"AKP bunu yapmıştır. Yaralı insanlarımız var, kamu görevlileri var, şiddet uygulanmıştır, orantısız güç uygulanmıştır, biber gazı, cop... Bunlar bizim kabul edeceğimiz şeyler değil” diyen Kılıçdaroğlu, “Demokrasi diyorsanız, insanların özgürce düşüncelerini açıklamaları gerekir. Hele hele ileri demokrasi diyorsanız, aykırı düşüncelere saygı göstermeniz gerekir. Sayın Başbakan, 'efendim Taksim'e gidenler AKP'ye karşıdır, o nedenle biz izin vermiyoruz'. Ne zamandan beri AKP'ye karşı olmak Türkiye Cumhuriyeti'nde suç oldu. Hangi ceza yasasında böyle suç var. Yapılan uygulama, Türkiye'yi, Türkiye imajını zedelemiştir. Avrupa'da zedelemiştir, uygar dünyada zedelemiştir" ifadelerini kullandı.

 

"Bu insanlar Taksim'e gitseydi, bir şenlik havası içinde kendi bayramlarını kutlasalardı ne olurdu? Yani illa kan mı akması lazım?” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

 

“Gerginlikten beslenen bir siyasal iktidar olmaz. Siyasal iktidarların temel görevi, anayasal güvence altında, insanların özgürce bayramlarını kutlamalarını sağlamaktır. Anayasa'da gayet açık, gösteri için kimseden izin alınmaz. AKP, Anayasa hükmünü uygulamıyor. Hukuku uygulamayan bir siyasi iktidarın ülkeye demokrasi getirmek gibi bir düşüncesi zaten olamaz.

 

Bir diktatörlük rejiminde yaşıyormuşuz gibi İstanbul'da, bayramda sıkıyöntemi uyguluyorsunuz. Otobüsleri, metrobüsleri, metroyu, vapurları yasaklıyorsunuz, köprüleri açıyorsunuz. Köprüler ne zaman açıldı? Sıkıyönetim dönemlerinde. Şimdi de benzer bir uygulama var, İstanbul'da AKP hükümeti sıkıyönetim uyguladı. 21. yüzyılın Türkiye'sine yakışan bir tablo değil bu. Gerçekten çok üzgünüm."