’’ diyerek duayen içkiciler adına sesini yükselmiş.
Yüzünüzdeki tebessümü görür gibiyim...
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.