Alanlar gerçek kamuoyu yoklamalarıdır. Türkiye’nin dördüncü büyük şehri Bursa il, ilçe ve köylerini geziyoruz, vatandaşlarla konuşuyoruz.  Yüz yüze görüşmelerde yalan yok, algı operasyonu yok, toplum mühendisliği hiç yok. Esnafından köylüsüne, gencinden emeklisine, sabit gelirli insanımızdan bürokratımıza kadar her kesimden AKP despotluğuna karşı muazzam bir tepki oluşmuştur. Evet, kimsenin tahmin edemediği kadar büyük bir dip dalga geliyor. Mevcut hükumette, yandaş düzene, din istismarcılarına, haramzadelere karşı tepkinin ötesinde bir nefret oluşmuştur.

Kimsenin öngörüde bulunamayacağı kadar değişkenleri çok olan, sonuçları da bir o kadar tahmin edilmeyen devrim niteliğinde bir toplumsal tepki var karşımızda.

Ortaya çıkan yeni sosyolojik gerçeği herkesin iyi analiz etmesi hele siyasetçilerin çok daha iyi analiz etmesi gerekmektedir. Yeni bir toplum var karşımızda.

YENİ BİR TOPLUM VAR KARŞIMIZDA;

Yeni Toplum, dini hamasetten bıkmış kutsallarımız üzerinde oynanan oyunu fark etmiş. Artık kutsalların sınırını, toplumdaki gerçek karşılıklarının ne olması gerektiği konusunda siyasetçilerimizin çok önündeler. Köylü Ahmet amca, “Camilere, kışlalara, okullara siyaset girmemelidir, televizyonlarda her gün yalan haberlerle bizleri kandırıyorlar, her geçen gün ürettiğimizin değeri düşüyor” diyorsa gerçek ekonomi de Ahmet amca için cebe giren paradır.

Yeni toplum; ekonomik krizin pençesinde sıkışmış durumda, kırsal alanlardaki vatandaşımız dahi ceberut anlayışa öfkeli…

Karşımıza çıkan öncelikli tepkiler,

1. Ceberut dikta anlayışı
2. Ekonomik kriz
3. Felç olan adalet mekanizması ve ölçüyü kaçıran iktidarın zulümleri
4. Toplumda devletin görünen yüzü olan bürokrasinin parti militanlarının cirit attığı alana dönüşmesi,
5. Çocukların sınavlara girdiği bir süreçte ilk öğretimden Üniversiteye kadar felç olan plansız, programsız ve ne olduğu belirsiz olan eğitim sistemi
6. Bölücü ve irticai Terör; Ve bu sıralama diğer değişkenlerle devam ediyor…

Yeni toplum AKP iktidarından Cumhurbaşkanına kadar mevcut yönetimin miadını doldurduğunu, çözümsüzlüğün bir parçası olduğunu düşünmektedir. Diğer yandan eski siyasi partilerinde bir çözüm üretemeyeceğini hatta çözümsüzlüğün bir parçası oldukları kanaatini yüksek sesle dilendirebilmektedirler.

İçinde yaşadığımız süreçte ortaya çıkan dip dalga, 2002 dip dalgasından daha büyük ve daha sarsıcı bir dalga olarak gelmektedir.

Diğer yandan kısa sürede bütün baskılara rağmen kurulan ve kongresini yaparak toplum karşısına çıkan İYİ Parti yeni toplumun tek kurtuluş adresi olmuştur. Alanlarda Meral Akşener markası toplumun her kesimin tek kurtuluş figürü, güvenilir lider, ülkeyi bu cendereden kurtaracak siyasetçi olarak zihinlere adeta nakşedilmiştir.

24 Haziran 2018 günü akşamı çok farklı bir Türkiye manzarasıyla karşılaşılacaktır. Mecliste sayısal üstünlüğünü tamamen kaybeden, Cumhurbaşkanlığına elveda diyen bir AKP ve ortaklarını göreceğiz.

Yeni toplum, anlayışını eğer iktidara gelecek olan İYİ Parti çok iyi analiz edebilirse Cumhuriyetle başlayan milletleşme sürecimizi tamamlayabileceği gibi başta terörün her çeşidi olmak üzere marjinal grupların minimize edilmesini de sağlayabilir.

Türk milletinin Cumhuriyetle başlayan aydınlanma sürecinin fikri iklimini de oluşturarak muasır medeniyet seviyesine çıkarılmasına da ön ayak olabilir.

Bu önemli süreci tamamlama adına Sayın Genel Başkanımıza tarihi bir fırsat kadar sorumluluk düştüğü gibi kadrolarımıza da bir o kadar sorumluluk düşmektedir. Zira radikal kararlar dediğimiz değişim ve dönüşüm gibi süreçler hem büyük sorumluluk taşımakta hem de Türkiye'nin aydınlık günlere kavuşmasını sağlamaktadır. 

Evet, cesurlar ancak medeniyet taşlarını döşeyebilir vesselam...