1. YAZARLAR

  2. Bahattin AYHAN

  3. Siyaset ve hamaset
Bahattin AYHAN

Bahattin AYHAN

Ortak Ses
Yazarın Tüm Yazıları >

Siyaset ve hamaset

A+A-

Siyaset ve hamaset

Türkiye’de siyaset okulu var mıdır? Vardır adı da siyasal bilgilerdir. Siyasi ve idari bilimleri bitirenler siyasetle uğraşır mı? Şüphesiz ki onların yerini avam, alaylı, kasabanın eşrafı  almıştır. Bunlar ilk okul, bilemediniz lise bilgileri ile siyaset yaparlar ve başarılı da olurlar. Çünkü onlar hamasetçi ve simsardırlar. Hamaset ve simsar bir araya gelince de geri kalmış toplumlarda günahın yerini mübah alır.

Yüksek tahsil yapanlar içinde de hukukçular siyasette yerlerini alırlar. Kendini yetiştirmiş iyi bir hukukçu, hukuk normları içinde kaldığından alaylı gibi siyaset yapamaz. Hukukçudur, adil ve yasal olan ne ise o yolda yürür. Ülkemizde olduğu gibi her zaman alaylılara yenik düşerler.

Hoş hukukçu olup alaylıdan da alaylı olanlar vardır. Bunları hak, hukuk gözeten hukukçu ile kıyaslamak mümkün değildir. Onlar mesleklerini çıkar uğruna feda edenlerdir. Meslekleri son plandadır. Gerçek hukukçu ise Ülker yıldızı gibi her zaman parlar. Asla sönmez.

Siyasetçi olup gerçekleri, doğruları söyleyen veya söyleyebilecek olanlar geri planda kalır. Çünkü onlar hamaset yapamaz. Alaylı ise yalan, dolan ile işini yürütür. Sonradan görme, ne oldum delisi insanlardır.  İstisnaları olsa da çok azdır.

Burada önemli olan dürüst, gerçekleri halktan gizlemeyen erdemli, faziletli hukukçulardan söz edilmesi gerekirken maalesef alaylı ve hamasetçiler buna meydan vermezler. Her zaman polemik, sindirme, yalan, dolan ve bilgisizlikle kendileri gibi olan avamı da çok rahat kandırırlar. Sonuç mekteplilerin alaylılar tarafından devre dışı bırakılması ile biter.

Bu sadece Türkiye’ye özgü bir konu değil, geri kalmış sözde demokrasicilik oynayan ülkeler için geçerlidir. Özetle geri kalmış, batı toplumu içinde yer bulamayan liderler ve ülkeleri için geçerlidir.

Temel sorunumuz; dürüstlük, açıklık, doğru eylemli ve söylemli olmak, iltimas, çalma, nüfuz ticareti işlerine yabancı olmak hatta bilmemek. Türkiye siyasetçilerden özlemle beklediği budur. Alaylılar artık yerini mekteplilere vermeli ve demokrasinin önü açılmalıdır. Ülkemiz topal demokrasiyle yönetilmemelidir.

Yukardaki konuların aynısı basında da yaşanır. Mesleğini çıkar uğruna satanlar, kalemini gazeteciliğe değil yaranmaya göre oynatanlar var oldukça tünelin sonu asla görünmez. Kalem ve çıkarın bir arada olduğu gazetecilik ise gazetecilik değildir, olamazda. Onlarda gazetecilerin kara yüzüdürler.

Şimdi seslenelim: Ey gelişmiş dünya bilgili, dürüst, haramzade olmayan insan gibi insanlardan birazda bizim ülkemize gönderseniz. Mumla arıyoruz bulamıyoruzda…..

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.