1. HABERLER

  2. POLİTİKA

  3. 'Hükümet Kandil'e teslim oldu'

'Hükümet Kandil'e teslim oldu'

Türkiye'yi dolaşarak, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) esnaf ve iş dünyası ile bağlarını güçlendirmek için toplantılar yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, partilileriyle bir araya gelip önerilerde bulundu

A+A-

Türkiye’nin gündemine de değinen Toprak, çözüm süreci ile ilgili açıklamalarda da bulundu. Toprak, barış sürecinde, Abdullah Öcalan’ın galip, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ise mağlup olduğunu söyleyip, "Hükümet, Kandil ve İmralı’ya teslim oldu" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Balıkesir Barosu’nun Sosyal Tesisleri’nde partililerle biraraya geldi. Bazı kesimlerin yaydığı, CHP ticaret erbabına, iş dünyasına, esnafa uzak algılarını kırmak için ülkeyi adım adım dolaştığını, esnaf ve sanayici ile fikir alışverişinde bulunduklarını, sorunlarını meclise taşıdıklarını açıkladı. Hükümetin her konuda olduğu gibi iş dünyası ile ilgili yanlış politikalar izlediğini ileri sürdü. Gelecek günlerde, Balıkesir’de iş dünyası ile kapsamlı bir toplantı düzenleyeceklerini söyleyen Toprak, gündemle ilgili açıklamalarda da bulundu.

SIFIR DIŞ SORUN DERKEN, BUGÜN SIFIR DOST VAR

Erdoğan Toprak, Türkiye’nin ithalat cenneti olduğunu, ihracatın gerilediğini, Türkiye’nin tüketim toplumu haline geldiğini vurguladı. Hatalı dış politikanın Türkiye için belli kapıların kapanmasına neden olduğunu hatırlatan Toprak, "İhracatta düşmenin bir kaç nedeni sayılabilir. Türkiye’nin hatalı dış politikası Türkiye açısından belli kapıların kapanmasına neden oldu. 
Türkiye’de 2002’de iktidara gelen hükümet, sıfır dış sorun derken, bugün neredeyse sıfır dost haline geldik. Defalarca söylememize rağmen hükümetin dış politikasındaki hatalardan dolayı Irak’la kapılarımız kapanma noktasına geldi. Suriye ile yanlış politikadan dolayı, 11 ülkeyle Türkiye’nin hayat bağları kesildi. Türkiye’nin ihracatı ağır ağır geriliyor. Türkiye ithalat cenneti haline gelmiş. İşsizlik artmış. 
Biz bunu söyledikçe, Tayyip Erdoğan sanki biz Suriye ile çıkar ilişkimiz varmış gibi Türkiye kamuoyuna CHP’yi şikayet ediyor. 2002’ye kadar iktidarda bulunanlar Suriye ile Türkiye’nin dostane bir ilişki götürmediğini söylediler. Türkiye’ye bugünkü terör belasını saran ülkelerin başında da Suriye geliyor. Ama sayın Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin geçmişteki devlet politikasını bir kenara bırakarak ahbap-çavuş politikası yürüttü. Suriye ile ortak bakanlar kurulu oluşturdu, Suriye ile vizeleri kaldırdı, Suriye ile baraj temelları attı. 
Yetmedi ailece görüşmeye, tatillere çıkmaya başladı. 2010’da bir yerlerden talimat geldi, Türkiye ile Suriye savaş noktasına geldi. Başbakanın bahanesi, Suriye’de demokrasi yok, insan hakları yok, ’Suriye’ye demokrasi, insan hakları getirmemiz lazım’ dedi. Sanki kendi ülkesinde çok insan hakları, demokrasi var. Kendi ülkesinde milletvekilleri ve gazeteciler cezaevine atılmıyor gibi çok büyük demokrasi havarisi kesilip Suriye’ye bir müdahaleyi öngördü. Suriye’ye bir müdahale Türkiye’nin başına çok büyük işler açar. Türkiye’nin ticaretinin daralmasının nedenlerinden bir tanesi bu. Türkiye ile Suriye’nin tüm ticaret bağları kopmuş ve esnaf perişan. 2010’da Suriye üzerinden diğer ülkelere giden TIR sayımız 106 bin iken, 2012’de 5 bin 200’e düşmüş" diye konuştu.

MEKTUPLAR AŞK MEKTUBU DEĞİL

CHP genel Başkan Yardımcısı Toprak, Başbakanın, ’PKK ile pazarlık yok’ sözlerini de eleştirdi. Türkiye’nin iki yüzlü politika uyguladığını öne sürüp, "Türkiye’de iki yüzlü bir politika uygulanıyor. Bir kısım medya da buna alet oluyor. Deniyor ki; ’CHP bu sürece girmezse parçalanır’ deniyor. CHP, Türkiye’de kanın dökülmemesi, barışın gelmesi için olayın içerisine girer, ama süreci dış güçlerin yönettiği sözde bir barış süreci olursa, çözüm süreci içerisine girmez. 
Çözüm değil, bu bölgede bir çözülme süreci yaşanacak. Bu güne kadar geldiğimiz noktada süreci hiç kimse bilmiyor. Bu sürecin İmralı ile Kandil arasında nasıl gidip geldiğini bilmiyoruz. ’Pazarlık yapılmıyor’ deniyor. Peki pazarlık yapılmıyorsa bu mektuplar 5 defa nasıl gidip geliyor. Yani bu aşk mektubu değil, içinde bir çok şey var. Kaygılarımız var. 
Ama bu kaygılarımızı bir kısım medya bize kalkıp dayatmayla, sırf buraya monte etmek istiyorlarsa biz sürece monte olmayız. CHP’nin yol haritası çok net. Türkiye’de Kürt vatandaşlarımızın, diğer bölgelerdeki vatandaşlarımızın sorunları var. Özgürlükler, insan hakları, basın özgürlüğü sorunu var. Bu konuda 16 kanun teklifi hazırladık, parlamentoda duruyor. İktidar partisi samimiyse, iki yüzlü politika izlemiyorsa, büyük abilerinden talimat almıyorsa, bizim parlamentoda bekleyen kanunlarımıza destek versin. 
Çözüm süreci bu. Kürt halkını İmralı ile Kandil arasına sıkıştırmasınlar. Bu ülkede özgürlükleri, insan hakları meselesini getirip İmralı’daki bir terör örgütünün başı olan kişiye teslim etmesinler. Eğer Türkiye’de Kürt halkının sorunu varsa onlar bizim vatandaşlarımız. Niye parlamentoda çözmüyoruz? Niye pazarlık masasına malzeme, meze ediyorsunuz" diye konuştu.
TAYYİP ERDOĞAN KAYBETTİ, ÖCALAN KAZANDI
Çözüm sürecinde kaybedenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kazananın Abdullah Öcalan olduğunu hatırlatan Toprak, "Biz uluslararası alanda terör örgütü adı altında PKK’yı nasıl raptuzapt altına alırız? Uluslararası alanda terör örgütü diye nasıl oylatır ve terör örgütü kapsamına aldırırız düşüncesi artık bitti. Bugün ülkeyi yönetenler PKK’yı temize çıkardı. PKK terör örgütü değil. 
Benim 40 bin evladımı şehit eden örgüt, terör örgütü olarak anılmayacak. Bu AKP sayesinde oldu. AKP terör örgütü PKK’yı temize çıkardı. Ülkeyi yönetenler pazarlık masasında PKK’ya teslim oldular. Burada kaybeden tarafta Tayyip Erdoğan, kazanan tarafta Abdullah Öcalan var. Çünkü; süreci başbakanlık yönetmiyor, Kandil ve İmralı yönetiyor. 
Biz süreci, kendi vatandaşlarımızın haklarını teslim ederek yapmak istiyoruz. Bugün silah bırakmaya onlar, silahların susmasına onlar karar verecek, hangi kanunun çıkacağına onlar karar veriyor. Ama bir kısım medya sadece CHP’nin sürece girmesini istiyor. Biz, içeriğinde ne pazarlık yapıldığını, hangi kanunları benden istediğini bilmediğimiz bir sürece CHP olarak girmeyiz. Evet, silahlar sussun, kan akmasın, Türkiye’ye barış ve huzur gelsin. Ama bizim başka bir sorumluluğumuz daha var. 
Bu ülkede Kürt’ü ile Türk’ü ile Lazıyla, Çerkeziyle hepsiyle bir arada yaşamak zorundayız. Türkiye’de son oynanan bu oyun ülkeyi bir yere sürüklüyor. Türkiye’nin Suriye’deki yanlış politikası Kuzey Suriye’yi yaratacak, Kuzey Irak’tan sonra Kuzey Suriye’den sonra, Türkiye’nin doğu ve güneydoğusu bu işe monte edilecek. Yani Irak’tan sonra, sıra Suriye’de. Suriye’den sonra da sıra Türkiye’dedir. Türkiye’yi yönetenlerin kulağına küpe olsun. BOP Planını devreye sokanlar, yani ülkeyi yöneten büyük abilerin bir sonraki adımında Türkiye bu hesabın içine katılmıştır. Hepimizin dikkatli olması lazım" diye konuştu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.