1. YAZARLAR

  2. Murat OSKAY

  3. İYİ Parti kongre notları
Murat OSKAY

Murat OSKAY

Platform
Yazarın Tüm Yazıları >

İYİ Parti kongre notları

A+A-

KONGRE ÖNCESİ

Sevgili dostlar, uzun aradan sonra ilk defa yazıyorum. Bu hafta Türkiye’de 2023 siyasetini yakından etkileyecek çok önemli, bir gelişme oldu. İYİ Parti, 2. Olağan kongresini 20 Eylül 2020 günü Ankara Altınpark'da gerçekleştirdi. Pandemi dolayısıyla sadece delegelerin içeri alındığı ve Altınpark'da açık havada yapılan kongrede heyecan ve beklenti yüksekti.

Tabanın talebi ile 'çarşaf liste' olarak belirlenen yöntem, şimdilik demokrasilerde en demokratik yöntem olarak bilinmektedir. İYİ Partililer bir çoğu farklı partilerdeki anti demokratik uygulamalarla mücadele eden ve MHP kongre süreci sonrası Genel Başkan adaylarının ihracına kadar giden 'itiraz kültürü' sonucu ortaya çıkmıştır. Referandumda partisiz şehir şehir, ilçe ilçe dolaşan hayır kampanyası için çalışan Meral Akşener, yükselen parti talebi sonucu İYİ Parti'nin kurucu Genel başkanı olmuştu. Üç seneye yakın bir sürede ciddi bir üyeye ulaşan İYİ Parti mahallelerden başlayarak demokratik bir süreci başlatmış 2. Olağan kongreye partiyi demokrasi kuralları altında götürmeye azami gayret etmiştir.

İYİParti çok büyük bir demokratik hamle başlatmıştır. İYİ Partililer partinin içinden bunu göremeyebilir, fakat henüz daha üç senelik bir partinin yani daha 2. Olağan kongresini yapan bir partinin, ilçe delegesini her mahallede sandık koyarak seçimle yapması, oradan seçilen ilçe delegeleri de ilçe başkanı-yönetimini ve il delegesini seçmiş, seçilen il delegesi İl başkanını yönetimini ve üst kurul delegesini seçmiştir. Seçilen üst kurul delegeleri de, genel idare kurulunu ve Genel başkanı seçmiştir.

Bu şimdilik icad edilen en demokratik, en şeffaf yöntemdir. Üç sene gibi bir süreçte henüz 2. Olağan kongrede buna geçmek büyük bir cesaret işidir. İlk dönem zaten yapılamazdı. İlk kongre parti kurulduktan kısa bir süre sonra seçime girmek için prosedür tamamlamak için henüz partinin üyesi bile yokken yapılmış bir kongredir. Doğal olarak bu kadar erken demokrasiye geçen parti de bazı aksaklılar olacaktır. Bu konudaki tespitlerimizde şu şekildedir:

Partililer bu yöntemi ilk defa gördükleri ve test ettikleri için mevcut ilçe başkanları elbette avantajlı olması normaldir. Çünkü henüz mahalle delegeliği, liste çıkarmak, bu konularda eksiklikler olmuştur. Mesela daha mahalle delege seçimlerinde aday olacak kişilerin ekiplerin eğer liste çıkarmadıysa delege seçimini almanız ve oradan çıkacak delege ile de ilçe ve ili almanız zorlaşacaktır. Bu dönem mevcut il ilçe başkanına karsı muhalif çıkan adaylar il delegesi belli olana kadar beklemiş genelde il kongresinde aday olmuştur. Aslında bu yöntemle seçimlerde daha mahallelerde yapılan delege seçimlerinde sonuç belli olmaktadır.

KONGRE GÜNÜ

Kongrede Genel Başkan Meral Akşener’in konuşması romantik, motive edici ve gelecekçi bir yaklaşımda güzel bir konumda olduğunu ifade edebilirim. "İYİ Parti'yi kim kurdu?" sorusuna cevap niteliğindeki konuşmasında uzun bir paragraf ve bir çok kesimden bahsetmesine rağmen sadece "Zazalar ve Kürtler kurdu” kısmı kesilip alıntı yapılarak algı yapılmaya çalışması ise ucuz bir eleştiri olsa gerektir. Çünkü o paragrafta EYTlilerden, atanamayan öğretmene, Ülkücülerden, demokratlara, ürünü para etmeyen çiftçiden, doğası katledilen çevreciden, borçlu esnaftan, şehit anasından, 3600 hak eden polis memurundan her sosyal ve siyasal kesimden bahsetti. Ama işgüzarlık yapanlar sadece orasını alıntılayıp, HDP’ye yeşil ışık gibi mesnetsiz bir sunum yaptılar.

Kongre gününden bir gün önce Genel Merkez İl genel meclisi, belediye meclisi, il ilçe yönetimlerinde olanlarla ilgili tavsiye kararında bulundu. Genel merkeze gittiğinizde bunun sebebini anlayabiliyorsunuz. Her yerde her masada broşür, kartvizit, tanıtım materyalleri ile dolu. İnanılmaz bir aday enflasyonu yaşanmaktaydı. Bu tavsiye kararına rağmen aday enflasyonunda azalmasında bir fayda olmadı. Bu, o kadar fazla oldu ki adeta demokrasi çılgınlığı demokrasi kaosu yaşanmaya başladı. Kendi ili ilçesi ve Genel merkezde ekran yüzü birkaç üst yönetici dışında yüzlerce isim arasından delege nasıl bir tercih yapabilirdi? Yada ne kadar süre alırdı? Bin 300 delegeye yüzlerce kişi içinden nasıl seçim yaptıracaksın? Doğal olarak bir gün öncesi bu kaosu gören tüm partililerde hatta liste dışı kalanlarda bile inşallah genel başkan Anahtar bir liste yayınlarda o liste arasından elli kişiyi seçeriz düşüncesi her partilide hakim bir düşünce oldu.

100'lük liste yayınlandı bu sefer yüzlük listede olmayan çok ciddi sayıda aday adaylık başvurusu dahi yapmadı yapanlardan bazıları da çekti. Buna rağmen 187 başvuru oldu. Başvuruların tamamlanması, listelerin basılması uzun zaman aldı ve seçime ancak saat 16;00 gibi geçildi. Saat 21:00 gibi bitti. Sayımı gece yarısını buldu. İki gündür Ankara’da olan ve sabah beri ayakta duran insanlar yoruldu, strese girdi. Bir an önce seçimi yapsak oy kullanıp gitsek gibi gergin bir durum hakimdi.

Tüm adaylar çok rahat çalıştı, herkes istediği ile görüştü karşılıklı oy istendi, demokrasinin tüm kurallarıyla güzel bir demokrasi şöleni oldu. Bu hususta bir konuyu ifade etmeden geçemeyeceğim. Haftalar evvelinden itibaren herkes istediği delegeyi telefonla ve yüz yüze aradı, genel merkez kimseye müdahale etmedi.

Üst kurul delegesi olmadığı için 70 imzayla aday olması gerekenlere oy vermeyecek olan rakipleri bile imza verdi, hatta genel başkan yardımcıları bile imza verdi, bunu bilakis gözlemledim. İsteyen istediği delegeleri çağırdı, yemek verdi, kimisi çay söyledi konuştu kendini anlattı, kimisi delegeleri otellerde ziyaret etti, kendini tanıttı.

Mesela Koray Aydın’ı çizmek isteyen bir ekip Başkent öğretmen evine tek tek delege çağırıp Koray Aydın’ı çiziyoruz yazmıyoruz diye tanıdıklarına ortalama 200 üst kurul delegesine söylediler, sözü geçtiklerine ricacı oldular. Kongre gününde herkes listede istediklerini veya istemediklerini eşine dostuna sözü geçtiklerine rica etti paylaştı. Bu gayet demokratik, gayet anlaşılabilir bir durum. Çünkü 187 kişi içinden sadece 38-75 arası yazma şansınız var. Yani kimi tercih ederseniz edin bir diğer 100 kişiyi tercihinizden çıkarıyorsunuz.

Bir konuyu açıklığa kavuşturmakta fayda var. Herkes birbirine liste gönderdi ki çarşaf listelerde bu çok olağan bir durumdur. Anadolu’dan gelen bir çok üst kurul delegesi belki popüler olan ve ekran yüzü olan kişileri ve yakinen bildiği birkaç adayı tanıyabilir. Bunun dışında diğer illerde sevdiği saydığı fikrine düşüncesine önem verdiği kişilerden elbette tavsiye destek alacaktır. Genel başkanın verdiği liste bu yönde elbette yol gösterici olmuştur. Fakat buna rağmen delege tercihini kendisi yapmış 100 kişilik anahtar liste dışında dahi bir çok tercih yapmıştır.

KONGRE SONUÇLARI

Kongre sonucu değerlendirmesine gelince işin tam da bam teli burada yatıyor. Mahallelerden itibaren teşkilatların seçilip gelmesi genel de ilçe başkanlarının ve il başkanlarının bazı istisnalar haricinde çoğunluğun ülkücü kökenli yada Türk milliyetçisi adaylar olmasını beraberinde getirdi.

Kongre, sonuçları itibariyle tabanın sesi olduğu görülmektedir. Genel başkan Meral Akşener’in parti kurulusunda tepeden inme alıp geldiği, paye verdiği, birinci sıralardan vekil seçtirdiği, genel başkan yardımcısı yaptığı, ekran yüzü olarak öne attığı, sivrilttiği fakat buna rağmen süreçte hata yapanlar Genel başkan 100’lük listesine rağmen üst kurul delegeleri tarafından tercih edilmedi. Tam tersi yüzlük liste dışından ve ilk 75 dışında olup, henüz 21-25-28 yaşında gençler ve bazı kadın adaylar listeyi delmeyi başardı. Ayrıca yaşını almış demokratlar kızsa da Burak Akburak gibi genç demokratlar ise ilk 50’ lik listede seçildi. Kongre alanında illa ki 38-75 arası yazmak mecbur, seçilecek kişi sayısı 50 asil 25 yedektir. Bundan dolayı her tercih etmediğiniz kişi listeniz dışında bırakılmış yani çarşaf liste tabiriyle çizmiş oluyorsunuz.

Aytun Çıray beyi Selahattin Demirtaş'ın twetini favlamasından dolayı delegenin tepkisini sahada doğrudan hissettik.

Aylin Cesur hanımefendi Şehit cenazesinde ki yaşanan fotoğraf meselesinde kendisine haksız saldırı olsa da delegeye kendisini anlatamadığını ve özellikle ülkücülerde tepki oluştuğunu düşünüyorum.

Yavuz Temizer genel başkanın prenslerinden olmasından dolayı Antalya'ya sükuneti sağlamak adına gitmesine rağmen, yaptığı görevden almalarla divan üyesi bir vekil ve bir büyükşehir meclis üyesi kaybına sebep olmuştur. Kısacası delege tarafından başarısız bulunmuştur. Çok daha yüksek istifaların olmasının önüne ise görevden alınan il başkanı Ahmet aydın ve arkadaşlarının aklı selim, sükunetli ve sabırlı davranışı sayesinde bir çok meclis üyesinin, parti yöneticisinin toplu istifasının önüne geçilmişti. Delege bunu unutmadı..

İsmail Koncuk ve Ümit Özdağ da GİK’e aday değildi. Fakat bu kadar yüksek perdeden Koray Aydın’ı ve Musavvat Dervişoğlu’nu günah keçisi ilan eden sayın İsmail Koncuk kendisi parti kurulduktan sonra atama ile birinci sıradan vekil ve genel başkan yardımcısı oldu. Adana’da il başkanını görevden aldıramayınca GİK’den ve genel başkan yardımcılığından istifa etti. 100'lük listede olmadığı için aday olmadı. 100'lük listede olsaydı da delege tarafından yazılmayacaktı. Çünkü ne 24 Haziran seçimlerinde hiç bir ülkücüye sahip çıkmadıkları gibi kendi dertlerine düştüler. 24 Haziran'da ülkücülerin en çok kapısını çaldığı kişiler, özellikle kapısının önünde kuyruk olan Koray Aydın ve Musavvat Dervişoğlu oldu.

Ne Ümit bey, ne de İsmail bey bu konuda Ülkücülerde sınavı geçemedi. Ayrıca delegede şu izlenim oluştu? Her göreve, her yere bu kişiler mi gelmek zorunda?

Aydın Adnan Sezgin, amcası İsmet Sezgin hatırına vekil oldu. Aydın’da birinci sıra Berna Sukas olacakken birinci sıradan vekil seçildi. Aydın Adnan bey daha teşkilatların yolunu bilmez. Delege tüm bunları gördü ve tepkisini yansıttı. Günah keçisi yine Koray Aydın ve Musavvat bey oldu fakat şikayetçi olanların kendi attıkları listelerinde, delegelere giden mesajlarda ne Koray bey, ne Tolga Akalın gibi kuruluş sürecinin aktif yüzleri yoktu. Tüm bunlar delegede ters etki yarattı. Doğaldır ki otellere delegeleri çağırıp "Koray beyi Musavvat Dervişoğlu'nu ve bunlarla samimi olan arkadaşlarını yazmayın" derseniz, onları seven insanlarda sizi yazdırmama hakları doğar ve durum tam da böyle olmuştur. Aslında burada kızacak ve meseleyi ahlaksızlık gibi yorumlara götürecek bir durum değil. Çarşaf demek 187 kişi içinden 50 kişiyi tercih etmektir. Diğerlerini tercih dışı bırakmaktır. Ayrıca bu kişilerin tamamı ilk 75 de olan insanlar 38'den az, 75'den fazla işaretlense bunlar direk oy almış kabul ediliyor. İlk 75'de olmanın çok ciddi avantajları bulunmasına rağmen delege seçmediyse iradeye saygılı olmak gerekmektedir.

Kongrenin genel sonucu itibariyle sayın Meral Akşener’in siyasi zekasına, öngörüsünü ve demokrasiye olan güvenini bir kez daha kutluyorum. İnşallah diğer siyasi partilere de örnek olmasını dilerim. İYİ Parti camiasına GİK ve genel başkanlık seçimi hayırlı olsun. Yeni seçilen GİK üyelerini ve yeniden genel başkan seçilen sayın Meral Akşener’i tebrik eder, çalışmalarında başarılar dilerim...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum