Dünya etnik ve kültürel oyunlarla dolu; bu yanlışlar ilim, din, gıda da olduğu gibi milletlerde de var.

Tıpkı bizde olduğu gibi!. Bizde Kürt bildiğimiz pek çok insanın aslında Kürt olmayıp Ermeni oldukları gibi. Pek çok Kürt’ün etnisitesinin de TÜRK olması gibi.

İlyas Salman bile ne diyor; “Kırk yıldır kendimi Kürt biliyordum. Meğer değilmişim su katılmamış bir Türkmen’mişim.”

Dünyada pek çok ulus var ki Arap olarak biliriz. Bunlara şöyle bir bakalım mı, kim ne imiş?

Mısır, Arap mı? Ne gezer. Kıptiler.

Libya, Arap mı? Hadi oradan. Bal gibi Berberiler.

Filistinliler, Arap mı? Öyle mi dersiniz yoksa Girit kökenliler mi?

Cezayir, Arap mı? Sakın Tuareg olmasınlar.

Komşumuz Irak, Arap mı? Sakın Akad’lı olmasınlar.

Suriyeliler de Arap değil, Süryaniler.

Lübnan, Arap mı ki? Fenike asıllı bir ırklar.

İyi has da neden böyle olmuş ya da böyle biliniyorlar?

Şimdi izahını yapalım: Arap istila ve işgalleri sonucu bu milletler Araplaştı/Araplaştırıldı.

Dahası kendilerine özgü muhteşem ve parlak kültürleri de asimile olup yok oldu. Onun içinde hepsi perişanları oynamaktalar. İçlerinde yaşamlarına, medeniyetlerine imrenilecek birisi var mı?

Önemli bir tespit: Arapların tek asimile edemediği millet ise Türkler. Ne yazık ve acı ki, İslam adı altında hızla Araplaştırılmak isteniyor; bu asil millet!..

Şu soru sorulabilir: Araplaşan bu uluslar mutlu ve çağdaş mı?

Ne yazık ki, HAYIR!.

Mısırlı Kıptiler, dünyanın en modern ülkelerinden biriydi. Bilim zirvedeydi, kütüphaneler akla ve ilme hizmet ediyordu. Bunun sonucu, bugün dahi modern ilmin cevabını bulamadığı mimarlık harikası Mısır Piramitleri yapılmıştı.

Fenikeliler asrın en iyi gemicileriydi. Ticaretin ustasıydılar.

Süryaniler altın ve taş ustasıydılar.

Girit kökenli Filistinliler, Fenikeliler gibi hem ticaret hem de gemi ustalarıydı.

Günümüze gelirsek, bu ulusların tamamı bir açmazın, ateş ve barut çukurunun içinde canlarının derdindeler.

Millet olarak kimliklerini kaybetmeleri hepsini perişan etti. Ben tarihçi ve sosyolog değilim. Şöyle biraz araştırınca bu gerçeklere ulaştım. Sanırım hepsi de somut birer gerçek.

Türkiye ve biz Türkler, asimile olmuş bu uluslar gibi bir cenderenin içinde değilsek; Türk kimliğimizi korumamızdandır.

Ne yazık ki kimi aptallar ya da dış güçlerin taşeronlarınca, Türk kimliği içerden yıkılmak ve Araplaştırılmak isteniyor. İsrail, Arabistan, ABD ve AB’den beslenen ve desteklenen dış güç piyonları; ÜMMET kardeşliği perdelemesiyle Türk kimliğini ve ATATÜRK ilkelerini yok sayma ve yok etme uğraşındalar.

Büyük İsrail’i kurarken, Türkiye’yi Türk devletlerinden uzaklaştırarak/etkisizleştirerek milyonlarca mülteciyi Türkiye’ye yığarak; bir taşla iki kuş vurmak istiyorlar.

Ne yazık ve ne kadar acı ki; İsrail düşmanı ümmetçiler bu oyunu göremiyorlar.

Oyun büyük. Oyun tehlikeli. Oyun var olma ve yok olma oyunu. Oyunu görürsek yok olmayacağız.

Masum bir ÜMMET fikri, günümüzde ne yazık ki tehlikeli bir ARAP EMPERYALİZ projesidir.

Onun için rica ediyorum. Uyanık olalım, oyunu görelim. 1982 tarihli Oded Yinon Planını araştırıp önlemimizi alalım.

“Türklüğümün hiç yararını görmedim. Türk olmaktan kurtulduk.” gibi yıkım lafı edenleri iyi bilelim.

Ne mutlu Türküm diyene!..

Esen kalınız.   

1- Oded Yinon Planı: Müslüman Arap ülkelerinin ve Türkiye’nin parçalanması, AB’nin dağılması. Oded Yinon: İsrailli bir gazetecidir.
2- Ramazan bayramınız kutlu olsun. İnsanlığa ve ülkemize huzur ve mutluluk getirsin.