Birileri acaba sizin adınıza mı borçlandılar? Hani meydanlarda “Türkiye artık eski Türkiye değil!.. IMF’nin kapısında dilenen bir Türkiye yok artık!.” diye bağıranlara rağmen: Türkiye’nin dış borcu: 453 milyar Dolar’mış. Türkiye kaç milyondu: 80 milyon değil mi? Basit bir hesap yapalım mı? 453.000.000.000:80.000.000 = 5.662.5 dolar eder mi kişi başı borcumuz?

Özetle Türkiye’de yaşayan her birey: çocuklar, bebekler, yaşlılar, çalışan çalışmayan her  kişi: 5.662.5 dolar yabancı ülkelere borçluymuşuz/borçlandırılmışız. Bunu TL olarak dönüştürürsek: 5.662.5x4.60 = 26.047 TL. Yirmi altı bin 47 TL

Çekirdek aile hesabıyla: anne-baba ve iki çocuk toplam dört kişiden: 26.047 x 4= 104.190 TL borç çıkıyor aile başı karşımıza.

Bu borçların yarısının vadesi de gelmiş durumda. Yani bu yıl borç ödeme yılı: yani aile başına 52.095 TL Elli iki bin 95 TL ödememiz gereken borcumuz var.

“Bana ne diyemezsiniz? Varsa var canım” diyerek işin içinden sıyrılamazsınız. Çünkü bu borcu, oy verdiğiniz hükümet yaptı sizin adınıza.

16 yıl önce 2002 de Türkiye’nin dış borcu: 130 milyar dolar iken bu gün: 453 milyar dolar olmuş. Yani sizin oy vererek iktidar yaptığınız hükümet, 323 milyar dolar daha borçlanmış sizin adınıza.

Sorabilirsiniz, sizin çok övündüğünüz hükümet yollar, köprüler, şehir hastaneleri , çılgın projeler yaptı diye. Ama bir de hükümetin söylediği bir dil vardı:  Köprüler, yollar, havaalanları, çılgın projeler için ”CEBİMİZDEN BEŞ KURUŞ ÇIKMADAN YAPILDI” diye.

Hükümetin dediği doğru ise ki doğru olduğuna inanmak zorundayız: öyleyse biz nereye, kime, niçin borçlandırıldık?

Borçlandırıldığımız yetmezmiş gibi, neredeyse tüm edinimimiz olan mal varlıklarımızı da sattık/özelleştirdik.

Kalanları da ışık hızıyla satmaya devam ediyorlar. Bütün bunları senin oyunla iktidar olan hükümet senin adına yapmakta!.. (Seçim eşiğinde itirazlara rağmen sattıklarına göre durum vahim)

Bu yılki ödenecek acil dış borcun karşılığı da yok. Daha önceki yıllarda yıllık ortalama 15-18 milyar dolar gelen dış yatırım da bugün: 4 milyar dolara gerilemiş vaziyette.

Ey seçmen kardeşim! Şimdi kavradın mı, anlayabildin mi Dolar, Euro neden artıyor? Zamlar seçime gidilmesine rağmen neden geliyor?

Daha 18 ay olmasına rağmen neden alel acele bir baskın erken seçime gidiliyor?

Allah korusun istemem ama ekonomik krizin arifesinde bu erken baskın seçim bu yüzden yapılıyor. Kriz daha da derinleşmeden, Dolar 5 TL’yi, Euro 6 TL’yi aşmadan seçimi kotarıp, bir süre daha kendilerini garantiye almak için değilse nedir?

Hiç kimse elindeki şatafatı ve lüksü ve sınırsız olanakları kolay kolay bırakmak istemez.

Ama bütün bunlar, senin verdiğin oylarla iktidar olan legal hükümet tarafından senin adına yapılmıştır unutma!

16 yıldır yaptıkları yapacaklarının aynası değilse ve “Bizi iktidar yapın 24 Hazirandan sonra her şeyi düzelteceğim” diyenlere inanacaksan, başkaca sözüm yok. Elbette seçen sensin. Elbette senin iradene saygı duyarım. Ama ne olur saygı duyulacak tercih yap, saygı duyulacak irade göster olmaz mı?

Hiç kimse vatan haini değildir. Ülkem zengin olursa ben de zengin olurum, ülkem borçsuz olursa ben de borçsuz olurum şuurundayım.

Hani IMF’ye borcu bitirmiş ve 5 milyar dolar da borç verecek hale gelmiştik?

Esen kalınız.