Yakın çevremize bir göz attığımızda, dünyaya gözlerimizi açtığımız ailemiz de olmak üzere, tamı tamına birbirimize benzemediğimizi, çevremizdeki insanların biyolojik, fizyolojik ve psikolojik özelliklerimizin farklı olduğunu görürüz. Her birimiz bir diğerinden farklı, eşi benzeri olmayan, tek olarak yaratılmış üstün özelliklere sahip varlıklarız. Her birimizin yüz görünüşü, vücut şekilleri, duruşumuz, gülüşümüz, sesimiz, yürüyüşümüz, kokumuz birbirinden farklıdır.

Biyolojik araştırmalar sonucunda her birimizin, birçok açıdan bir diğerine benzemediğimiz görüldü. Bu özelliklerimiz; parmak izi, DNA, gözler, yüz, ses, koku gibi. Bu gün parmak izi ve DNA insanları kesin olarak birbirinden ayıran özellik olarak kabul edilmektedir. Bankacılıkta yüz ve gözler, GSM operatörlerinde ise, ses ayırt edici özellik olarak kullanılmaktadır. Parmak izi ve DNA kadar olmasa da, yüzümüz, gözlerimiz ve sesimizin de ayırt edici bir özelliğimiz olduğunu buradan anlıyoruz. Kendi yakın çevremizdeki insanlarla bu kadar farklılıklar gösteriyorsak, dünyanın diğer yerlerinde yaşayan insanlarla farklılıklar göstermemizden daha doğal ne olabilir?

Geçmişte bu güne yüzde yüz bize benzeyen biri yaratılmadı. Bu gün bir benzerimiz yaşamıyor. Bundan sonra da yaşamayacak! Mucizenin farkında mıyız? Bir benzerimiz yok. Bir benzerimiz olmadığına göre tekiz. Öyleyse çok kıymetliyiz.

Unutmayalım; her insan bizim gibi tek ve herkes çok kıymetlidir. Kişisel başarı ve mutluluğumuz da başkalarıyla kuracağımız ilişkide gizlidir. Aile üyelerimiz de dahil olmak üzere kendimiz dışında her insan bir başkasıdır. Aklımızda olsun. Halil Cibran’ın dediği gibi; “bizim oğlanlarımız ve kızlarımız bizden oldular ama bizim değiller!” “İnsan” denen mucize! Akıl sır ermiyor. Eşimiz benzerimiz yok! O kadar benzersiziz. Her birimizin bu kadar benzersiz, tek bir tane olması, hücrelerimizin yönetici molekülü, beslenme, solunum, üreme gibi bütün canlılık faaliyetlerimizi yöneten DNA’larımızın farklı olmasındadır. İnsan genomu üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda, dışarıdan görünen bu kadar çeşitliliğin sebebi, gen yapımızın %0,5 farklı olmasıdır.

Düşünebiliyor musunuz? Bu kadar çeşitlilik sadece DNA’ da ki %0,5 gibi küçük bir farklılıktan kaynaklanmaktadır. İşin aslına bakıldığında bu fark çok küçük gibi görünse de çok büyüktür. Bizimle aynı genoma sahip bir başka insanın olma ihtimali yoktur. Görünüşte bu kadar farklı özelliklere sahip olmamıza karşılık, DNA yapımız bakımından %99,5 oranında da birbirimizin tıpa tıp aynısıyız.

Yeryüzünde yaşamış olan, yaşayan ve yaşayacak insanlar arasında çok farklılıklar olmasına karşı da, gen yapısı bakımından çok büyük benzerliklerimiz var. Biyolojik açıda birbirimize benziyor olmamız birbirimizle aynı olduğumuz anlamı taşımaz. Her insan birbirinden farklı ortamlarda geliyor yüzüne. Dünyaya geldiği toplumun kültürel yapısı ve değer yargılarının yanında, mensubu olduğu ailenin dili, dini inancı, adetleri, görgü kuralları, anlayış ve öncelikleri gibi özelliklerine bağlı olarak yetişiyor. Aldığı eğitimle, yetiştiği kültürün bir parçası oluyor. Olaylara bakışı da genelde yetiştiği toplumun kültür yapısına göre şekil alıyor. Her insan genelde, yetiştiği ve yaşadığı toplumun kültür değerlerini benimsiyorsa, bizim toplumumuzda yaşayan insanların da farklı düşünmesini bekleyemeyiz.

Hiç şüphesiz bu benzerlikler, aynı kökten gelen, binlerce yıldan beri aynı coğrafyada yaşayan, aynı dili konuşan, aynı dinin mensubu ve aynı kaderi paylaşan biz Türk Milletinin fertleri arasında daha da fazladır. Değerlerimiz; bizi diğer milletlerden ayıran, bizi biz yapan, birbirimize yaklaştıran, birleştiren, kaynaştıran gücümüz. Bizler vatanımızı canımızdan aziz biliriz. Vatanımızın bölünmez bütünlüğü, bağımsızlığımızın simgesi bayrağımız, istiklal marşımız, şanlı tarihimiz, Atatürk İlke ve İnkılapları bizim en önemli ortak değerlerimizdir.

Bunun yanında; Rabbine şükretmek, merhamet, şefkat, sabretmek, doğruluk, sır tutmak, sadakat, cömertlik, adalet, ahlak, güven, namus, iffet, inanç, dürüstlük, çalışkanlık, temizlik, sağlık, saygı, sevgi, sorumluluk, yardımlaşma, barış… bizi birbirimize bağlayan ortak değerlerimiz.

Sonuç olarak; birbirimize benzemekle birlikte çok farklıyız. Farklılıklarımız arasında benzerliklerimize odaklanacağız. Birbirimizi istediğimiz gibi değil olduğumuz gibi kabul edeceğiz. Ortak değerlerimize sahip çıkacağız. Ortak değerlerimizi yüceltip, toplumun her kesiminde layık olduğu yere çıkarma konusunda çaba harcayacağız. Milletimizi birlik ve beraberlik içerisinde muasır medeniyetler seviyesine çıkarma hedefine hizmet edeceğiz.

06.02.2018