2002 Yılı seçimleri, DYP ile BBP seçim ittifakı görüşmeleri yapıyor.

Görüşmelerde her şey olumlu, ittifak neredeyse tamamdır, hatta teşkilatlara "İttifak kesinleşti" mesajları gidiyor.

Son anda DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, BBP listesinden iki isme "bunları koymasanız olmaz mı?" diyerek şerh koyuyor.

O iki isim, Ökkeş Şendiller ve Musa Serdar Çelebi.

Muhsin Yazıcıoğlu, İttifak görüşmelerini hemen sona erdiriyor, "Hiç bir ittifak bizim arkadaşlarımızın haysiyetinden daha değerli değildir" diyerek kapıyı kapatıyor.

Şendiller ile Çelebi'nin "bizim yüzümüzden ittifak kopmasın, biz çekildik" demelerine ve yalvarmalarına rağmen geri adım atmıyor.

Neden?

"Arkadaşlarımın haysiyeti , ittifakın faydasından daha mühimdir" diyor.

Bu seçimlerde, AKP ile BBP Genel Merkezi ittifak yapma düşüncesindeydiler ama gerçekte ittifak olmadı.

Erdoğan, "BBP'yi ittifaka alamayız, baraj olmasa bile hiç bir yerden vekil çıkaramazlar, onlara bizim listelerden yer veriririz" diyerek BBP'yi rencide etti, "sığıntı" muamelesi yaptı.

Aynı işi CHP'de SP'ye yapabilirdi ama yapmadı ya da Saadet yaptırmadı.

Dik duruşuyla buna müsade etmedi.

BBP'nin onuru çok geçmeden bir daha çiğnendi.

Bu kez çiğneyen Erdoğan değil, Erdoğan'a şirinlik yapma derdinde olan Destici'ydi.

Erdoğan'a bir kılıç hediye etti ve vekil sayısına gönderme yaparak ,"Kendileri çok cömerttir bize de cömert davranacaklarını ümit ediyoruz" diyerek BBP'yi 'dilenci' sınıfına soktu.

Eerdoğan 'sığıntı' yaptı, Destici de 'dilenciyiz' dedi.

Bununla kalır mıydı? Kalmazdı, kalmadı da.

AKP'ye 40 tane milletvekili listesi verildi.

Bunların 1 tanesi kesin seçilecek yerden, 17 tanesi de ancak diğer partiler seçime girmezse seçilecek yerden kondular.

40 Kişilik listeden 22 kişi direk çizildi.

'Bunları koymasanız olmaz' mı demediler, 'bunları değiştirin' bile demediler.

Direk çizdiler.

Oysa listeye konan 18'in de listeye konmayan 22'nin de AKP'nin tamamından daha değerli olduğu aşikardır.

Peki , bütün bunlara rağmen, Destici ne yaptı?

'Siz nasıl bizim arkadaşlarımızı çizersiniz' ya da 'alay eder gibi seçilemez yerlere koyarsınız' diye kükredi mi?

Hayır öyle demedi, "oylar AKP'ye Destici Meclise" dedi.

Biz de diyoruz ki, Mustafa Destici.

AKP sana, sen AKP'ye yakıştınız.

Sakın gelme, uzaktan el bile sallama...