1. YAZARLAR

  2. Halil KONUŞKAN

  3. Ahlak ve milliyetçilik
Halil KONUŞKAN

Halil KONUŞKAN

YAD Genel Başkanı
Yazarın Tüm Yazıları >

Ahlak ve milliyetçilik

A+A-

Ortak bir ahlaki yargının olup olmadığı veya olup olamayacağı bolca tartışılmıştır. Ünlü alman filozofu Immanuell KANT ortak ahlaki yargıların gerçekleşebileceği kanaatindedir. Ancak uzun bir zaman geçtikten sonra…

Zaman geçtikçe, toplumlar birbirlerine yaklaştıkça ortak etik değerler oluşmaya ve insanlığın ortak ahlaki yargıları belirmeye başlıyor. Birleşmiş Milletler ve Lahey Adalet Divanı’nın ilhamı Kant’a aittir. Onun yaşadığı dönemde insanlara çok uçuk gelen bu görüşler zamanla gerçekleşti.

Ancak, toplumların birikimleri içerisinde kesişim kümelerinden ortak ahlaki yargılara ulaşılabilecek olmasına rağmen her toplumun diğer toplumlarla kesişmeyen alanlarda kendi ahlaklarını yaşatacakları da bellidir.

Bu açıdan bakınca, toplumları diğer toplumlardan ayıran ve onları milletleştiren en önemli unsur ahlak olarak karşımıza çıkıyor. Zira ahlak kuralları toplumdan topluma değişir.

Türkler erkek erkeğe sarılabilirler ama öpüşmezler, Ruslar ise erkek erkeğe dudaktan öpüşür. Ruslar için bu davranış gayet normal olmasına rağmen Rus erkeklerinin yaptığı bu davranış bizim toplumumuzda ancak cinsiyet sapması olarak algılanır. Bu konu da oldukça fazla örnek var, ancak yazının ciddiyetine zeval gelmemesi açısından bu örnekle yetineceğiz.

Yeni kurulan İYİ Parti’nin ismi işte bu bakımdan çok önemlidir. Çünkü doğru mantığın yargısı, güzel estetiğin yargısı, İYİ ise ahlakın yargısıdır.

Partinin kurucu mantığı doğru bir tercih ile toplumun bilinçaltına; “Ben, seni sen yapan en önemli unsur olan ahlaki değerlerin savunucusu olacağım” diyor.

Milletler dil, din, soy gibi farklı referanslarla kendilerini millet olarak niteleyebilirler. Ancak hiç bir millet yüzde yüz aynı soydan gelmez. Her millet yüzde yüz aynı dili konuşmaz. Her millet yüzde yüz aynı dine inanmaz. Ancak, aynı ahlaki değerleri olan toplumlar bir millet olabilirler. Kaldı ki, içlerinde ayrı soylardan gelenler olsa bile...

Ayrıca yüzyıllar içerisinde milletlerin karakterleri oluşmuştur. İnsanların karakterleri de, toplumların karakterleri de ancak ahlaki davranışlarda ortaya çıkar.

Ahlak toplumları birbirinden ayıran en önemli ayraç olduğuna göre; diğer unsurları reddetmeden millet ve milliyetçilik yaklaşımının öncelikle ahlaki temelli şekillenmesi gerektiğini, daha doğru bir söyleyişle ahlaki vurgusu öne çıkan bir milliyetçilik anlayışına ihtiyacımız olduğunu söyleyebiliriz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum