Çökmüş bir sistemi eleştirmek enerjinizi boşa harcamaktır. AKP sistemin çöktüğünü görmüyor mu? En az bizler kadar görüyor ama direniyor. Direndikçe de batıyor. Çünkü tüm kurumların iliklerine kadar sızmış durumdalar. Kadrolar memleketin değil önce kendilerinin ve yapılacak seçimleri ne yapıp yapıp da kazanabileceklerinin hesabını yapıyorlar. AKP kendi stratejisine ters düşen kurum veya bürokrat olduğunu düşündükleri an hemen bombardumana tutup darmadağın ediyor.

AKP’nin seçimden kaçması veya uzun süreli erteleyebilmesi pek mümkün gözükmemekle birlikte, kazanamadıkları bir seçimin sonucu konusunda her türlü maniplasyonu yapıp o noktada direneceği kesindir. Bu konuda vukuatlıdırlar da. İstanbul belediyesinin seçimlerinde bunu gösterdiler. Mevcut kurumların hepsinin siyasallaştığı bir ortamda AKP’nin seçimi kazanması için "Kefenler ile seçime girmesi" kaçınılmaz gözükmektedir.

Cumhur İttifakı'nda çok ciddi ayrışmalar var. Bu ayrışmaya bir de mafya eklenmiş durumda. Çıkmaz sokağa girilmiş vaziyette. Bu noktada artık Millet İttifakı daha çok çaba göstermek, AKP’nin manipülasyonlarına, Ali cengiz oyunlarına karşı tedbirleri düşünmek ve önlem alması gerekiyor. Son olarak da muhalif bazı milletvekillerine karşı vekillikten düşürme hamlesine giriştiler. Bu yolla HDP’yi çökerteceğinin yanılgısında olan AKP, aynı yanılgıya da yeni fezlekelerle düşmüş durumda.

Her ne kadar seçimlere 2 sene gibi bir zaman varsa da. Ekonomik çöküş, işsizlik, yoksulluk, açlık, adaletsizlik bir biri arkasına geliyor. Bu yağmura dayanıp ülkeyi seçime götürmeme gibi bir lüksü olmayan AKP’nin seçim hile ve oyunlarına karşı Millet İttifakı uyanık durmak ve alternatifler üretmek zorundadır.

Millet İttifakı'nın bundan sonra enerjisini ekonomik olarak kullanmasına ve nefesini kontrollü kullanmasına şiddetle ihtiyaç var. Halkımıza hemen hemen her şeyinin elinden alındığını, milli varlıkların peşkeş çekildiğini, mevcut durumun Osmanlı kapitülasyonlarından da beter olduğu anlatılmalıdır. Halk umutlu, adil bir düzene kavuşmak için sabırsızlanıyor. Demokrasi, hak, hukuk, özgürlük ve akıllı yöneticiler istiyor, diktatörler değil.

Kolay gelsin...