1. YAZARLAR

  2. Hülya SEZGİN

  3. Ben bir ceviz ağacıyım...
Hülya SEZGİN

Hülya SEZGİN

Ressam
Yazarın Tüm Yazıları >

Ben bir ceviz ağacıyım...

A+A-

Zeynel Kozanoğlu (Ağabey) geçenlerde facebookta bir fotoğraf yayınladı. Alankıyı Yaylası’nda bir ceviz ağacının altında divanda tam 2,5 saat deliksiz uyumuş... Resme bakıyorum gerçekten mutlu, huzurlu, gam tasa bir kenarda... hiçbir şeyi düşünmeden derin bir uyku halinde... Serin, serin... İmrendim...

Ceviz ağacını pek severim. Bahçeme de diktirdim. Ama hani siz de duymuşsunuzdur söylentileri...ceviz ağacı için pek iyi söylenceler değildir bunlar. Yazlığa diktirmek istediğimde eşim Hikmet “Hülya diyorlar ki ceviz ağacının kalınlığı diken kişinin beli kalınlığına erişince o kişi ölürmüş!” E ucu Allah korusun ölüme dayanıyor. Hikmet korkmuş! Dikmek istemiyor. Bense kararlıyım. Tutturdum dikilecek diye. Öyle hurafelere kolay kolay inanmam. Altında hinlik ararım. Elbet bu lafı çıkartanların bir çıkarı olmalı bu işte, ya da yanlış yorumlama...

“Korkma Hikmet’cim bir ceviz ağacı meyvesini bile sekiz yılda ancak verirmiş. Bu da onun geç geliştiğini göstermez mi? Senin belin kaç santim?.. diyelim 120 cm. Bu ağacın kalınlığı 120 cm e kaç yılda ulaşır? En az 40-50 yılda...Sen kaç yaşındasın? 58... E bir 50 yıl daha oldun mu 108 ... Hadi ne olur dik. Dik de o kadar uzun yaşa!..”

“E ceviz ağacının altında bir şey yetişmez, her şeyi öldürür, altında uyunmazmış!..”

“Olmaz Öyle şey... İşte ispatı Zeynel abi. Nasıl da mışıl mışıl uyuyor..."

Geçenlerde yakın arkadaşlarımız gelmişti. Bodrum Gümüşlük’ten Canan ve Mehmet Gökdemir. Mehmet bey ziraat mühendisi... Gümüşlük Belediyesi başkan yardımcısı. Sohbet sırasında gene bu konu açıldı. Hemen sordum
“Mehmet bey altında bir şey yetişmez diyorlar... uğursuz diyorlar... diken ölür diyorlar...bunun akılcı, bilimsel bir açıklaması ve gerçek payı var mı?”

Şunları söyledi:

“Ceviz ağacı meyvesi ve kerestesi yönüyle oldukça önemlidir. Ayrıca yeşil kabuğundan ve köklerinden boya elde edilir. Ceviz meyvesinde fazlaca bulunan A B-C vitamini kalp ve damarlar için çok önemlidir ve doymamış yağlar yönünden zengindir; omega 3 barındırır. Ayrıca yüksek oranda protein ile potasyum, fosfor, magnezyum, demir ve kalsiyum gibi elementleri içerir." diyerek devam etti;

"Şeker hastalarına bedenleri güçlensin diye günde 3 adet ceviz yemeleri öğütlenir. Hem taze hem de kuru tüketilir. Bildiğiniz gibi pek çok tatlıda ve yiyecek çeşidinde kullanılır. Ceviz ağacının sert kerestesi mobilyacılık ve kaplamacılıkta pek makbuldür. Gövekleri, doğal boyamacılıkta pamuk, ipek ya da yün ipliklerini kahverengiye boyamakta kullanılır.Yaprağı haşlanıp, suyu ile saçlar yıkanırsa kepeklenmeyi önler.Erkeklerde kısırlığa çaredir...

Ülkemizin her yerinde zahmetsizce yetişir. 150-200 yıl yaşar. Zamanında Türklerin zenginleşmesini, gelişmesini istemeyenler böyle hurafeler çıkartarak engellemeye çalışmışlar. E inananlar da olmuş hani! Ama işin aslı astarı bu!. Sadece çok güçlü bir ağaç olduğundan boyunun uzunluğu kadar kökleri yayılır ve derine iner. Böylece toprağın tüm kuvvetini aldığından etrafındaki bitki ve ağaçlar istenilen oranda güçlü olamazlar.” dedi.

İşte gene haklıymışım. İşin altında hinlik varmış! Çok küçük bahçeler yerine büyük bahçelerin kenarlarına ve uygun yerlere dikilirse sorun olmayacakmış. Sonra internetten de araştırdım bugün yediğimiz cevizin yarısından fazlasını bizim cevizlerimizle kıyaslanamayacak kadar kötü olan Amerika ve Şili'den ithal ediyormuşuz.  Düşünebiliyor musunuz cevizin ana vatanı Anadolu ve biz cevizi dünyanın öbür ucundan getiriyoruz. Ceviz ağacı sülfür gazı salgılarmış. Havadaki diğer gazlardan daha ağır olduğu için dibe çöker ve cevizin altında oturanı sersemletirmiş. Bu söz de oradan geliyormuş. Halkta yanlış bir kanaat olarak yerleşmiş, zararı yokmuş aslında. Üstelik sülfür gazının ozon tabakasını tamir etme özelliği varmış. Sırf bu sebepten dolayı dünyadaki ceviz ağacının sayısının artırılması gerekmez mi?

Ülkemiz içinse ceviz önemli bir gelir kaynağı. Dünyanın en kaliteli cevizleri bu topraklarda yetişiyor. Ve biz tükettiğimiz cevizin yarısından fazlasını Amerika'dan satın alıyoruz. Ne acı!

Bir de gizliden gizliye kesilen asırlık ağaçlar varmış ki onların hikâyesi ise çok şaşırtıcı ve üzücü. Sökülen yaşlı ceviz ağaçların kökleri arasında geniş ve düz bir taş çıkınca "hazinelerin yerini belli etmek için koymuşlar" efsanesi yayılmış. Yalova, Düzce, Kastamonu ve Trabzon'da yüzlerce asırlık ceviz sökülmüş. Elbette ki hazine bulamamışlar. Çünkü bu taş ceviz ağacının kökünün dibe doğru uzamasındansa yanlara yayılıp daha çok su ve mineral alabilmesi için konuluyormuş...

Vallahi bana sorarsanız yazlıklarınızın bahçesine saçma sapan ithal ağaçlar dikene kadar ceviz dikin. Hem gölgesinden, hem meyvesinden yararlanın. Bayramda yaptığım kalburabasmaların  tadına yiyenler doyamadılar. Neden mi? Bahçemdeki ağaçtan topladığım lezzetli cevizlerden bol bol koyduğum için...


Bu arada Nazım’ın şiiri geldi aklıma. Sanırım o da benim gibi severmiş ceviz ağacını ki şiir yazmış...

başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,

ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı'nda,

budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.

ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı'nda.

yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.

yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,

koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.

yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.

yüz bin elle dokunurum sana, istanbul'a.

yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.

yüz bin gözle seyrederim seni, istanbul'u.

yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.

ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı'nda.

ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.


Hülya Sezgin/ Kültür sanat bölüm yönetmeni

www.haberhurriyeti.com

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.