1. YAZARLAR

  2. Ruhittin SÖNMEZ

  3. Kişisel verilerin siyasette kullanılması
Ruhittin SÖNMEZ

Ruhittin SÖNMEZ

Yazarın Tüm Yazıları >

Kişisel verilerin siyasette kullanılması

A+A-

En çok satan kitaplardan Sapiens’in yazarı, Yuval Noah Harari “yapay zekâ” konusundaki gelişmelerin henüz başında olduğumuzu söylüyor.

Buna rağmen kişisel bilgilerimizi toplayan bazı şirket veya devletlerin bu bilgileri kullanması konusunda yaptıkları ve yakın gelecekte yapabilecekleri hakkında –çoğu ürpertici- tahminlerde bulunuyor.

Harari, yakın zamanda, sizin alışkanlıklarınızı, duygularınızı, ihtiyaçlarınızı eşinizden, çocuklarınızdan daha iyi bilen buzdolabınız, televizyonunuz gibi eşyalarınızın olacağı görüşünde. Şimdiden böyle bir durumda ruhsal tepkilerimizin neler olacağını hesaplayıp tedbirler aramamız gerektiğini anlatıyor.

“Dünya, mevcut insan türü (Homo Sapiens) için fazla karmaşık oldu. Tam da bu yüzden otorite insandan algoritmalara kayıyor. Biz, bazı girişimcilerin hiçbir insanın işleyemeyeceği ölçüde veriyi, olağanüstü bilgisayar gücü ve yapay zekâyla işlemesini dahi anlamıyoruz. Bu algoritmalarda bir takım modeller buluyor ve kararları, seçimleri bizim adımıza yapıyorlar.”

Daha şimdiden “bankalara kredi başvurunuz artık insanlar tarafından değil, algoritmalara göre değerlendiriliyor. Sizden alınan verilerle, Facebook, Amazon, banka hesaplarınız, sağlık durumunuz, ödeme ve tüketim alışkanlıklarınıza göre algoritma kredi verip vermeyeceğine karar veriyor.”

Harari’nin anlattıklarına şaşırmıyorum. Çünkü ben her sabah işe giderken cep telefonum büroma gideceğimi öngörerek, işe kaç dakikada gidebileceğimi, trafik durumunu açıklayarak bildiriyor. Bilgisayarımı açtığımda internette daha önce ilgimi çekmiş eşyaların, ziyaret etmiş olduğum sitelerin reklamları ekranımı dolduruyor.

Artık biliyoruz ki, “akıllı telefon sahibi milyarlarca insanın her gün nerelere gittiği, nerelerde ne kadar kaldığı tespit ediliyor. Böylece herkesin tüketim alışkanlıklarını belirliyorlar ve bu bilgileri dev şirketlere satıyorlar.”

Böyle kişisel bilgilerin işlendiği algoritmaların sadece ticari alanda değil siyasette de kullanılmakta olduğundan hiç şüphem yok.

***************************************

İNSANLARIN HACKLENMESİ

Demokrasiden uzak, diktatörlükle yönetilen ülkelerde, vatandaşlardan toplanan bireysel veriler işlenerek, insanların iktidara karşı olup olmadığı, siyasi kararlara karşı refleksleri izlenebilir. Muhaliflerin tasfiyesi için yapay zekâ araç olarak kullanılabilir.

Dünyanın yeniden “megalomanyak vizyona sahip liderlerin” yönettiği bir döneme girdiği konuşulurken bu ciddi bir tehlike.

Demokrasi ile yönetilen ülkeler için de başka bir tehlike söz konusu. Demokrasilerde siyasi partiler seçmenlerini oy vermeye ikna etmek durumunda. Bu ikna sürecinde “yapay zekâ” ahlaka aykırı bir şekilde kullanılabilir.

Harari, vatandaşların ihtiraslarını, ihtiyaçlarını ve seçimlerini yönlendirmek (manipülasyon) için algoritmaların kullanılmasına “insanların hacklenmesi” diyor. Yapay zekâ tarafından duyguları, refleksleri, alışkanlıkları çözümlenmiş insanların farkında olmadan yönlendirilmeleri mümkündür.

George Orwel’in 1984 romanında anlatılan, Big Brother (Ağabey)’in yönettiği ülkeden daha beter bir dünya mı geliyor? Her davranışı hatta düşünceleri bile izlenen ve devleti yönetenler “beş” dediği için “özgürlük iki kere iki dört ettiğini söyleyebilmektir” diyen vatandaşın ülkesi gerçek mi olacak?

İnsanların hacklenmesi olayının yaygınlaşması halinde demokrasi kavramının yeniden sorgulanmasını gerekir.

Şimdilik tam olarak “insanların hacklenmesinin” gerçekleştiğinden söz edemesek de, “sosyal psikoloji” uzmanlarının analizleri ve “toplum mühendisliği” tekniklerinin bazı siyasi partilerin ve devletlerin siyasetlerinin belirlenmesinde sıkça kullanıldığını biliyoruz.

***************************************

AK PARTİ’NİN VERİ TOPLAMA VE KULLANMA BECERİSİ

Tayyip Erdoğan ve AKP’nin en çok anket yaptıran ve anketlere göre politikasını ve/veya söylemlerini revize eden lider ve parti olduğu konusunda herkes hemfikir.

Ben AKP’nin bilgi kullanma konusundaki sınırlarının anketlerden yararlanmanın çok ilerisinde olduğunu düşünüyorum.

Gerçekten başka bir lider veya partinin yapması halinde çöküş yaşayacağı birçok olaydan Erdoğan ve partisi hasar almadan hatta güçlenerek çıktı.

Dün yaptıkları, “aldandık, aldatıldık, yanlış yaptık, halkımıza / şehrimize ihanet ettik” dedikleri konularda kendisini destekleyen kitleler, o yanlışları yaparken de, tam tersi politikalar izlerken de aynı heyecanla desteklemeye devam ettiler.

Adeta “hacklenmiş insanlar” yaratmada ve 16 sene boyunca girdikleri her seçimi kazanmalarında, kişisel verilerin toplanması ve değerlendirilmesi konusu acaba ne kadar etkili oldu?

***********************************

SEÇMEN VERİLERİ

AKP içinde görev yapan çok kişiden duyduğumuz bir vaka var. AKP teşkilatlarının elinde il, ilçe ve hatta mahalle bazında isim isim seçmen listeleri üç kategoriye ayrılmış olarak bulunmaktadır.

Yeşil ile işaretlenmiş isimler AKP’ye sadık seçmenleri, kırmızı ile işaretlenmiş olanlar AKP’ye oy verme ihtimali görülmeyenleri, sarı ile işaretlenmiş olanlar ise şartlara göre oy verdikleri partiyi değiştirebilen seçmenleri göstermektedir. Anlaşılan hepimizi fişlemişler.

Her seçimde özellikle sarı kategorideki seçmenler ile ilgili özel çalışmalar yapıldığını sanıyorum.

AKP 16 yıldır devleti yönetiyor, devletin bütün bilgi kaynaklarına sahip, ekonomik gücü rakiplerinin toplamından kat kat fazla. Üstelik bilginin gücünü bilen bir parti. Teşkilatlarının disiplinli çalışması kadar hatta daha çok merkezden bilgi desteğinin, kullanılan bilgisayar yazılımlarının ve bilgi bankalarında toplanan verilerin işlenmesinin seçim başarılarında belirleyici olduğunu düşünüyorum.

SEÇSİS ve seçim hileleri ile ilgili iddiaları değil, başka bir boyutu, kişisel verilerin değerlendirilmesini kastediyorum.

31 Mart 2019’da yapılacak “yerel seçimlerde, kararsızların içinde "sandık protestocuları" oranının her zamankinden fazla olduğu belirlendi. Parti kurmayları, "memnuniyetsizler" olarak tanımladığı bu seçmen için özel çalışma yapıyor.”

Bu çalışmalar bir yandan “Boğaz köprülerinde kesilen trafik cezalarının geri ödenmesi” gibi genel düzenlemeler yapılmasına yol açıyor. Bir yandan da daha bireysel veya küçük grupların taleplerinin devlet tarafından karşılanması sağlanıyor. Böylece seçimi kazanmayı garantilemek istiyorlar.

Bakınız bu anlattıklarımın adalet, ahlak, demokrasi, insan hakları gibi konularla alakasını henüz tartışmaya açmadım.

Zaten bu kavramlarla ilgili bir derdi olan da yok gibi.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.