1. YAZARLAR

  2. Abdullah ALAGÖZ

  3. İYİ Parti ve 'eleştiri kültürü'
Abdullah ALAGÖZ

Abdullah ALAGÖZ

YAD
Yazarın Tüm Yazıları >

İYİ Parti ve 'eleştiri kültürü'

A+A-

Muarızlarımız için hazırladığımız okları nedense kendimize doğrultmaya başladık. Muarızlarımızı etkilemediği gibi oklarımız kendi yüreğimize saplanıyor. Bu kaderimiz olmamalı. Mütareke basınından hiçbir farkı kalmamış olan havuz medyasının başta Sayın Genel başkanımız olmak üzere diğer yetkili arkadaşlarımızla ilgili iftiralarını öz eleştiri gibi değerlendirmek en basit tabirle saflıktır.

Ülkemizde eleştiri kültürü maalesef yapıcı anlamda değil yıkıcı anlamda hep kullanılagelmiştir. Ortaya çıkan bir durum ya da olgu üzerinde fikir yürütüleceği yerde takım taraftarlığı gibi duygusal tepkilere dayalı eleştiriler yapıyoruz. Maalesef duygusal tepkiler problemi çözmediği gibi mensubu olduğumuz yapılara da zarar vermektedir.

Eleştiri; bir olay karşısında bireyin duruşudur. Her birey mutlaka herhangi bir konu hakkında duruşunu sergiler. Bu durum insan olma vasfımızın da bir gereğidir. Ülkemizde cemaat, tarikat ve aşiret teslimiyetinden sonra parti biatının yaygınlaştığı bir süreçte İYİ Parti istisna bir konumdadır. Bunun değerini de çok iyi anlamalıyız.

Afyon çalıştayını gerçekleştiren bir siyasi partiyiz. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in bu çalıştayda her türlü eleştiriye ortam hazırlaması ve en son açıklamasında bu çalıştayın hazırladığı raporların geleceğimize ışık tutar mealindeki açıklaması yapıcı eleştiriye ne kadar önem verdiğinin de göstergesidir.

İYİ Parti kurulduğu günden beri tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar devlet destekli iktidarın akla gelebilecek her türlü saldırısıyla mücadele etmektedir. Diğer yandan yeni kurulan partimiz baskın seçimle karşı karşıya kaldı. Bu süreçte yanlışlarda, hatalarda oldu, stratejik bazı tavizlerde verildi.

Yine bu süreçte partinin her mensubu gibi gördüğümüz yanlışları eleştirdik olması gerekenleri ifade etmeye çalıştık.  Bu tür yapıcı eleştirilere en çok eleştirinin muhatabı olan kişilerin ihtiyacı vardır. Yine aslolan bu eleştiri ya da olması gerekeni doğrudan muhatabına anlatmak olmalıdır. Yönetim konumundaki arkadaşlarımız iletişim kanallarını açık tutarsa yapıcı eleştiriler hem ilgili kişiler arasında kalır hem de varsa bir yanlıştan dönülür.

İYİ Parti bu zor süreçte kahramanlık hikayelerini de yazmıştır. İYİ Partili olmanın kendisi bile cesurca bir duruş değil mi? Postmodern diktanın hüküm sürdüğü bir süreçte bütün vatan sathında teşkilatlanma, seçime girme, 43 vekil ile grup kurma ve her bir vekilin mükemmel çalışması bir başarı değil mi?

Eleştiri kültürü gereği sıfırdan bir parti kuran ve 50 yıllık köklü partileri geçen bir genel başkanın sorumluluğu üzerine alıp kongreye gitmesi cesurca ve çok özlediğimiz erdemli bir duruş değil mi?

İl ve ilçe yönetimlerimizin yeniden ve son kez atama yoluyla güçlendirilmesi çalışmaları devam etmektedir. Atamanın olduğu her yapı da mutlaka serzenişler, eleştiriler olacaktır. Bu atama usulünün doğasında vardır. Partimiz isteyerek bu atama yolunu seçmedi. Şartlar bizi buna mecbur etti. Okları başkasına atacağımız yerde nedense hep kendimize atıyoruz. Bu eleştiri değil can dostlarım.

Bu süreçte kendimiz merkeze almadan, egolarımızı ayaklarımız altına alarak görevi alan arkadaşlarımıza destek çıkalım . Destek çıkalım ki yanlış yapılmasını engelleyelim ve ülkeyi bu post modern diktadan kurtaralım.

Evet, eksiklerimiz, yanlışlarımız oldu ve olmaya da devam edecektir. Ancak yapıcı eleştirilerle bu durumu en alt seviyeye indirebiliriz. Eleştirileri ilkeler ve alternatifler sunma noktasında yapabilirsek hem partimize hem de ülkemize en büyük iyiliği yapmış oluruz. Hazırladığımız oklar yüreğimize saplanmasın lütfen.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.