Batı medeniyeti ile İslam medeniyeti arasındaki fark nelerdir? Bu soruya tam ve doğru cevap vermek çok zor. Ne kadar zorda olsa insan olarak görevimiz soru sormak sorduğumuz sorulara cevap aramaktır. Hata yaparım diye olayları incelememek bize Bahş edilen en büyük varlığımız aklı kullanmamak olur. Yine hataların en büyüğü hata yapmaktan korkmaktır. Var olan her canlı hata yapar.Hatalardır bizi iyiye , doğruya, güzele götüren. Hata ile ilgili bir sürü söz söyleyebiliriz. Hatasız kul olmaz, hatadan Allah cc münezzehtir. Gelelim bati medeniyetine,Bat medeniyetinin temelini akıl meydana getirir. Özellikle Reform ve Rönesanshareketlerinden sonra batı kilisenin etkisinden kurtularak kendine bilmi rehber aldı . Bilmi rehber aldıktan sonra din işleri ile dünya işlerini bir birinden ayırdılar. Bunun sonucu insanların daha iyi bir hayat yaşaması için sistemler geliştirdiler. Ne kadar izim varsa çoğu batı kaynaklıdır. Bunların en önemlileri kapitalizm ve sosyalizmdir. Kapitalizmin Fikir babalarından Janjakriso, Machiavelli, Montesguie gibi düşünürler gelişmenin yolu rekabetten ve hürriyettengeçer diye bireye önem verdiler. Önemli olan bireyin mutluluğudur düşüncesini ileri sürdüler. Makyavel’inin meşhur sözü tarihe not düşmüş oldu .” Hedefe varmak için her yol mubahtır.”Her şey bireyin mutluluğu mantığı devlet millet için vardır düşüncesini hakim kıldı.

Bu düşüncenin neticesi bireyler daha fazla kazanmak daha iyi yaşamak için insan üstü bir çabaya girdiler. Bu üstün çaba kalkınmayı tetikledi . Neticede hukukun üstünlüğü  ortak aklın gücü kadın erkek ayrımı yapmadan yasalar karşısındaki eşitlik bu günkü batıyı karşımıza çıkardı. Batı sadece bilimde, teknolojide değil insan hakları konusunda da hayli yol aldı. Dünyada demokrasi ve insan hakları konusunda örnek alınacak bir düzeydedir. Bana batı ile İslam toplumlarını karşılaştır deseler şunu söyleyebilirim  batı hür bireylerden meydana gelmiş örgütlü bir toplum: İslam toplumu ise bir otoriteye  bağlı örgütsüz toplum.Otoriteleri şu şekilde sıralayabiliriz. Tarikatlarp, çematlar, aşiretler, ağalar gibi. Bunlar bireyselleşmenin önündeki en önemli etkenlerdir.

İslam medeniyetine kısa bir göz atarsak şunu görürüz insan Allah'ın halifesidir. Bu yüzden eşrefi mahlukattır . Böyle olunca devleti yönetenler kendilerini ilahi bir gücün oraya getirdiğine inanırlar.

Bu inancın sonucu düşüncelerinin ve eylemlerinin sorgulanamaz olarak kabul ederler. Batıda vatandaş olan insan doğuda tebaadır.Tebaaolanın hakkıda emirin, şahin, Padişahın vereceği hak kadardır. Devlet başkanını eleştirmek kimsenin aklından bile geçmez. Böyle bir şeye kalkışanlar cezasız kalmaz. İslam medeniyetinde akıldan önce vahi gelir. Her müslüman vahye kayıtsız şartsız uymak zorundadır. Günümüzde bile Şeriat kanunları ile devletlerini yöneten milletler var. Halbuki din ve devlet işleri yüz yıllardır batıda ayrıdır. Buna layıklık diyoruz.

Kadın erkek eşitliğinin sözü bile edilmez. Böyle olunca kadınlar sosyal hayattan uzaktırlar. Görevleri çocuk büyütmektir.

Bu iki medeniyeti karşılaştırırsak şunları görürüz. Okuma yazma oranı batıyla kıyaslanamayacak kadar azdır. HâlbukiKuranı kerime de  Allah cc “ Ya Muhammed seni yaratanın ismiyle oku" diye buyurmuş. Peygamberimiz bir hadisinde" İlim Çin’de olsa öğrenin.” Diye buyurmuş. Hz. Ali” bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diye buyurmuş. Bütün bunlara rağmen İslam ülkelerinde cahiliye devrinin örf, adetleri çoğu yerde devam etmektedir. Özellikle kadınlar hakkında bazı geri kalmış kesimlerin düşüncelerini bu sayfaya yazarak yazımın kirlenmesini istemiyorum

Müslümanlar kuranı okuyor ya anlamıyor yada yanlış anlıyor. Bakınız Allah cc bir ayetinde ne güzel buyurmuş “ Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” bilgiye verilen önemi göstermesi bakımından ufkumuzu açacak bize yol gösterecek bir ayet. Peki bir başka ayeti kerimide yazarak çalışmadan

emek etmeden her şeyi Yüce Allah’tan bekleyenlerin yanlışını gösterelim “ Ben sizin emeğinizi görür, karşılığını tam ve eksiksiz veririm.”

Demek ki Müslümanlar bireyi kadın erkek ayırmadan insan olarak göreceğiz. Onların akıllarına vicdanlarına pranga vurmayacağız. Devlet olarak bireyin kendini geliştirmesi için bütün imkanları kullanacağız. Akla emeğe ve insana saygılı olacağız. İşte o zaman bizim batıdan eksik yanımız kalmaz. Bizde hür ve insanca yaşarız. O günlerin bir an önce gelmesi dileği ile.