Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, bilişimin dışında kalmanın, hayatın dışında kalmak gibi bir hal aldığını belirterek, "Bilişim alt yapısını kullanmadan, cep telefonu olmadan, internete girmeden günlük hayatı ne kadar zor sürdürebileceğiniz ortada" dedi.

 

Yıldırım, Vodafone Türkiye'nin ana sponsorluğunda, İnterpromedya tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "12. ICT Summit Eurasia-Bilişim Zirvesi"ne video konferans yöntemiyle katıldı.

 

Yıldırım, yaptığı konuşmada, bu zirveye katılanlarla beraber olmak, ortaya konulacak fikirleri öğrenmek ve geleceğin en önemli yaşam tarzı olan yeniliklere vakıf olmasının en büyük arzusu olduğunu, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile resmi bir ziyarete çıkacak olmasından dolayı zirveye katılamadığını ifade etti.

 

Bilişim alanında Türkiye'de son 10 yılda yaşanan gelişmeleri herkesin takip ettiğini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:

 

"2003 yılında Türkiye'de geniş bant yoktu, çevirmeli internetle internete giriliyordu. 23 milyon civarında sabit abone sayısı, mobil abone 18 milyonu biraz aşmıştı. Yani, Türkiye emekleme döneminde bile değildi. Bilişimde Türkiye, gelişmiş ülkeleri bir tarafa bırakın Afrika ülkeleri seviyesindeydi. Bilişimin gelecek olduğunu bildiğimiz için hemen kolları sıvadık. Geniş bant internet alt yapısını geliştirirken, mobil haberleşmeye yönelik faaliyetlerimize hız verdik. Geride bıraktığımız 10 yıl içerisinde Türkiye'de sıfırdan 19 milyon geniş bant abonesine, 10 milyonların altından 50 milyonun üzerine çıkan internet kullanıcı sayısına ulaştığımız görüyoruz. Bilişimde 10 milyar dolar civarında olan sektörün toplam cirosunu 35 milyar doların üzerine çıkarmış bulunuyoruz. Bilişimde serbestleşme sürecini 2005 yılında başlatarak, başta telekomünikasyon hizmetleri olmak üzere sabitte ve mobilde serbest pazara geçilmesini sağladık. Böylece sayıları 600'ü aşan yetkilendirilmiş kuruluş, Türkiye'nin her köşesine hizmet götüren internet servis sağlayıcılar, yazılım şirketleri, donanım üreten şirketlerin günden güne sayılarının artarak büyüdüğünü görüyoruz."

 

-"Aldığımız mesafe tesadüf değil"-

 

Yıldırım, bilişimde bu kadar mesafe alınmasının bir tesadüf olmadığını anlatarak, şunları aktardı:

 

"Nüfusunun yarısından fazlası 30 yaşın altında olan Türkiye için bilişim çok önemli ve stratejik bir alandır. Bunu fark eden hükümetimiz bilişimle ilgili projeyi gençlerden başlattı. Okullara geniş bant erişimi sağlanması, öğrencilere yönelik bilişim sınıflarının, bilişim destekli laboratuvar kurulması, ortaya yaştaki vatandaşlarımıza da bilgisayar okuryazarlığının öğretilmesiyle ilgili önemli teşebbüsü, bugün yüzde 65'i aşan bilgisayar kullanıcılığını dikkate aldığınızda bir başarının ortada olduğunu söylemek mümkündür. Türkiye, bilişimde bir adım sonrasını ele alıyor. Bu eğitimde Fatih projesidir. Sadece okullarımızda bilgisayar destekli öğretim sistemini yaygınlaştırmak değil, öğrencinin olduğu her eve bilişimin 'merhaba' demesini sağlamaktı. Amacımız hiç kimse bilişimin dışında kalmasın. Bilişim dışında kalmak hayatın dışında kalmak gibi bir hal aldı. Bilişim alt yapısını kullanmadan, cep telefonu olmadan, internete girmeden günlük hayatı ne kadar zor sürdürebileceğiniz ortada. Bunun için yaşlısından gencine, 7'den 70'e herkesin bilişim ailesinin bir ferdi olması için çabalarımız tüm hızıyla devam ediyor."

 

Bilişimin, çok hızlı gelişen bir alan olduğunu belirten Yıldırım, "Yıllara yönelik tahminler ilk yılda şaşıyor. Biz bilişimde yıllık hedef değil, bilişimde günlük ve anlık hedefleri dikkate alarak adımlarımızı atıyoruz. Türkiye'de bilişim destekli adımlarımızı atarken her türlü alt yapının bilişim imkanlarıyla yapılabileceğini e-devlet kapısını açarak gösterdik. Bugün 14 milyona yaklaşan e-devlet kullanıcısıyla 7'den 70'e herkes devletle olan işlerini kolaylıkla yapabilir hale geldi. Amacımız insanımızın yaşam kalitesini arttırmak ve kolaylaştırmaktır" diye konuştu.

 

-"İnsanlık bu fırsatı değerlendirmeli"-

 

Sanayi toplumunun maalesef dünyada küresel büyümede bölgesel farklılıkları ortadan kaldırmaya ve insanlığın mutlu huzur içinde barışını sağlamaya yetmediğini ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Sınır tanımayan bu alt yapı ülkelerin, bölgelerin, milyarlarca insanın da birbiriyle kardeşliği, birliği ve küresel barışı sağlayacak en önemli araçtır. İnsanlık bu fırsatı değerlendirmelidir. Bilişim, ülkelerdeki yönetimde saydamlığı da getiriyor, demokrasiyi derinleştiriyor, 'Ben yaptım oldu' dikta rejimlerinin de en büyük tehdidi olmaya devam ediyor. İnternet güvenli kullanıldığında gelecek neslimiz ve 2023 hedeflerimiz için çok önemli. Yanlış kullanıldığında bir toplumu olumsuz etkileyebiliyor. Burada esas olan toplumun bütün kesimlerinin etik değerlerini oluşturması ve verilen bir nimetin insanlığın yararına kullanılması anlayışının sağlanmasıdır. İnternet gibi sınır tanımayan bir iletişim aracının yasaklarla terbiye edilmesi mümkün değildir. Bunun tek yolu herkesin birbirini etik değerler çevresinde araya getirmesi ve internetin gelişen büyüyen ülkenin en önemli aracı olarak kullanılmaya devam edilmesidir. Bu zirvenin ülkemiz için, yurt dışından gelen uzmanlar için hayırlı olmasını diliyorum."