1. YAZARLAR

  2. Prof. Atila BİTİGEN

  3. TERÖRE KARŞI MÜCADELE
Prof. Atila BİTİGEN

Prof. Atila BİTİGEN

platform
Yazarın Tüm Yazıları >

TERÖRE KARŞI MÜCADELE

A+A-

Terör bir asimetrik savaş yöntemidir. Uzun soluklu çok boyutlu çok yönlü karmaşık bir sorundur. Sadece güvelikçi yöntemlerle terörü azalıp gündemden çıkarmak mümkün değildir. Teröristle mücadele olmadan ise eksik hatta imkânsızdır. Teröristle sınırlı kalan bir mücadele, bir örgütü yok etmeye yetmez. Terörü doğuran bir sürü sebep var; ayrı devlet kurma düşüncesi, yoksulluk, ideolojik propaganda, sosyal ve kültürel yapı, eğitim, etnik veya mezhep farklılığı, dış destek v.s. gibi. Mücadeleyi onu doğuran nedenleri içine alacak şekilde yapmazsanız, netice almanız da pek mümkün olmaz. Yıllardır terör örgütünü yenip sonra hep başa dönmenin nedeni budur. Onu besleyen, büyüten saikler ile kapsamlı mücadele yapılmadı. Problemin sadece terör örgütünden ibaret olduğu düşünüldü. Damarlardan biri kesilirken ötekilere dokunulmadı, problem elinde silah olanlardan ibaret görüldü. Netice ortada... Bugün de farklı bir yol izlendiğini söylemek mümkün değil. Elinde silah sokağa çıkanlarla mücadele ediliyor ama onları cepheye süren sebeplerle ilgili en küçük bir çalışma yapılmıyor. Üniversitelerde, Medya’da, siyaset dünyasında, bürokraside örgütün silahlı mücadelesine oksijen taşıyan uzantılar görmezden geliniyor. Oysa her ayrılıkçı veya farklı terör örgütü hedef kitlesi genç nüfustur. Genç ve dinamik nüfus sosyal devlet ilkesince yeterli yurt yapılarak maddi destek sağlanarak korunmalı. Terör propoğandası yapan öğretmen öğrenci eğitim kurumlarında barındırılmamalıdır.

Terör, ayrılıkçı fikirleri ete kemiğe büründürmenin bir sonucudur. Fikrin, düşüncenin silahlı halidir. İdeolojik ayrımcılık olmadan, silahlı ayrımcılık olmaz. Önce beyinler yıkanmakta, sonra gencecik insanlar ellerine silah tutuşturularak sokağa sürülmektedir. Onun için terör mücadelesinin başarısı öncelikle onun fikri alt yapısını yıkmaktan geçer. Eline silah alanın amacı haksızlıklara, adaletsizliklere son vermek değil, onları bahane ederek yeni siyasal sınırlar çizmektir. Nitekim kimse adalet, kardeşlik, daha demokratik bir anayasa veya yönetim istemiyor. Her gün kulaklarımızı patlatırcasına ayrı bir bayrak, ayrı bir devlet, ayrı bir yönetim; kısacası ayrı bir vatan istiyorlar. Önce bu isteğin temelsizliğine, imkânsızlığına, gereksizliğine insanları inandırmak gerekiyor. Bu ülkede Türk’ün olup da Kürt’ün olamadığı ne var ki? Bu ülke hepimizin havası suyu toprağı hepimize yeter.

Dünyadaki bütün ayrılıkçı etnik hareketlerin ortak noktası önce bir mazlumiyet edebiyatı ile beyinleri yıkamak, sonra da onun üzerinden insanları sokağa dökmektir. Fikri mücadele etnik sorunların altını çizerek kaşıyarak çözüm adına ayrışmayı değil ortak değerleri öne çıkarıp kardeşliğimizi bozmadan yapılmalıdır. Dünya üzerinde yerel yönetimlere özerklik veya federasyon gibi arayışlar bölünmeyi ayrışmayı derinleştirip milli bütünlüğü parçalar. Grup aidiyetlerinden bireysel kimliklere bireysel hak ve özgürlüklerin önünü açıp farklılıkları zenginlik olarak görüp saygı duymalıyız. Bu çağda aşiret soy sop cemaat grup talepleri kolektif haklar değil birey olma eşit vatandaşlık ve kanun önünde eşitlik gibi temel hak ve hürriyetlere dayalı çözüm gereklidir. Vatandaşların her kesiminin kendisini birinci sınıf insan olarak hissetmeleri için fırsat eşitliği adaletin sosyal ve hukuksal olarak sağlanması gerekmektedir. Abdullah Alagöz hocamızın çerçevesini çizdiği görüş tüm iyi partiye gönül verenlerce desteklenmektedir. İYİ PARTİ, Türk milletini bütüncül bir yaklaşımla ele alır. Ferdi hürriyetlerinin önünü tam açarak demokrasi ve insan hakları çıtasının en üst seviyeye çıkarmayı hedeflemektedir.

Toplumda var olan küçük öbekleri ayrışmaya ve bölünmeye götürebilecek her türlü kolektif haklara tamamen kapalıdır. Kimse İYİ PARTİ'den Türk, Kürt, Boşnak, Çerkez, Sünni, Alevi gibi nitelemeleri beklemesin! Bütün bu öbekleri Türk milletinin şerefli evlatları ve hukuk önünde eşit yurttaşı kabul eden bir anlayışa sahiptir. Bireysel hakların önünü sonuna kadar açarak bireyde var olan bütün yeteneklerinin geliştirilmesine ve toplumun hizmetine sunulmasına sonuna kadar destek verir. Ancak toplumu ayrıştırmaya götürebilecek her türlü kolektif imtiyazlara izin vermez.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum